Selçuk İnan... Hem kendi inanıyor hem de Galatasaraylıları inandırıyor…
Futbol Extra Dergisi Haziran sayısı, daha önce kimsenin bakmadığı bir açıdan Selçuk İnan'ı analiz etti. Kazanılan şampiyonlukta en büyük pay sahiplerinden birisi olan Selçuk'un doğup büyüdüğü yer olan İskenderun'dan karelerle bezeli, Ali Genç imzalı yazıda, yıldız oyuncumuzun ne tür zorluklardan bu noktaya geldiğine önemli bir vurgu yapılıyor.
İşte Ali Genç'ın yazısından bir bölüm:
"Futbolla şekillenen, futbol üzerinden temellenen bir hayat onunki; Mahalle maçı yaparken ya üstsüz oynayan, ya da atletle oynayan tarafta olması. O zamanlar orijinal formayla oynayan çocuk güveniyle vuramadığı topa, şu sıralar Galatasaraylı yapacağı çocuklara nasıl vuruş pozisyonu alınır dersi vererek vuruyor; "Volkan frikikten gol mü yer!" diyenlerin cümlelerini bitirmesine izin vermeyerek, "Hacı zaten koskoca Mondragon'a hayatında ikinci defa frikik golü atan adamdı" bilgisini akıllara getirerek vurmaya devam ediyor. Ve muhtemelen devam edecek. Çünkü spiker 'yay çizgisine beş metre mesafe var' de SELÇUK İNAN'IN İLK GOLLERİNİ ATTIĞI OKUL SAHASINDAN HİÇBİR YERDE GÖREMEYECEĞİNİZ KARELER! TIKLAYIN!
SIRADAN OLMAYAN BİR SIRADAN… Son yılların tartışma götürmez şekilde en meziyetli, en iyilerinden olan Xavi ile kıyaslanan, hakkında "Xelçuk" benzetmeleri yapılan, hatta "Galatasaray’da yerine bir maçlığına Xavi oynasa sırıtmaz" gibi espri ya da gerçeklik hangisi olduğu karıştırılan düşünceleri insanların beyinlerinde döndürmeye başlayan bu adam, sıradan biri olmadığını gün geçtikçe bize ispatlayacak. - ‘Sıradan’ kelimesini, "sahadaki biz" ekseninde yazıya döktüğümü belirtmek isterim. Sıradan olmayan dedim, aslında dememem lazımdı. Çünkü sıradan olmayan diyerek aslında Selçuk’un bizler gibi sıradan bir adam olduğunu demeye getirdim. Onun yerinde Ali/Ahmet/Veli olsaydı da böyle olacaktı, çünkü o zaten sahadaki biz, sahadaki Galatasaray taraftarı. O, sıradan bir insan gibi olduğu için, ona baktığımızda kendimizden bir parça gördüğümüz için diğer futbolculardan ayrıldı. Memleketi, gülümseten saf ironilerin beşiği, işte Selçuk da bu özelliğiyle istemeden de olsa bu dediğime selam yollamış oldu. Ve yıllar geçti, amatörden birinci lige, oradan süper lige;S 4 takım değiştirdi, ama Selçuk hep olumlu olarak değişti. Frikiklerini geliştirdi, oyunun iki yönünü oynayabilmeyi geliştirdi, sevinçlerini geliştirdi. Şu performansı, şu sabrı İngiltere Premier League’de, La Liga’da gördüğümüz zaman nasıl ki blog blog gezip hakkında yazılar arıyorsak, gözümüzün önündeki Selçuk’un hakkını yeterli anlamda verebilmek için, gerekirse onu şımartabiliriz bile..."
YAZININ TAMAMI FUTBOL EXTRA HAZİRAN SAYISINDA
Not: Fotoğraflar Webaslan.com'un izni olmadan kullanılamaz.