Biz el ele, gönül gönüle; biz hep beraberiz

Beyoğlun’daki kulüp binasında Galatasaray başkanı Cansun ve ikinci başkanı Altaylı’nın düzenlediği basın toplantısında, başkan Cansun, “İçimizde tartışmalar yapabiliriz, ama kavga etmeyiz” dedi. Cansun, geçen haftadan itibaren Fatih Terim, Mircea Lucescu ve kendi aralarında çeşitli görüşmeler yaptıklarını belirterek, “Bunlar medyaya yansıdı. Bundan sonra da öyle bir hava oldu ki, biz istemeden kendi içimizde birbirimizle ayrı ayrı görüntü verdik. O yüzden camianın üzüldüğünü biliyoruz. Hep söylediğimiz gibi, yönetimdeki herkes görüşünü açıkça dile getirebilir. Sonuç olarak bizim amacımız tek. Biz aynı camianın iyiliğine ve yücelmesine hizmet ediyoruz. Dolayısıyla bizim aramızda da münazara olabilir, ama kavga olamaz” dedi.

Cansun son gelişmelerle ilglli olarak, “Bunlar medyada çıktığı için Fatih Altaylı ile biraraya geldik ve açıklık getirmek istedik. Birbirimizle bir kavgamızın, gürültümüzün olmadığını herkesin bilmesini arzu ettik. Biz fikirlerimizi tartışabiliriz, her konuda aynı fikirde olmak mecburiyetinde değiliz. Her şey Galatasaray’ın daha iyi yönetilmesi içindir” dedi.

Fatih Altaylı ise başkan Mehmet Cansun ile göreve geldikleri günden bu yana aralarında zaman zaman fikir ayrılıkları yaşadıklarını dile getirdi. Demokratik bir ortamda çalıştıklarını belirten Altaylı, “Mehmet ağabey bana bu teklifi yaptığında, kendisine (Ben ağzına geleni söyleyen, içinde saklı durmayan, kolay kolay da uzlaşmayan bir adamım) dedim. Başkan da (Benim de aradığım bu zaten, yoksa 15 kişilik yönetim kuruluna ne gerek var. Herkes fikrini söyleyecek) dedi. Biz yola böyle çıktık. Sayın Cansun’un söyleyeceği, geride kalanların da kafasını sallayacağı bir yönetim kurulu oluşturmadık. Sadece Fatih Terim ile başlayan olaylarda değil, diğer konularda da görüş ayrılıklarımız oldu. Bunların tamamının ortak noktası Galatasaray’ın daha iyiye gitmesi konusunda farklı fikirler öne sürmemizdi.

Bazen ben başkanın fikrinde olmadığımı, bazen de o benim fikrimde olmadığını söyledi. Ama sonuçta bizim bir tane arzumuz var, o da Galatasaray’ı daha ileri götürmek. Ama medyadaki kimi maymunların ağır sözlerle eleştirmeye çalıştığı bu yönetim kurulu, hiç kimsenin umudu olmadığı, herkesin (Galatasaray bitti, battı) dediği ve kimsenin de sahip çıkmadığı bu dönemde Galatasaray yönetimine talip oldu. Yine kimsenin beklemediği şekilde ligde sezon başından bu yana lider, Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde üst turda, sahamızda oynadığımız iki maçı kazanırsak çeyrek finale çıkacak.

Fikir ayrılıklarımızı körükleyerek, başkan ile aramızda müthiş bir çekişme varmış gibi bir hava yaratmaya çalıştılar. Başkanla bu bizim ilk tartışmamız ve fikir ayrılığımız değil, son da olmayacak. Süremizin sona ereceği Mart’a kadar 3,5 ay var. Bu döneme de biz 10 tane daha fikir ayrılığını sığdırırız gibime geliyor” dedi. Her tartışmadan sonra istifa, kavga gibi lafların ortada dolaştığını ifade eden Fatih Altaylı, “Ancak bizde böyle şeyler olmuyor. En sert tartışımızda dahi biz el sıkışıyoruz, orada bitiyor. Ne ben başkanın gözünü oymak istiyorum, ne de başkan benim kafamı yarmak istiyor. Biz diyoruz ki, Galatasaray için hayırlısı neyse olsun. Etrafta spor yorumcusu geçinen cahil takımına gülüyorum. Bir yandan bizi eleştiriyorlar, hakaret ediyorlar. Ama bakıyorum meselenin özüne ilişkin hiçbir şekilde yazmıyorlar, söylemiyorlar” dedi.

Kulüp ikinci başkanı Altaylı, herşeyin futbolculara ceza vermelerinin ardından başladığını da belirterek, “Gazeteler bunu tam sütuna (Assaydınız bari) diye verdiler. Oysa Hakan Ünsal’ın yaptığı ortadaydı. Barcelona maçından sonra ağır eleştiriler vardı, takımdaki ilk disiplinsizliği de değildi. Bizim için, (Kardeşim bu yönetim takımda disiplini sağlayamıyor, neden bunlara ceza vermiyorsunuz?) diye yazanlar, (assaydınız) diyebiliyor. Rakiplerimiz ceza verince, (Fener yönetiminden müthiş ceza, doğru ceza, yerinde ceza) diyorlar. Biz bu nevi polemiklerin, Galatasaray’ın başarısını kıskananlar ve Galatasaray’ı daha da zora sokmak isteyenler tarafından tırmandırıldığını düşünüyor, Galatasaray’da daha büyük sorunlar yaşanıyormuş intibaları oluşturmak istendiğini biliyoruz” dedi.

Kulüp başkanı Cansun ile son yaşadıkları fikir ayrılıklarına da değinen Altaylı, “Son meselede başkan ile benim aramızda yegane görüş farklılığı, sayın Cansun, Terim’in camia tarafından sevildiği için yıpratılmaması gerektiğini düşünmüştür, ben ise Galatasaray’ın başkanına, Galatasaray’ın ikinci başkanına haksızlık yapan (isimler önemli değil), onları kendi adına bir anlamda belki kullanan insanların, kim olursa olsun eleştirilmesi ve teşhir edilmesi gerektiğini düşündüm” diye konuştu.

Altaylı, bu tartışma sırasında herkesin kendi fikrini söylediğini kaydederek, “Ama bugün tüm bunları arkamızda yine bıraktık, çünkü Galatasaray’ın ana meselesi Fatih Terim’in bizi nasıl ağırladığı, nasıl karşıladığı değildir. Galatasaray’ın ana meselesi ligde şampiyon olmaktır, Avrupa’da yarı final oynamaktır. Ben başkanı kırmadım, traş bile oldum. Sonuçta biz tekrar Galatasaray ile ilgili meselelere döndük. Bayramda herkes barışırmış, biz kavga ettik. En azından kavga ediyormuş gibi bir hava uyandırdık, bir dahaki bayrama kadar umarım daha fazla tartışmayız” dedi.

Medyadaki bazı yazar ve yorumculara da ağır eleştirilerde bulunan Altaylı, Galatasaray’ı karıştırmak isteyenlerin kendilerine saldırdığını savundu. Fatih Altaylı, Perşembe günü başkan Cansun’un Ankara’dan dönüşünde kendisini ziyaret ettiğini belirterek, “Onu karşımda gördüğümde gözlerim doldu. Gerçek büyüklüğün ne olduğunu herkese gösterdi” dedi. Dünyanın en riyakar toplumu içinde yaşadıklarını iddia eden Altaylı, hem hiçbir şeyin gizli kalmasının istenmediğini, hem de açık açık konuşulmasının eleştirildiğini sözlerine ekledi. Toplantı sırasında Fatih Altaylı ile başkan Cansun öpüşürken, Altaylı’nın esprili konuşmalarına, başkanın gülmesi dikkat çekti.

 

Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları