Habertürk Gazetesi yazarı Fatih Altaylı, Galatasaray'ın geçtiğimiz hafta düzenlediği mali kongreyi çok sert bir dille eleştirdi.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, “O gün orada Galatasaray Spor Kulübü’nün değil, Galatasaray Gayrimenkul A.Ş.’nin Genel Kurul’u varmış. Bizi ‘spor kulübünün genel kurulu var’ diye kandırmışlar. Başkan Özbek çıktı, iki saat konuştu. Sporla ilgili tek kelime etmedi. Mecidiyeköy’de otel inşaatı yapıyormuş, Riva’da spor tesisleri ve site yapacakmış. Hasnun Galip’te 2100 metrekare inşaat yapacakmış, onları dinledik. Rezaletin neden, nasıl olduğunu anlatmadı.” dedi. İşte Altaylı'nın o yazısı...
G.Saray’da düzenlenen Olağan Mali Genel Kurul son zamanların en uzun kongresi oldu. Siz de kongreye katıldınız? İzlenimleriniz nelerdir? - Vallahi ben cumartesi günü G.Saray Spor Kulübü’nün Genel Kurulu var diye Haliç Kongre Merkezi’ne gittim ama yanılmışım. O gün orada G.Saray Spor Kulübü’nün değil, G.Saray Gayrimenkul A.Ş.’nin Genel Kurul’u varmış. Bizi ‘spor kulübünün genel kurulu var’ diye kandırmışlar. G.Saray Başkanı çıktı, iki saat konuştu. Sporla ilgili tek kelime etmedi. Mecidiyeköy’de otel inşaatı yapıyormuş, Riva’da spor tesisleri ve site yapacakmış. Hasnun Galip’te 2100 metrekare inşaat yapacakmış, onları dinledik. Spor konusuna gelip bir şeyler anlatacak diye bekledik ama gelmedi. Yaşadığımız rezaletin nedenini anlatmadı.
BİZ ÖNCE SPOR KULÜBÜYÜZ Bunlar kulübün mali kurtuluşunun reçeteleri değil miydi peki? - Tamam da biz önce spor kulübüyüz. Bunları sporla bağlantılı anlatırsın, o kaynakların sportif başarı için nasıl değerlendirileceğini anlatırsın. Geçen yılın rakamları verildi. En büyük gelir sportif başarıdan elde edilmiş. Otel parasından fazla. Başarı yoksa her yıl bir otel, bir Riva bulman lazım. Keza amatör branşlar nasıl olacak, en büyük sorun orada.
RİVA’YI DA SAT FLORYA’YI DA SAT Sizin de dediğiniz gibi futbol hiç konuşulmadı. Kulübün biraz futbola odaklanması gerekmez mi? - Sporu bilmezsen bildiğin taraf olan inşaata odaklanırsın. Bunlar da sporu bilmedikleri için bol bol inşaat anlattılar. Otel yapıyorsun ama turizm ölmüş ve birkaç yıl dirileceği de yok gibi görünüyor. Belki iş merkezi daha iyi. Yahu bir çalışma yaptır, “Best use” diye bir kavram var. Orada en değerli mülk ne olur diye bir incelet. Sen otelcisin diye otel mi olacak illa? Ben başkan olsam o binaya gazete mi yapacağız? Futbola değil spora odaklanması lazım. Oteli niye ‘lease back’ yapıyorsun? Bilançonu düzeltmez ki! Daha da borçlu görünürsün. Sat kardeşim. Riva’yı da sat, Florya’yı da sat. Diyor ki başkan “Belediyeler bize arazi veriyor.” Al o zaman araziyi, tesislerini oraya taşı, Florya’yı da değerlendir. “Sermaye lazım” diyoruz. En iyi sermaye elinde. Real Madrid de batmıştı yıllar önce. Gayrimenkullerini değerlendirdi ve kurtuldu. Bak bir incele.
ERTELEME KARARI CUMARTESİ GÜNÜ ALINMALIYDI Terör tehlikesi nedeniyle G.Saray- F.Bahçe derbisi ertelendi. Ama insanlar böyle bir ortamda bile renk kavgasını ihmal etmedi. Bu ertelemenin kime yarayacağı konusunda sert tartışmalar yaptılar. Yorumunuz nedir? - Kime yararsa yarasın, erteleme doğru karardır. Tek hata bu kararın çok geç verilmiş olmasıdır. Cumartesi günü böyle bir karar alınmalıydı. Bu memlekette artık sağlıklı tartışma ortamı kalmamıştır. Sağlıklı düşünme ortamı kalmamıştır. Ülke, sağlığını; millet, ruh sağlığını ve hepsinden önemlisi izanını kaybetmiştir. Federasyon erteleyecek ertelemesine ama “Teröre teslim oldunuz” diye fırça yemekten korkuyor. Keza İstanbul’u yönetenler ertelenmesini isteyecekler, onlarda da aynı korku. Sonra da son dakikada erteleme. Risk oluştuktan sonra, binlerce insan oraya toplandıktan sonra erteleme son derece hatalı bir karar. Baştan ertele ki, oraya binlerce, on binlerce kişi toplanmasın değil mi? Kimse aklıyla iş yapamıyor. Sonunda bir maçı ertelemek bile Cumhurbaşkanı’na kalıyor.
DURUMU ALGILAYAMADILAR Ciddi ihbarlar olduğu söyleniyor. Olaya fanatik taraftarlar dışında kulüpler soğukkanlı şekilde yanaştılar. Ne dersiniz? - Cumartesi sabahı G.Saray’ın Olağan Mali Genel Kurulu’na gittim. Erken saatte. Bir televizyon kanalı röportaj yapmak istedi. Muhabir arkadaş “Derbi için ne düşünüyorsunuz?” diye sordu. Şöyle yanıt verdim: “Yarın ki derbi, bugün alınacak bir kararla ertelenmelidir. Yarın pazar ve Nevruz arifesi. İstanbul’da olaylar olması muhtemel. Böyle bir günde derbi oynanmaz. Diyelim ki, oraya 5 bin polis yığdılar ve derbide güvenlik önlemlerini arttırdılar. Bu sefer de Emniyet’in çok ciddi bir gücü maçta olacağı için İstanbul’un geri kalanında bir zafiyet doğabilir. Bu yüzden bu derbi ertelenmelidir.” Bunları söyledikten bir saat sonra bomba patladı ve ne yazık ki, futbolu ve İstanbul’u yönetenler durumu algılayamadılar. Son ana kadar beklediler.
ÖZBEK İYİ BİRİ AMA İŞİ BİLMİYOR Birçok kişi bu kongreden seçim kararı çıkacağını bekliyordu. Ama olmadı. Bu yönetim dönem sonuna kadar gidecek. Ne diyorsunuz? Sağlıklı bir şekilde gidebilir mi? - Kongre benim için hayal kırıklığı oldu. Üzerine ölü toprağı serpilmiş, sorunların ne olduğunu dahi irdelemeyen bir kongre. Benim gördüğüm en sönük, en kötü Galatasaray Genel Kurulu idi. Özbek iyi bir ağabeyimiz. İyi insan ama bu işi bilmiyor ve bilenlerle de konuşmuyor. Burnunun dikine gidiyor. İnatçılığını bütün arkadaşları bilir. İnatla burnunun dikine gider ve sonunda duvara toslar ve Galatasaray’ı da toslatır.
ÜNAL AYSAL’I BOŞVERİN Ünal Aysal’ın açıklamalarından tatmin oldunuz mu? Baktığınız zaman Dursun Başkan’ın açıklamaları ile tezatlar var. İkisi de farklı şeyler söylüyor. Sizce bu cezanın suçu kimde? - Ünal Aysal’ı boşverin. Sülün Osman’ı hatırlarsınız değil mi? Galata Köprüsü’nü, Beyazıt Kulesi’ni falan satan dolandırıcı. Bir dolandırıcının en önemli özelliği nedir? Ağzı iyi laf yapacak ki, seni kandırsın. Öyle bir anlatacak, öyle bir gözünü boyayacak ki, sen adama para verip Beyazıt Kulesi’ni bile alacaksın.
VERDİĞİ SÖZLERİ TUTAMAYACAĞINI ANLAYINCA KAÇTI Cezanın suçu kimde? - Size bilmediğiniz bir gerçeği açıklayayım. UEFA, G.Saray’a Aysal döneminde çok ağır bir ceza veriyordu. Yasaklar ve birkaç milyon Euro’luk bir ceza. Aysal abidik gubidik sözlerle cezayı erteletti ve taahhütlerde bulundu. Ebru Köksal detayını bilir. Sonra da bu sözleri tutamayacağı belli olunca kaçtı. Bomba bu yönetimin eline kaldı. Onlar da akıllı davransalardı bu ceza gelmezdi ama onlar da hem transfer yaptılar, hem de borcu arttırdılar.