Nenad Krstic'in sakatlığının nüksetmesinin ardından Sırp pivotla yollarını ayıran Galatasaray Odeabank'ın kadrosuna kattığı son yıldız Tibor Pleiss oldu.

2006'da daha 17 yaşındayken başlayan profesyonel kariyerinde basamakları bir bir tırmanan, her transferinde Avrupa'nın daha da önemli bir kulübüne giden 2.21 boyundaki Alman oyuncu Tibor Pleiss, geçen sezon başında Barcelona'dan ayrılıp NBA takımlarından Utah Jazz'ın yolunu tutmuştu.  NBA'de beklediği süreleri bulamayan 26 yaşındaki oyuncu şimdi alışık olduğu yere, Avrupa'ya dönmeye karar verdi, Galatasaray Odeabank'ı tercih etti.

Tibor Pleiss  bu kararı nasıl aldığını, NBA günlerini, bu sezonki hedeflerini ve hakkında merak edilenleri anlattı.

İşte Galatasaray'ın dev pivotu Tibor Pleiss'ın, Vatan gazetesinden Merve Toy'a özel olarak yaptığı o açıklamalar:

Öncelikle Türkiye'ye hoş geldin. Yeni takımına adaptasyonun ne durumda?

"Burada o kadar güzel bir ortam var ki kendimi uzun süredir bu takımın parçasıymışım gibi hissediyorum. Buradaki oyuncular çok yetenekli olmalarının yanı sıra çok da harika insanlar."

'NBA İÇİN ZAMANLAMA DOĞRUYDU AMA...'

Uzun Avrupa serüveni sonrası NBA'e gittin ama beklediğin gibi bir sezon olmadı. Zamanlama mı yanlıştı?

"Bence zamanlama olarak en doğru dönemdi. Barcelona'dan sonra NBA'e gitmek ideal bir tercihti. Kuşkusuz iyi bir sezon geçirmedim. Umduğumdan daha az maç oynadım. Ama çok önemli bir deneyimdi.

Avrupa basketboluna alışmış bir oyuncuyum. Kendimi evimde gibi hissediyorum. Avrupa basketboluna dönmek benim adıma heyecan verici. Sezonun başlaması için sabırsızlanıyorum. Galatasaray'a gelerek en doğru tercihi yaptım. Önemli başarılara ve tarihe sahip bir takım. Geçen sene EuroCup şampiyonu oldular. Başka seçenekler de mevcuttu, başka NBA takımlarına da gitme ihtimalim vardı ama en doğru seçimi yaptığımı düşünüyorum."

'Galatasaray'ın futbol maçlarına gideceğim'

Eminim Türk kültürüne dair bilgin vardır. Almanya'dan hiç Türk arkadaşın var mı?

Şu an düzenli görüştüğüm bir Türk arkadaşım yok ama okul zamanlarında sınıf arkadaşlarım vardı ve onlar sayesinde merhaba, nasılsın ve bunun gibi basit Türkçe kelimeler öğrenmiştim. Köln'de çok Türk yaşıyor ve çok kebapçı var. Kebap bildiğim en popüler yemek. Aynı zamanda Türk çayı seviyorum. Genelde kahvaltıda içiyorum. Türk çayı çok özel.

Lukas Podolski de Türk çayına düşkün. Aynı takımda oynuyorsunuz ve aynı şehirde büyümüşsünüz. Tanışıyor musunuz?

"Henüz tanışmadık. Bizim maçlarımıza geliyormuş. Ben de futbol maçlarına gitmeyi planlıyorum. Önümüzdeki günlerde tanışacağız."

'İstanbul'da bol bol fotoğraf çekeceğim'

"Son 2 yıldır fotoğraf çekmekle ilgileniyorum. Babam bana kamerasını hediye etti ve o günden beri fotoğraf yeni hobim oldu. Neredeysem yürüyüşe çıkar, güzel görüntüler bulmaya çalışır ve onları fotoğraflarım. Basketbol dışında en çok vaktimi buna harcıyorum. İstanbul'da da bol bol fotoğraf çekeceğime şüphe yok."

'Ergin Ataman'ı mahcup etmeyeceğim'

"Galatasaray'a gelmemde en etkili olan şey koçun (Ergin Ataman) arayıp beni takımında istediğini söylemesi oldu. 'Seni yakından tanıyorum, aradığım oyuncu sensin' demesi Galatasaray'ı tercih etmemde büyük rol oynadı. Bunları duymak beni çok etkiledi. Elimden geleni yapıp onu mahcup etmeyeceğim."

'Oynamak için çok istekliyim'

"NBA'de pek çok şey öğrendim, hızıma, atletizmime, zamanlamama çok pozitif katkısı oldu. Neticede oynamak benim için öncelikli hedefti ve antrenörümle de konuşup kendim için daha iyi bir tercih yapmam gerektiğini söyledim. Şimdi ise oynamak için en iyi yerdeyim ve oynamak için çok istekliyim."

Yeni Dirk Nowitzki olduğun söylendi. Bu üzerinde baskı yarattı mı?

"Dirk Nowitzki çok kıymetli bir oyuncu. Ama ben Pleiss'ım. Oyuncu olarak çok farklıyız ve bu kıyaslamalar baskı yaratmıyor. Etkilenmiyorum. O basketbolun efsanesi ve eminim uzun yıllar onun gibi bir oyuncu olmayacak."

'Eskiden futbolcuydum orta saha oynuyordum'

"Eskiden ben de futbol oynamıştım bir süre. Orta sahada oynuyordum. Tabii ki çok daha kısaydım o zaman. Sonra basketbola döndüm."

'Vesely kanguru gibi sıçrıyor'

"Jan Vesely'e karşı çok oynadım. Şüphesiz özel mücadeleler olacak aramızda. Çok atlet, adeta kanguru gibi sıçrayabilen, savunulması kolay olmayan bir oyuncu. Ancak hem ben hem de takımım zaten özel ve güçlü oyunculardan oluşan takımlara karşı kendimizi hazırlayıp en iyisini yapmaya çalışıyoruz."