Galatasaray eski başkanı Ünal Aysal'ın sarı-kırmızılı kulüpte uygulamak istediği Udinese formülünün Abdürrahin Albayrak tarafından yanlış anlaşıldığı ortaya çıktı.
-WEBASLAN ARAŞTIRMA -Galatasaray'da Abdurrahim Albayrak'ın Telegol programına katılıp yaptığı açıklamalar bir anda gündem oldu. İkinci Başkan Albayrak, Teknik Direktör Cesare Prandelli hakkında değerlendirmede bulunduğu yayın sırasında Ünal Aysal'ın Prandelli'ye Galatasaray dışında Almanya'da, Belçika'da, Avrupa'da dört ülkede takım kuracağız, her sene birini çalıştıracaksın sözü verdiğini iddia etmiş ve bu sözleri bizzat Prandelli'den dinlediğini söylemişti. OLAYIN ASLI BAŞKA ÇIKTI
Ancak işin aslının tam olarak böyle olmadığı ortaya çıktı. Aysal'ın Avrupa'dan dört takım satın aldığı doğruydu fakat Prandelli'nin her sene bir takımda çalışacağı yönündeki açıklaması, Albayrak'ın yanlış anlamasından ibaretti. Olayın aslı ise şu şekilde; Galatasaray, Avrupa'dan dört takım satın alıyor. Bu satın alma işlemlerinin ardından Prandelli tam yetkili olarak o dört takımın da teknik direktöründen oynatacağı sisteme kadar karar veren isim haline geliyor. Yani Prandelli takımı bizzat çalıştıran kişi değil, takımların danışmanı rolüne soyunuyor.
AYSAL'IN KAFASINDAKİ PLAN
Bu sistem Türkiye'ye yabancı ve anlaşılması zor gelse de Avrupa'da kullanılan bir sistem. Özellikle Ünal Aysal profilindeki -iş adamı/başkan- yöneticilerin tercih ettiği sistemin en popüler uygulayıcısı ise İtalyan Pozzo ailesi. Giampolo Pozzo'nun liderliğindeki Pozzo ailesi, İtalya'da Udinese, İngiltere'de Watford ve İspanya'da Granada kulüplerini satın alarak 3'ünü birden tek merkezli yönetiyor. Udinese ile birlikte 2009 yılında Granada'yı 2012 yılında ise Watford'u alan Giampolo Pozzo, 3 takım arasında oluşturduğu ağ sayesinde futbola farklı bir bakış açısı getirdi.
SİSTEM NASIL İŞLİYOR?
Pozzo'nun uyguladığı sistem aralarında kurulan kiralama bağı sayesinde, futbolcuların farklı liglerde tecrübe kazanıp farklı eksiklerini gidermeleri açısından avantaj sağlıyor. Örneğin 2012 yılında Watford'u satın aldıktan sonra Udinese'den Almen Abdi, Matej Vydra, Gabriele Angella, Cristian Battocchio, Marco Cassetti, Davide Faraoni, Javier Acuna isimli oyuncuları İngiliz kulübüne yolluyor. Daniel Pudil ise 2009'da satın alınan Granada'dan Watford'a geçiyor. Bu oyuncuların bazıları satın alma işleminin hemen ardından kiralık olarak Watford'a transfer oluyor ve ertesi yıl bonservisleri takıma kazandırılıyor.
Özetle, bu sistemde temel olarak futbolcuların forma giyemedikleri takımdan, forma giyebilecekleri ve ihtiyacı olan diğer takıma transferi sağlanıyor. Böylece hem takımların ekonomik dengesi sağlanıyor (çünkü bonservis bedeli ya da maaş gibi ödemeleri aynı kasada kalıyor) hem de futbolcular farklı bir ligde oynayarak gelişim sağlayabiliyor.
GENÇ OYUNCULARA FIRSAT
Bunun yanısıra genç oyuncuları transfer ederek parlatması ile tanınan Udinese (Sulley Muntari, Alexis Sanchez, Gokhan Inler, David Pizarro, Fabio Quagliarella, Vincenzo Iaquinta) bu hamlesini daha da genişletme fırsatı buluyor. B Takıma yapılan transferler İtalya yerine Granada ya da Watford'a gönderilerek tecrübe kazanıyor. Ayrıca İtalya'ya göre izlenme oranı daha yüksek olan La Liga'ya giden oyuncuların transfer pazarında dikkat çekmeleri de sağlanmış oluyor. Örneğin Granada, alt ligde oynadığı Celta Vigo maçında 6 Udinese kökenli oyuncu ile sahaya çıkmıştı.
FIFA'NIN AÇIĞI
Bu uygulama Avrupa'da Giampolo Pozzo'nun 'kurnazlığı' olarak yorumluyor. FIFA tarafından getirilen Finansal Fair-Play kurallarına karşın bu sistemi bulan ve uygulayan Pozzo'nun yaptıkları tamamen yasal. Birçok kulübe örnek olması beklenen sistem Ünal Aysal tarafından da Galatasaray'da uygulanmak istense de Aysal'ın başkanlık ömrü buna yetmedi.