“Bu transferdeki katkılarından dolayı, yurtdışındaki kardeşlerime ve arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” diyen Kulüp Başkanı Canaydın, “Provoke edilmesine rağmen, çok sağlam ve dik durarak Galatasaraylılığını gösteren Mondragon’a da çok teşekkür ediyorum. Beşiktaş’ın Metz Kulübü ile yaptığı anlaşmanın en son maddesi, ‘Eğer oyuncu isterse’ diyedir. Oyuncu da istemedi” şeklinde konuştu.
Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, gazetecilerin “Transferde Prens Albert’in rolü oldu mu?” şeklindeki sorularına tepki göstererek, “Ne alakası var. Galatasaray’ın kendisi büyük zaten. Gittik ve transferi çözdük” diye konuştu.
Galatasaray Kulübü İkinci Başkanı ve Basın Sözcüsü Ali Dürüst de transferde önce oyuncunun kendisiyle anlaştıklarını ifade ederek, “Şimdi de kulübüyle anlaşmaya vardık ve oyuncuyu transfer ettik” dedi. Dürüst, Beşiktaş Kulübü’nün açıklamalarına cevap vermek istemediğini de ifade ederek “Biz Galatasaray olarak gerekeni yaptık ve oyuncumuzu transfer ettik. Transferde sistem, önce oyuncuyla anlaşmaktır. Biz de bu yola gittik. Galatasaray kendi oyuncusunu transfer etti, hiç kimsenin oyuncusuna talip olmadık. Mondragon’un 22 Mayıs’ta mahkemesi vardı, biz de 25 Mayıs’tan önce kulübünden bonservisini aldık” şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin, “Beşiktaş’ın devreye girmesiyle 1.5 milyon dolar zarar ettiğiniz söyleniyor, ne diyorsunuz?” şeklindeki sorusu üzerine Ali Dürüst, “Metz Kulübü, oyuncusunu pazarlamak için çalıştı. Biz Mondragon’u piyasa değerlerine göre transfer ettik. Biz oyuncuyla daha önce ön protokol imzalamıştık. Ancak Metiz Kulübü ile anlaşmamıştık. Metiz Kulübü’nden 5 milyon dolara satın alma opsiyonu vardı. Biz çok daha az paraya transferi gerçekleştirdik” diye yanıt verdi.