Şansal Büyüka, Galatasaray'ın şampiyonluğu sonrasında değerlendirmelerde bulundu.
Millyet Gazetesi yazarlarından Şansal Büyüka, Bilal Meşe ile bir söyleşi gerçekleştirdi. Meşe sordu, Büyüka yorumladı...
Büyüka, "Hamza Hoca ile birlikte her futbolcu kendi performansının üstüne biraz daha fazlasını koydu. En sıkıntılı günlerde “alternatif oyuncular” dertlere çare oldu. 20 milyon euroya yakın para harcanıp sağ bek aranırken, Sabri’nin dönüşü çok büyük bir boşluğu kapattı. Hamza Hoca ile bu şampiyonluk şansının tazeleneceği, umutların ve heyecanın artacağı çok net belliydi." dedi.
İşte o değerlendirmeler...
1. Muslera’nın üstün formu 2. Sneijder & Selçuk faktörü 3. Hamzaoğlu’nun insani dokunuşu 4. Ali Dürüst & Albayrak ikilisi 5. Alternatiflerin katkısı büyük 6. Yarsuvat’ın barışçıllığı
Hamza Hamzaoğlu’na olan inancınızı biliyorum. Hamza Hoca göreve geldiğinde şampiyon olabileceği ihtimalini düşünüyor muydunuz?
Sevgili Bilal, Hamza Hamzaoğlu’nun ilk büyük sınavı olacaktı. Elbette kuşkular ve riskler vardı. Ancak Türk futboluna ve Türk futbolcusuna bu kadar yabancı kalan iki İtalyan hocadan sonra, Hamza Hoca ile bu şampiyonluk şansının tazeleneceği, umutların ve heyecanın artacağı çok net belliydi. Nitekim öyle oldu.
Ünal Aysal göreve devam etse, Duygun Yarsuvat gelmese Florya yine bu kadar başarılı olur muydu?
Duygun Başkan, Galatasaray camiasına “babacanlığını” kattı, “sempati ve hoşgörüsü”nü kattı. En önemlisi Florya’nın idari yapısını Ali Dürüst ile Abdurrahim Albayrak ‘a bırakıp en doğrusunu yaptı. Sonuç ortada... Galatasaray’ı şampiyon yapan birçok neden var. Ama ben kendimce öne çıkardığım nedenleri sıralamak isterim:
Birincisi; Muslera farkı... Yenecek golü yedi. Ancak yenmeyecek golü asla yemedi. Galatasaray, Muslera’nın yüzünden puan kaybetmedi, maç kaybetmedi ama onun kurtarışları ile ekstradan en az 6-8 puan topladı. Ayrıca “Nasıl olsa kalede Muslera var rahatlığı” takıma büyük bir özgüven kazandırdı.
İkincisi; Selçuk, Melo, Sneijder gibi “ekstra kaliteli” orta sahanın o çizginin altına düşmeyişi ve sürekliliği oldu. Melo için “Üç ay oynayamaz” raporu verildi, 1.5 ayda döndü. Sneijder, İtalya’daki yüzde 62’lik sürekliliğini Galatasaray’da yüzde 88’e çıkardı. Son hafta Selçuk için “oynayamaz” dediler, inat etti, Beşiktaş maçında dümenin başına geçti.
Üçüncüsü; İki İtalyan ile antrenmandan antrenmana buluşan, neredeyse birbirleriyle hiç konuşmayan, birliktelik anlayışı iflas eden futbolculara, Hamza Hoca o hoşgörülü ve duygusal yapısı ile “insani dokunuşlar” getirdi. İtalyanlar zamanında “yazboz” tahtasına dönen ilk on bire bir istikrar getirdi. Her maçta gol yerken, son düzlükte gol yemeyen ve en kritik maçları gol yemeden bitiren bir anlayış ve takım yarattı.
Yasin piyangosu
Dördüncüsü; Ali Dürüst ile Abdurrahim Albayrak Florya’nın her derdine derman oldu. Bu parasızlıkta, bu sıkıntıda Florya’dan çatlak ses neredeyse çıkmadı. Dürüst ile Albayrak, bu “dördüncü Florya nöbetleri” ile dörtte dört yaptılar. Hakları unutulamaz ve inkar edilemez.
Beşincisi; Hamza Hoca ile birlikte her futbolcu kendi performansının üstüne biraz daha fazlasını koydu. En sıkıntılı günlerde “alternatif oyuncular” dertlere çare oldu. 20 milyon euroya yakın para harcanıp sağ bek aranırken, Sabri’nin dönüşü çok büyük bir boşluğu kapattı. Galatasaray seyircisine kendini bir türlü kabul ettiremeyen Hakan Balta, stoper yokluğunda stoper, sol bek yokluğunda sol bek oynadı ve ortaya gösterişsiz ancak süper bir performans çıkardı. Yasin, Galatasaray için sanki ligin ikinci yarısındaki milli piyangonun büyük ikramiyesiydi. Hamza Hoca yoktan var etti ve şampiyonluğa büyük katkı sağladı.
Hovardalığı bırakırlar
Altıncısı; Duygun Yarsuvat başkanla birlikte Galatasaray ortamı germe alışkanlığından vazgeçti, barışcıl bir hava sergiledi ve sadece işine, maçlarına odaklandı. Motivasyonunu sadece “yarışa” yoğunlaştırdı.
Şampiyonluk demek, başarı demek, para demek... Galatasaray belki UEFA ile yaptığı anlaşmaya uyamadı. Ama bu şampiyonluk sanırım Cim-Bom’a birçok fayda olarak geri dönecek.
Galatasaray bu kadar para sıkıntısı çekerken, UEFA’nın mali kriterleri konusunda çok sıkı denetim altına girmişken, alacağı para ile elbette büyük rahatlık sağlayacak. Öyle sanıyorum ki bundan sonra da iki İtalyan dönemindeki transfer hovardalığını bırakırlar.
Son olarak Galatasaray’daki yeni yönetimi nasıl buluyorsunuz? Dursun Özbek başarılı olur mu?
Dursun Özbek Başkan, Duygun Başkan’ın yardımcısıydı. Sonuçta bu şampiyonluğun mimarlarından biri... Kulüp içi işleyişi biliyor... İlk açıklamalarına bakıyorum, son derece sakin, akıllı ve yapıcı... Umarım ve çok isterim, bu çizgiyi bozmadan, öfke ve gerilimden beslenenlere kanmadan yoluna devam eder. Türk futbolunun böyle “akil adamlara” her dönemden daha fazla ihtiyacı var.