Salih Bulgurlu, Ahmet Keskinkılıç, Bülent Ünder... Profesyonel yaşamda ise Denizli, Feldkamp ve Terim... Kendisini yetiştiren tüm hocalarını tek tek sayan Bülent, Stumpf'tan profesyonel yaşamı öğrendiğini itiraf ediyor. Arkadaşlarının kendisine önce kaptan sonra 'bayrak adam' demesinin nedeni de sonradan ortaya çıkıyor. Deplasmanlarda her maç öncesi sahaya beş dakika erken çıkıp, rakip tribünlerin elektriğini alırmış Bülent. Yani bir nevi kalkan görevi görürmüş.
25 ve 30'unda Galatasaray'dan kopamadığını kaydeden Bülent, 17 Mayıs'ta, Kopenhag'ın Parken Stadı'nda kaldırdığı UEFA Kupası'nın müjdesini de sekiz ay önceden aldığını söylüyor: "Yardımcımız Nursel Hanım, falıma bakmış, 'Sen Haçlı bir kupa kaldıracaksın' demişti." Danimarka'daki o zafer gecesinden aklında kalan fotoğrafı ise şöyle özetliyor Galatasaray Kaptanı: "Popescu topu ağlara gönderdiğinde Fatih hocanın ellerini iki yana açarak saha içindeki duruşunu asla unutamam."
Saha içinde çok konuşmasıyla ilgili eleştirilere de değinen yılların tecrübesi, Avrupa Kupası maçlarında, 'hangi dili biliyor da itiraz ediyor' diyenlere yanıt veriyor: "Futbolun ortak dili İngilizce'dir. Sanırım derdimi anlatacak kadar da İngilizce biliyorum." Beş altı yıldır gazetelerin spor sayfalarını okumadığını, spor programlarını izlemediğini kaydeden Bülent, sözlerini şöyle noktalıyor: "İddia ediyorum, sezon sonunda yine biz şampiyon olacağız."
"Hagi'nin yıllar boyu oda arkadaşlığını yaptım. İnanılmaz bir adam o. Bir Kocaelispor maçı vardı. 2-0 öndeyiz, maçın son dakikaları. Frikik oldu, ben atmak istedim. Bana, 'kaptan sen topun üzerinden atla, sonra da git kaleden topu al' dedi. Ben topun üzerinden atladım, Hagi golü attı. Gidip topu ağlardan aldım."