Ünlü futbol yorumcusu Hıncal Uluç, Galatasaray ile Real Madrid arasında oynanan maçın hakemi Moen'e 'ayarlanmış' olabilir dedi.
Ünlü futbol yorumcusu Hıncal Uluç, Sabah gazetesindeki köşesinde Galatasaray ile Real Madrid arasında oynanan ve hakem kararlarının damga vurduğu maçı yorumladı. Kuradan şüphe ettiğini daha önce dile getirdiğini belirten Uluç, hakemin de 'ayarlanmış' olabileceğin dile getirdi.
Galatasaray'da Didier Drogba, Wesley Sneijder ve savunmanın kötü oyununa dikkat çeken Uluç, takımın savunma yapmayı bilmediğini savundu.
"G.SARAY TUR UMUDUYLA DÖNEBİLİRDİ"
Her şeye rağmen G.Saray İstanbul'a tur ümidiyle dönebilirdi. Rahatlıkla gol olabilecek pozisyonlarda, G.Saray'ın dünyaca ünlü yıldızları başarılı olamadı. Genele baktığımızda bu 3-0'lık umutsuz farkı yaratan üç unsur var:
Belirli bir ilerleme içinde görünen Sneijder ve Drogba, ilk defa G.Saray'la sahaya çıktıkları anda ne ise ona dönmüşlerdi. Sneijder 45 dakika 10 kişi oynattı G.Saray'ı. Sorumluluk almadan, topa girmeden, pres yapmadan sahte koşular yaparak vakit öldürdü. Fatih Terim'in onu 45. dakikada alması en doğru kararıydı ama 15. dakikada da alsa çok doğru bir karar vermiş olurdu. Drogba da hiç oynamadı. Gerek santrfor olarak beklenen hamleleri yapmadı, gerekse oyun kurucu olarak bugüne kadar attığı muhteşem pasları bu maçta göremedik. Bir metreden geçen toplara dahi atak yapmadı. Laf ola oynayan bir Drogba'yı aklımdan, hayalimden geçirmiyordum.
"EBOUE VE SEMİH'İN HEDİYELERİ"
Hakemin kötü yönetimini görünce, çeyrek final kuralarının çekildiği gün 'Kurmaca' şeklinde ortaya atılan iddialar akla geliyor. UEFA, yarı final ve dolayısyla finalde Real Madrid'i görmek istiyor olabilir mi?
Arka arkaya bağlarsan çok iyi bir senaryo olur. O kura çekimindeki şüphemi söylemiştim. O kura çekiminde şüphem olunca, senin de haklı olarak, 'Hıncal Abi, hakeme niye kızıyorsun?' demen de haklı olur. Doğrudur. Yani o kura çekimi ayarlandıysa bu hakem hayli hayli ayarlanmıştır.
G.Saray'ın kalesinde gördüğü gollerin üçü de yenmez gollerdi. Şimdi, 'Hakem faulü ters verdi' diyorlar. Hakem faulü ters verebilir. Real Madrid 20 tane duran top attı, 19'u olmadı, bu oldu, ne olacak! Senenin başından beri duran toplar G.Saray'ın başına bela... 'Hakem faulü ters verdi' diye golü yemek zorunda değilsin ki! Birinci ve ikinci gol Semih ve Eboue'nin hediyeleri... Muslera da bir şey yapmadı. İyi kaleci biraz da kurtarır. Muslera son maçlarda kurtarmaya başlamıştı. 'İyiye gidiyor' dedik, nazar değdi herhalde! Geleni gideni aldı içeri...İlk iki golde üç kişinin oyuna katkısı yok. Sağ bekin, stoperin ve kalecinin... Hele ikinci golde Eboue'ye inanamıyorum. Kaç defa yazdım, söyledim. Terim, Eboue'yi bek zannediyor. G.Saray, Eboue'nin olduğu her maçta en az bir gol yiyor. Sadece adamlar atamazlarsa o maçta yemiyor. Onu kalenden uzak tutacaksın. Nitekim Terim, ikinci yarıda Sneijder'i çıkarıp, Gökhan Zan'ı oyuna aldı ki bence en doğru değişiklikti. Eleştirenlere şaşıyorum, Fatih Terim 3-5-2'ye döndü. Eboue ile Riera'yı, 'Sizin bekliğinizden umudu kestim' deyip ileri sürdü, arkada üçlü savunma kurdu. Keşke maçın başından böyle oynasaydı. Eboue'nin oynayacağı yer ilerisi. Riera'nın da öyle.
"UEFA'YI SORGULARIM: BAŞKA HAKEM YOK MU?"
'Hep söylüyorum' demekten utanır hale geldim; G.Saray 'savunma nasıl yapılır' bilmiyor. Televizyondan seyretmenin öyle güzel avantajları var ki bazen, o çerçevenin içinde 6 tane, 7 tane sarı-kırmızılı görüyorsun, G.Saray 18'inin civarında... Yanlarında bir tane beyaz yok. O zaman o 6 adam orada ne yapıyor. Etrafta bir tane beyaz yokken 6 tane adamın gelmesi ne demek; orta sahayı boşaltıyorsun, sen 10 kişi ile savunma yaparken, Real Madrid santradan senin gol menziline elini kolunu sallaya sallaya geliyor. Geldiği zaman orada bir sürü sniper var. Belediye'nin, Kayseri'nin topu dışarı atan adamları değil... Alonso topu santradan aldığı andan itibaren en öndeki adamı G.Saray'ın, orada bastırması lazım, Drogba dahil bütün G.Saray gerilemeye başlıyor, meydanı Real Madrid'e bırakıp. Onlar da aynen piknikte dolaşır gibi ellerini kollarını sallaya sallaya G.Saray 18'inin etrafına çok rahat geliyorlar. Oraya geldikten sonra da finishing, yani bitirci iş, Real Madrid'in en kolay yaptığı iş... Geri çekilerek savunma olmaz. Drogba ve Burak ile birlikte Real Madrid'e karşı çift santrforla oynuyorsan bunun bedeli ileride bastırmak. Maçın sonunda olduğu gibi. Üç santrforla oynayacaksın ama üçünün de birinci görevleri, karşı yarı sahada santra beklik olacak. Oradaki adamlar Yenişehir pazarında dolaşır gibi etrafına baka baka, ellerini sallaya sallaya çıkamayacaklar. Ama bastırmıyorlar. Yukarıdan gizli bir el G.Saray'ı geriye doğru çekiyor.
"HAKEMLİĞİNDEN ŞÜPHE EDERİM"
Tabii bir de hakemin affedilmez hataları var. Bir hakem maçın değil turun kaderini değiştiriyor. Gol olan duran topta yanlış karar vermesini saymıyorum ama sen penaltı vereceğin pozisyonda Burak'a sarı kart çıkarıyorsan bu çok önemli bir fark. Bu turu değiştirir, daha evvel çok bariz penaltıyı da vermemişsen... İki kişi göğüsleriyle tutuyorlar, okkalıyorlar. Voleybolda bile faul... Voleybol maçında, hakem o sahneyi görse düdüğü çalar, sayıyı G.Saray'a verir. Hatalara bakınca ben o hakemin hakemliğinden şüphe ederim. UEFA'yı da sorgularım; 'Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçına çıkaracak başka hakeminiz yok mu!'