İnceleme: Tanju Eren
twitter.com/tanjueren
1940 doğumlu bir Alman olan Sepp Piontek, 1979'da Danimarka Milli Takımı'nın başına geçtiğinde iki ülkenin geleceğinin değişeceğini kim bilebilirdi? 1984'te Danimarka'yı 20 yıl sonra Avrupa Şampiyonası'na taşıyan Piontek, 1986'da takımını tarihte ilk kez Dünya Kupası'na götürdü. Piontek 90'da Danimarka ile yollarını ayırırken, onun kurduğu takımın iki yıl sonra futbol tarihinin en büyük sürprizlerinden birini yaparak Avrupa Şampiyonu olacağını bilen kimse yoktu... Tıpkı Piontek'in sonrasında başına geçeceği Türk Milli Takımı ile yardımcısı Fatih Terim'in de kaderinin değişeceğini bilmediğimiz gibi...
Ankaragücü ve Göztepe'deki teknik direktörlük deneyimlerinden sonra Piontek'in yanında staja başlayan Terim, Alman çalıştırıcıyla beraber ektiği gençlik tohumlarını 1993'ten sonra toplamaya başlar. Türkiye, 1996'da ilk kez Avrupa Şampiyonası'na katılırken, yakalanan altın jenerasyon 2000 Avrupa Şampiyonası çeyrek finali ve 2002 dünya üçüncülüğünün yanı sıra Galatasaray'a da UEFA Kupası getirir.
Ancak adı üstünde; "altın jenerasyon" sadece bir dönemi kapsamaktadır. Ay-yıldız 2002'den sonra sadece Euro 2008'e katılabilir. İstikrarsızlığı istikrar haline getiren Türkiye, Avrupa'nın akıl sır erdiremediği "kaos futbolu"ndan kurtulmak için takımın başına Guus Hiddink'i getirse de bu deneyimin sonu ülke futbolunda bir kaos olur. Kaçan bir büyük turnuvanın ardından artık sıra ülkede "istikrar" kelimesinin eş anlamlısına, Abdullah Avcı'ya gelir.
17 Yaş Altı Milli Takımı ile Avrupa Şampiyonu ve dünya dördüncüsü olduktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u Süper Lig'e çıkarıp 4 büyüklere kafa tutan Avcı, ülkenin en akla ve taktiğe dayalı futbol oynatan teknik adamlarından olmasının yanı sıra futbolcu portföyüne hâkimiyeti sayesinde A Milli Takım'ın başına geldi. Ondan ilk beklenti ise kadro seçimi nedeniyle halktan bile kopan Milli Takım'ı yeniden millileştirmek...
Seyircisiz İBB'den herkesin taraftarı olduğu bir takıma gelen Avcı'nın, bu baskıyı nasıl kaldıracağı merak konusu olsa da futbolseverlerin uzun süre sonra Milli Takım'ın sahaya çıktığında neler yapacağını tahmin edebilecek olması şimdiden heyecan veriyor. Doğrudan revizyona gitmeyeceğini iddia etse de Hiddink ve Oğuz Çetin'in sorgulanan tercihlerinden sonra Avcı'nın adaletinin çok şey değiştireceği ortada.
Nuri Şahin'in içinde bulunduğu 1988 jenerasyonunu avucunun içi gibi bilen 48 yaşındaki teknik adamın, 91-92 jenerasyonunu öve öve bitirememesi de yeni bir Milli Takım oluşturacağının büyük sinyali. Brezilya'da yapılacak 2014 Dünya Kupası yolunda Avcı'nın kafasını karıştırmak için "çalışmalarına hız veren" çok sayıda genç yıldız adayı var. İşte Avcı'nın gelişiyle forma yarışına dâhil olan 1990 sonrası doğumlu gençlerden çıkardığımız geleceğin Milli Takım'ı...
ÖMER KAHVECİ
(Bucaspor- 15 Şubat 1992)
Kaleci
Cesurspor'da futbola başlayan Ömer Kahveci, Adana Demirspor'a transfer olarak çok önemli bir kademe atladı. Demirspor'dan 17 Yaş Altı Milli Takım'a çağrılmaya başlanan Ömer, her yaş kategorisinde milli oldu. Henüz 15'inde profesyonel olup Demirspor kalesini 17 kez koruyan Ömer, 2010'da Türkiye'nin altyapıya en çok değer veren takımlarından Bucaspor'a transfer olarak yeni bir vitrine geçti.
Nesini beğendik?
Özellikle birebir pozisyonlardaki başarısı ve refleksleriyle dikkat çeken Ömer, Bucaspor'un geçen sezon Süper Lig'deki son 4 maçında kaleyi devraldı. Bank Asya 1. Lig'de de eldivenleri kimseye bırakmayan Ömer'in, en büyük eksiği ise yan toplar ve aşırı özgüveni.
Avcı avlar mı?
Ömer'in en büyük avantajı henüz 19'unda düzenli forma giymesi olsa da büyük bir şanssızlığı var; Volkan, Tolga, Onur, Cenk, Sinan ve Mert gibi üst düzey milli kaleciler. Birçok Süper Lig takımının listesindeki Ömer'in, 2014 için çok çalışarak abilerine yetişmesi gerekiyor.
KAMİL AHMET ÇÖREKÇİ
(Kayserispor 1 Şubat 1992)
Sağ bek
Londra doğumlu Kamil Ahmet Çörekçi, Leyton Orient, Fulham ve Millwall altyapılarında oynadı. 41 kez milli formayı giyen Kâmil, 2011'de 19 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası'nın en iyi 11'ine seçildi. 2010'da transfer olduğu Bucaspor ile Süper Lig'de 18, Bank Asya 1.Lig'de ise 10 maça çıkan Kamil, gösterdiği performansla Ocak ayında "gurbetçi yıldız adaylarının buluşma noktası" Kayserispor'a transfer oldu.
Nesini beğendik?
20 yaşındaki oyuncu futbolseverlerin aklında geçen sezon Bucaspor'un Trabzonspor'dan yediği 2. goldeki hatasıyla kalsa da soğukkanlı oyun yapısıyla ön libero ve orta sahada da görev yapabilen dengeli bir futbolcu.
Avcı avlar mı?
Kamil'in 2014 yolunda en büyük sorunu Gökhan Gönül olarak gözükürken, genç oyuncunun pozisyon bilgisi ve dengesi ile Sabri Sarıoğlu'nu ekarte edememesi için bir sebep yok. Gurbetçi oyuncunun 2014 ve Milli Takım yolundaki ilk görevi ise Kayserispor'da formayı almak.
SEMİH KAYA
(Galatasaray - 24 Şubat 1991)
Stoper
"Milli Takım'ın en büyük sorunu ne?" diye sorulsa, birçok kişinin cevabı "Basit gol yeme hastalığı" olur. İşte ağır sakatlıklara rağmen Kartalspor'da kendine gelen ve Fatih Terim döneminde yıldızlaşan Semih, bu hastalığın en büyük ilaçlarından biri. Galatasaray şampiyonluğa giderken formayı "milli" stoper Servet'ten alan Semih, oynadığı futbolla izleyenleri kendine hayran bıraktı.
Nesini beğendik?
Hızı, gücü ve hamle zamanlaması ile sırıtmayan Semih, Avcı'nın istediği "topu oyuna sokabilen stoper" tanımına da uyuyor. Alt yaş gruplarında 48 kez milli olan Semih'in, riskli oyun tarzını tecrübe ile zımparalaması gerektiği de bir gerçek.
Avcı avlar mı?
Semih'in Milli Takım yolunda en büyük şanssızlığı ise Egemen Korkmaz, Serdar Kesimal, Ömer Toprak gibi isimlerin çıkış yaptığı bir dönemde vitrine çıkması. Ancak Avcı'nın 91-92 jenerasyonu için kullandığı övgü dolu sözler, Semih'in yakın zamanda Milli Takım'da şans bulacağına dair bir işaret.
SERDAR AZİZ
(Bursaspor - 23 Ekim 1990)
Stoper
Bursaspor altyapısının Sercan Yıldırım ve Volkan Şen'den sonraki ürünü olan Serdar Aziz; İbrahim Öztürk, Ömer Erdoğan ve Milan Stepanov gibi isimlerin arasında bulduğu şansı çok iyi değerlendirdi. Lider özelliği sayesinde koluna kaptanlık pazubandı dahi takan Serdar, müthiş fiziği ile rakip forvetlerin korkulu rüyası. Uzun boyuna rağmen hızlı da olan Serdar, sağ bekte de görev yapabiliyor.
Nesini beğendik?
50 kez Milli Takımlarda görev yapan Serdar, Abdullah Avcı'nın İBB'de kullandığı fizikli stoperlerin kaliteli versiyonu gibi. Adam adama markajda rakiplerine illallah çektiren genç stoper, hava toplarındaki etkinliği ile duran toplarda da çok büyük bir silah.
Avcı avlar mı?
Ertuğrul Sağlam'ın rotasyon aşkı nedeniyle zaman zaman yedek kalan stoper, istikrar sağlar ve zaman zaman basit hatalar yaptığı oyun kurma yeteneğini geliştirirse zorlu rakiplerinin arasından sıyrılıp Avcı'nın favori ismi olabilir.
ÖZGÜR ÇEK
(Fenerbahçe - 3 Ocak 1991)
Sol bek
Fenerbahçe altyapısının en yetenekli ürünü olarak gösterilirken Özer Hurmacı takasıyla kendisini Ankaraspor'da bulan Özgür Çek, yeteneklerine tecrübe katarak 2.5 yıl sonra yuvaya geri döndü. Sol kanadı boydan boya kullanabilen ve çok tehlikeli bir sol ayağa sahip olan Özgür, altyapılarda 69 kez milli oldu.
Nesini beğendik?
Türk futbolunun yıllardır aradığı sol bek olmak için tam donanıma sahip olan Özgür, orta sahanın solunda oynamayı daha çok seviyor. Ancak genç oyuncu dengeli yapısı, fiziği ve oyun bilgisi ile Hakan Balta, Çağlar Birinci ve İsmail Köybaşı gibi isimlerden daha komple bir oyun stiline sahip. Uzun yıllar sonra ülkenin isabetli orta yapabilen, adam eksiltebilen ve etkili şutlar atabilen ilk sol beki olabilir.
Avcı avlar mı?
Savunma yönünü geliştirmesi halinde Milli Takım'ın sol bek pozisyonu için en büyük adaylardan olan Özgür, sol kanatta görev yapması halinde ise zorlu bir rekabete girecek. Arda Turan'ın yanı sıra, Olcan Adın ve Emre Çolak gibi isimlerle yarışacak olan Özgür'ün kaderini, teknik direktörlerinin pozisyon tercihi belirleyecek.
ALPER POTUK
(Eskişehirspor - 8 Nisan 1991)
Orta saha
Eskişehirspor altyapısının Türk futboluna armağanı olan Alper Potuk, transfer döneminin de en fazla konuşulan ismi. İlk kez 19 Yaş Altı Milli Takımı'nda şans bulan genç oyuncu, futbolunu giderek geliştiren isimlerden biri. Süper Lig'le henüz 19 yaşındayken tanışan ve zamanla formayı ipotekleyen Alper, defansif orta saha olarak başladığı kariyerinde ofansif özelliklerini de giderek geliştirerek daha komplike bir oyuncu haline geliyor.
Nesini beğendik?
Oyun stili ile Selçuk İnan'ı andıran 20 yaşındaki oyuncuyu diğerlerinden ayıran en büyük özelliği basit ama akılcı futbol tarzı. Defansif açıdan pozisyon bilgisi ile fark yaratan Alper, hücumda da basit oyununa ince paslar ve etkili şutlar eklemeye devam ediyor.
Avcı avlar mı?
Alper'in Milli Takım yolundaki en büyük engeli Nuri Şahin, Selçuk İnan, Mehmet Topal, Necip Uysal ve Mehmet Ekici gibi dişli rakipler. Alper'in rakiplerinin önüne geçmek için gelişimini sürdürmesi ve daha büyük sorumluluklar alması şart gözüküyor.
SONER AYDOĞDU
(Gençlerbirliği - 5 Ocak 1991)
Orta saha
İlhan Cavcav'ın son altın çocuğu Soner Aydoğdu, 61 kez milli oldu. Modern orta saha deyiminin karşılığı olan Soner, 2007 yılında profesyonel olup, 2008'de Süper Lig'deki ilk maçına çıktı. İlk sezonunda dikkat çeken Soner, daha sonraki iki sezon Hacettepe ve Gençlerbirliği formalarıyla çıkışını sürdüremedi. Ancak 2011-2012 sezonunda Fuat Çapa ile beraber yeniden doğdu.
Nesini beğendik?
Çapa'nın "Çalıştığım en yetenekli oyuncu" dediği Soner, hocasının güveninin boşa çıkarmadı ve takımının iyi performansına orta sahadaki rolüyle liderlik etti. Gösterişsiz bir oyun tarzı olan 21 yaşındaki oyuncunun menüsünde ise "yok" yok.
Avcı avlar mı?
Basit futbolunun arkasında öldürücü paslar, üst düzey bir oyun zekâsı ve sert şutlar saklayan Soner, duran toplarda da çok etkili bir isim. Soner'in Milli Takım yolundaki sorunu ise Alper ile aynı; güçlü rakipler. Soner 2014'te Brezilya'ya gitmek istiyorsa ya Gençlerbirliği'ni üst seviyeye taşımalı ya da üst seviyede bir takımın dümenine geçmeli.
SEFA YILMAZ
(Kayserispor - 14 Şubat 1990)
Sağ açık
Kayserispor Genel Menajeri Süleyman Hurma'nın çalışmalarının son meyvelerinden biri Sefa Yılmaz. Almanya'da yetişen ve Wolfsburg altyapısından transfer olduğu Duisburg'da yıldızlaşan Sefa, ofansif bir orta saha oyuncusu için biçilmiş kaftan. Öncelikle sağ kanatta, daha sonra 10 numara pozisyonunda ve sol kanatta da görev yapabilen 1990 doğumlu oyuncu, 11 kez Milli Takımlarda oynadı.
Nesini beğendik?
Türkiye'ye transferi ile daha çok göz önüne çıkan Sefa, sezonun ilk yarısında etkileyici bir performans ortaya koydu. Hızı ve tekniğinin yanı sıra hırslı bir oyuncu olan Sefa, yaratıcı bir oyuncu ve sezonun ilk yarısında 17 maçta 5 asiste imza attı.
Avcı avlar mı?
Milli Takım'da Kazım Kazım'ın yetersiz performansı Sefa için umut olurken, Abdullah Avcı'nın gurbetçi oyunculara verdiği değer genç oyuncunun şansını daha çok artırıyor. Amrabat'ın yaşadığı sorunlarla Sefa Kayserispor'da daha fazla sorumluluk alabilirse forma yarışına ön saflardan katılabilir.
OKAY YOKUŞLU
(Kayserispor - 9 Mart 1994)
Ofansif orta saha
Henüz 17 yaşındaki Okay Yokuşlu, listenin en genç ismi. Ama Michael Ballack'a benzeyen fiziği, üstün top tekniği, futbol bilgisi ve sert şutları onu diğerlerinden ayırmak için yeterli. Kayserispor'un ciddi bir bonservis bedeliyle Altay'dan transfer ettiği Okay, şimdiden 39 kez milli oldu.
Nesini beğendik?
Henüz 16 yaşındayken fiziki şartları yıpratıcı olan Bank Asya 1. Lig'de oynamaya başlayan Okay, Kayserispor'da az şans bulsa da yeteneklerini gösterdi. Santana'nın takımdan ayrılması, Amrabat'ın sorunları da düşünülürse daha fazla şans alabilecek olan Okay, formunu yükseltirse Milli Takım'ın en genç parçalarından biri olabilir.
Avcı avlar mı?
Genç oyuncuları seven Avcı'nın Okay'a yakın ilgi göstereceği bir gerçekken, orta sahanın ortasında ve 10 numara pozisyonunda oynayan Okay'ın ciddi rakipleri olduğu da unutulmamalı. Ancak futbol aklıyla dünya devi Bayern Münih'in bile aklına giren bu çocuğun, gelişimini sürdürmesi halinde 2014'te Brezilya'da olmaması için bir sebep yok.
EMRE ÇOLAK
(Galatasaray - 20 Mayıs 1991)
Sol açık
Fatih Terim'in yeni Emre'si, henüz 20 yaşında olmasına rağmen Türk futbolunun en teknik ayaklarından biri. Altyapılarda tam 92 kez milli olan ve birçok gole imza atan Emre Çolak, 3. Terim döneminde Albert Riera'nın kötü performansı sonrası bulduğu şansı çok iyi değerlendirdi. A takımdaki ilk maçına Ocak 2010'da Denizli Belediyespor'a karşı çıkıp 2 gol atan Emre, bu sezon da 11 maçta 2 gol ve 1 asistle oynadı.
Nesini beğendik?
Çıtı pıtı fiziğine rağmen çok hızlı bir oyuncu olan Emre'yi, yaşıtlarından en fazla ayıran özellikleri ise tekniği ve hızlı karar verme özelliği. İnce paslarla rakip defansların canını yakan Emre, sol ayağını da raket gibi kullanabiliyor.
Avcı avlar mı?
Avcı'nın değindiği muhteşem 91-92 jenerasyonunun en büyük yıldızı olan Emre'nin, Milli Takım yolunda önünün açık olduğunu söylemek mümkün. Emre kendisinin de kabul ettiği şekilde en büyük eksiği olan fiziğini geliştirebilirse, idolü Arda Turan ile forma rekabetine girebilir.
MUHAMMET DEMİR
(Gaziantepspor - 10 Ocak 1992)
Santrfor
Burak Yılmaz'ın varlığına rağmen Hakan Şükür'ü, hatta Tanju Çolak'ı ananlar için en büyük umut kaynağı Muhammet Demir. Henüz 19 yaşındaki oyuncu, tam bir gol makinesi. 44 milli maçta 45 gol atarak müthiş bir istatistiğe sahip olan Muhammet, henüz 14 yaşındayken Karadeniz Ereğlispor'dan Bursaspor'a transfer oldu. 15 yaşında profesyonel olan genç oyuncu, forma şansı bulamayınca 18'inde kontrat imzalamadı ve Gaziantepspor'a geçti
Nesini beğendik?
Sadece fiziksel benzerliğiyle değil futbol stiliyle de İspanyol golcü Fernando Morientes'i hatırlatan Muhammet, gösterişsiz fiziğine rağmen gol sezgisi çok yüksek bir isim. Hücumda pozisyon almayı ve fiziğini kullanmayı çok iyi bilen 20 yaşındaki golcü, son vuruşlarda ise tecrübesine göre üstat sayılabilir.
Avcı avlar mı?
Takımında formayı Cenk Tosun'la paylaşan Muhammet, Milli Takım'ın büyük bir golcü sıkıntısı çektiği dönemde ilk yarıdaki performansını sürdürürse takıma çağırılabilir. "Yerli Morientese sabretmek zorunda olsa da yetenekleri Avcı'nın gözünden kaçamayacak kadar büyük.
BİR DE ORTANCALAR VAR!
"Yaşı küçük potansiyeli büyükler" tamam. Peki ya, artık çok genç sayılmasa da Milli Takım'a göz kırpan ortancalar?
İncelediğimiz gencecik oyuncular dışında, yaşça bir parça daha büyük olup da bugüne kadar Milli Takım'ın iskeletinde yer almayan, ancak Abdullah Avcı'nın teknik direktörlüğe gelmesiyle hayaller kurmaya başlayan önemli isimler de var.
Bunlardan bazıları ise Trabzonspor'un yeni transferi Olcan Adın, Beşiktaş'ın golcüsü Mustafa Pektemek, Bursaspor'un yıldızı Ozan İpek, Gençlerbirliği'nin joker savunmacısı Aykut Demir ve Eskişehirsporlu Veysel Sarı...
MUSTAFA PEKTEMEK
(Beşiktaş - 11 Ağustos 1988)
Santrfor
Sakaryaspor'un futbola son armağanı olan Mustafa Pektemek, Gençlerbirliği'nde yaşadığı ağır sakatlıklara rağmen kendini kanıtladı ve Beşiktaş'a transfer oldu. 27 kez milli olan 23 yaşındaki golcü, siyah-beyazlı formayla beklentileri aşarken Milli Takım'a göz kırpmaya başladı.
Nesini beğendik?
Abdullah Avcı'nın Hakan Şükür'e benzettiği Pektemek, kaleye sırtı dönük oynayabildiği kadar süratli de. Gol vuruşları da etkili olan Pektemek, bitmek bilmeyen enerjisi ile savunmaların belası. Mustafa'nın formunu sürdürmesi, Avcı'nın Milli Takımının vazgeçilmezlerinden olmasına yetecek gibi görünüyor.
OLCAN ADIN
(Trabzonspor - 30 Eylül 1985)
Sol açık
Genç yaşta Balıkesirspor altyapısından Fenerbahçe'ye transfer olan Olcan Adın, küçük yaşlarda 50 kez milli olmasına rağmen A milli formayı hiç giyemedi. Fenerbahçe'den sonra transfer olduğu Gaziantepspor'da gaza basan ve oyununu üst seviyeye çıkaran 26 yaşındaki oyuncu, Ocak ayında Trabzonspor'a transfer oldu.
Nesini beğendik?
Abdullah Avcı'nın performansını takdir ettiği Olcan, futbolu dikine oynayan, hızlı bir kanat oyuncusu olmasının yanı sıra altyapıdan kalma yetenekleri ile oyunu iyi yönlendiren, isabetli orta ve şutlar atabilen de özel bir isim. Olcan, bordo-mavili forma ile formunu sürdürürse Avcı'nın Milli Takımına seçilmesi zor değil.
OZAN İPEK
(Bursaspor - 10 Ekim 1986)
Sol açık
Bursaspor Türkiye tarihinin 5. şampiyonu olurken attığı goller ve futbolu ile bu başarıda büyük pay sahibi olan Ozan İpek, yeşil-beyazlılarda kalan nadir isimlerden oldu. İstikrarlı bir performans göstermeyi sonraki sezonlarda da sürdüren Ozan, 3 kez hazırlık maçlarında Milli Takım forması giydi.
Nesini beğendik?
Diğer kanat oyuncularının aksine bireysel yeteneklerinden çok takım oyunu ile öne çıkan 25 yaşındaki oyuncu, savunmasına yardım etmeyi ihmal etmeyen, gol yollarına iyi koşular yapan ve etkili ortaları olan önemli bir isim. Avcı'nın Ozan ve Serdar'ı izlemek için Bursaspor maçlarına gittiği ise bilinen bir gerçek.
AYKUT DEMİR
(Gençlerbirliği - 22 Ekim 1988)
Stoper \ Bek
Hollanda doğumlu gurbetçi oyuncu Aykut Demir, Gençlerbirliği savunmasının jokeri. 40 kez milli olan 23 yaşındaki oyuncunun asıl pozisyonu stoper olsa da sağ ve sol bekte de yüksek performans göstermesi onu farklı kılıyor.
Nesini beğendik?
Vakti zamanında Chelsea kapısından dönen Aykut, 1.80 boyuna rağmen hava toplarındaki etkinliği, birebir mücadelelerdeki sertliğiyle Gençlerbirliği savunmasının sigortası. Fuat Çapa yönetiminde performansını daha da arttıran ve transferi uzak gözükmeyen Aykut, çok yönlülüğünün de verdiği avantajla stoper yarışında Avcı'nın gözünde öne geçebilir.
VEYSEL SARI
(Eskişehirspor - 25 Temmuz 1988)
Orta saha
Eskişehirspor'un Beylerbeyispor'da oynarken keşfettiği Veysel Sarı, sezonun ilk yarısında Michael Skibbe'nin yönetiminde üst seviye performans gösterdi. Alper'le orta sahada iyi bir ikili oluşturan Veysel, 2 kez A2 milli olurken adını en iyi yerli defansif orta sahalar arasına yazdırdı.
Nesini beğendik?
Transfer döneminde ismi Trabzonspor ve Beşiktaş'la anılan Veysel, güçlü fiziği ve hızı ile orta sahada dinamo görevi yapıyor. Gerektiğinde forvet arkası ve stoperde bile oynayan Veysel, sert şutlarıyla da dikkat çekiyor. İBB'de bu anlamda Mahmut Tekdemir'i kullanan Avcı, Milli Takım'da Mehmet Topal'ın alternatifi olarak Veysel'e yönelebilir.
FUTBOL EXTRA YİNE DOPDOLU
Aylık futbol dergisi Futbol Extra'nın Şubat sayısı yine dopdolu. Arsenal'in Hollandalı yıldızı Robin van Persie'yi kapağına taşıyan dergi, Fenerbahçe'nin efsanevi futbolcusu Lefter için, çok özel fotoğraflarla dolu 6 sayfa ayırdı.
Galatasaray'ın yükselen değeri Emre Çolak'ın geçen sezondan bu yana yaşadığı gelişimi detaylı bir şekilde inceleyen Futbol Extra, Galatasaray ve Kayserispor'u birbirine düşüren Nordin Amrabat konusunda kimin hangi konuda haklı olduğunu da inceledi.
Bir diğer inceleme konusu da futbolumuzun koca çınarlarından Ankaragücü oldu. Futbol Extra, başkent ekibi uçuruma sürükleyen hikayeyi başa sarıp anlattı.
Geçtiğimiz ay içinde futbolculuk kariyerine son noktayı koyan Ahmet Dursun, Galatasaray'ın efsanevi golcüsü Tarık Hodzic ve yurt dışı kariyerini tamamladıktan sonra Orduspor formasıyla Süper Lig'e geri dönen Hasan Kabze de dergideki keyifli röportajlar...
Futbola dair daha birçok konuyu detaylı biçimde bulabileceğiniz 112 sayfalık Futbol Extra'ya 5 TL'lik fiyatıyla gazete bayilerinden ulaşabilirsiniz.