Dursun Özbek'ten üyelere Riva ve Florya sunumu

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, üyelere bir sunum gerçekleştirdi. Başkan Özbek Riva, Florya, salon projelerini anlattı.

22 Ekim'de yapılacak Galatasaray Olağanüstü Mali Kongre öncesi bilgilendirme toplantısında konuşan Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, üyelere bir sunum gerçekleştirdi. Başkan Özbek Riva, Florya, salon projelerini anlattı. Galatasaray'ı fabrika ayarlarına döndüreceğiz diyen Dursun Özbek; "Benden sonraki başkan ve yönetimine sıfır borçla bir Galatasaray teslim edeceğiz. Bu benim taahhütüm" diye konuştu.

Toplantı başlıklarını üç ana konuda topladığını vurgulayan Başkan Dursun Özbek'in açıklamaları şu şekilde;

Galatasaray'ın kriterleri ve mali bağımsızlığı ve sportif başarı üç nokta halinde topladım. Birinci önemli konu Galatasaray'ın mali bağımsızlığını kazanması. İkincisi Galatasaray'ın yönetilebilmesi için kendi kriterleri olmak zorunda. Üçüncü adım da gelecek yıllarda sportif başarının sağlanması için gerekli adımların atılması.

Bu toplantının sloganı olarak belirlediğimiz mali bağımsızlık ve kriterlerle ilgili 22 Ekim'de Genel Kurul'a gidiyoruz. Galatasaray'ın sahibi bu genel kurul... Galatasaray'ı ilgilendiren tüm konularda daha önce yetki almış dahi olsam tekrar genel kurula gideceğimi ifade etmiştim. Buna bağlı olarak da çok önemsediğim bu konuyu kurula getiriyorum. Yönetim kurulu Galatasaray'ın değerli emanetini yönetmek için seçildi.

Mali bağımsızlık bir numaralı önceliğimiz. Eğer bir kurumun maliyesi iyi yönetilmiyorsa o kurumdan başarı beklemek mümkün değildir. Kurumun ne kadar büyük ya prestijli olduğunu önemli değil.

Galatasaray'ın giderleri
En büyük varlığımız futbol. Birinci sırada futbolculara ödenen maaş, prim ve bunların stopajları geliyor. Toplamda yaklaşık 60 milyon euro... Personel ve teknik kadroya ödediğimiz 21 milyon euro ikinci sırada. Deplasman ve kamp masrafları 5 milyon euro. Finansman giderlerimiz ki bunun içinde kur farkı ve faizler de var 38 milyon euro. Futbolcu amortisman giderlerimiz 17 milyon euro. Bunun içinde bu seneki transferler ve daha önce yapılan transferlerin bu yıla intikal eden kısımları var.

Galatasaray'ın 500 milyon dolar kadar bir borcu var. Bu paranın 230 milyon doları banka borcu. Geriye kalan kısmı tedarikçilere ve cari taahhütlere bağlı oluşmuş borç. Galatasaray bu yükü ne kadar taşıyabilir? 230 milyon dolar banka borcuna karşılık 40 milyon euro kadar faiz ve kur farkı ödüyoruz. Bu derecede yüksek faiz ödeyerek Galatasaray'ı daha ileriye götürmek çok zor.

Bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu rakamlarda her zaman %3-5 arası yanılma payı olabilir. Finansman giderleri 38 milyon dolar... Bir an bunun olmadığını düşünün. Her şeyimiz denk, bankalara borcumuz yok. Ne kur farkı ne de faiz ödememiz olacak. Sırf bu giderler olmasa senede 20 milyon euro para kazanan spor kulübü haline geleceğiz.

Galatasaray'ın gelirleri
Galatasaray'ın geliri 150 milyon seviyesindedir. Bu gelire rağmen neden sıkıntı çekiliyor sorusu sorulabilir. Bu gelirimiz 2020 yılına kadar temlik edildiği için gelirler var ama kasaya girişi olmuyor. Biz bu borç sarmalından ne pahasına olursa olsun çıkmak zorundayız. Her sene 40 milyon euro faiz ve kur farkı ödeyerek geleceğe taşıyamayız.

Projeler
Mecidiyeköy'de 2000 metrekare civarında bir arazimiz vardı. Başkan yardımcısı olduğum dönemde imarı çıkmış bu arsa üzerinde 5 yıldızlı bir otel yapılmasını öngörmüştük. Genel kurul da kabul etti. Çeşitli spekülasyonlar var. Otel inşaatı istediğimiz hızda gitmiyor ama durması söz konusu değil. Günlük gelişmeleri önünden geçerken bile görebilirsiniz. Şu an cephesi kapatılıyor. İçeride mobilya ve dekorasyon çalışması yapıldı.

Projemiz Galatasaray'ın cari harcamalarında mümkün olduğu kadar israfı engellemekti. Bunu azaltmaya çalıştık. Pek çok insanın işine son vermek durumda kaldık. Sadece bunu yaparken bu mali tabloyu düzeltmek mümkün değil. Galatasaray'ın çok büyük kaynakları var. Bunların da başında gayrimenkulleri var. Bunu da kulübümüze kazandıran herkese çok teşekkür ediyorum.

Riva projesi
Riva 40 sene önce çok sevdiğim efsane başkanımız Selahattin Beyazıt tarafından kulübüme kazandırıldı. Sayın Adnan Polat döneminde imarı çıkarılmış ve ruhsata bağlamış. Yaklaşık olarak 840'a yakın villa projesi vardı. Ben onlara da çok teşekkür ediyorum. 40 sene önce alınan bir arsa 35 sene sonra ruhsata bağlanıp Galatasaray'a varlık oldu. Sarf edilen emekler de büyük emekler.

Sayın Ünal Aysal döneminde müteahhit firmadan bir teminat mektubu istenmiş. Karşı taraf bu talep nedeniyle projeden çekilmiş. Yaklaşık olarak 1 milyon metrekareye yakın bir arsa. Sayın Adnan Polat döneminden beri burada bir şeyler yapılması için çalışmalar yapılmış. Şartnameler hazırlanmış. Müteahhit için ihaleye de çıkılmış. Fakat sonuç çıkmadan görevden ayrılmış. Yeni gelen yönetim ihaleyi kazanan firmayla görüşmüş. Eğer paranızı iki senede geri kazanmak istiyorsanız arsayı 150 milyon dolar olarak fiyatlandırmış. Eğer üç senede almak isterseniz 200, 4 seneye razıysanız 250 milyon dolar alırsınız denmiş.

Seçildiğim günden beri bütün gücümü, bütün becerimle Galatasaray'ın başarılı olması, bu yapının düzelmesi için çalışıyorum. Bu konuda bana güvenin. Her yaptığım işi paylaşıyorum. Dertleşip birbirimizi ikna ediyoruz. Burada da böyle oldu. Ben gidip kendi başıma Emlak Konut ile görüşmedim. Galatasaray Kongresi içinden itibarlı arkadaşlarımızla bir komisyon oluşturduk. Protokolü geliştirmek ve üstünde çalışmak için bunu yaptık. Tarafsız olarak inceleme yapıyorlar. Genel kurula da aynı şekilde kendi sunumlarını yapacaklar.

Florya projesi
Galatasaray'ın en büyük gayrimenkullerinden biri de mevcut tesislerimizin olduğu Florya'daki arazi. Toplamda yaklaşık 85 dönüm bir arazı. Tapusu bize ait olan kısım 23 dönüm. Şartlı bağış maddesiyle 1985'te Gençlik Spor Genel Müdürlüğü'nden gelen bir kısım da var. Şart ise sportif faaliyet gösterilmesi üzerine. 17 sene daha bizim hakkımız var.

Kulübü de bir yere taşımam lazım. Florya'ya zaten sığmıyoruz. İki tane normal ebatta sahamız var. Birinde A takım idman yapıyor. Diğerinde alt yaş grupları maç yapıyoruz. Bir saha düşünün her gün üzerinde maç ve antrenman yapılıyor. Bakımı zorlaşıyor. Niteliğini de kaybediyor. Galatasaray gibi Dünya markası olmuş bir kulübün 8 tane normal boyutta sahamız olmalı. Bunun 3-4 tanesini A takım kullanmalı. Çim ve sahanın özelliğini kaybetmemesi için.

Bu konudaki çalışmalar çok iyi gidiyor. 22 Ekim'e sonrası yapacağımız anlaşmaları ve sözleşmeleri size getirip anlatacağım. Sığabileceğimiz bir yere ihtiyacımız var. Bunu Ankara'da Bakanlık seviyesinde ilettim. Asgari 250 dönümlük bir araziye ihtiyacımız olduğnu ilettim. Bize bu arsayı temin ederseniz kulübü taşıdıktan sonra Florya'da projeyi geliştirmek mümkün olacak. Florya'dan maç günü stada gelmemiz 90 dakika sürüyor. Takım ve teknik ekip de bu konuda çok hassas. Onları da etkiliyor. Bu yüzden stada yakın bir yerden bu arsayı talep ettik.

Kapalı spor salonu projesi
Ali Sami Yen Spor Kompleksi'nde TT Arena'nın yanında 15 bin kişilik spor salonu için her şey hazır. Çok kısa sürede inşaatına başlayacağız. Abdi İpekçi'de oynuyoruz buna ne gerek var diye sorulabilir. Stadın açıldığından beri devam eden bir çatı davamız var. Sözleşme gereği bize verilmesi gereken üst kullanım hakkı verilmedi. İlk iş olarak GSGM'ye gittim.

Çatı olayı çözülmeden burayı da yapamayacağımızı söylediler. GSGM'ye bu arsanın kendilerinin olduğu ve yapacağımız salonun tapusunun da onlarda olacağını söyledim. Çatıdan daha büyük yatırım olduğunu vurgulamadım. Bu tesis alacaklı oldukları paradan çok daha değerli bir varlık olarak geri dönecek. Amatör sporları geliştirmek devletin de yükümlülüğü. Çatıyla ilgili protokolle oradan gelecek parayı buraya katkı payı olarak verdik. Sayın Bakan ve müsteşar imzaladı. Şimdi protokol yazılıyor. Hem çatıyla ilgili dava sonuçlanacak ve üst kullanım hakkında kavuşacağız.

Salon sporlarının gelişmesi için özellikle bugünkü Spor Bakanımız büyük gayret sarf ediyorlar. Yeni çıkacak yasa ile pek çok teşvikle amatör sporların gelişmesi için iradeleri var. Buradaki boş alan için kapalı spor salonu için çalışmalarımız vardı. Zaten Ali Sami Yen Spor Kompleksi projesinde yeri farklı olsa da salon vardı. Kendi finansmanını kendi sağlayacak. Bu salonların isim hakları satılabilecek değerler. Yaklaşık 30 milyon dolar civarı bir bütçe çıkıyordu. Yıllık isim hakkını 3 milyon dolardan 10 yıllık satabilirsek salon kendi kendini yapacak.

Riva ve Florya'dan 500 milyon dolar
Riva ve Florya'ya Galatasaray'a orta vadede yaklaşık olarak 500 milyon dolarlık gelir sağlayacak. Protokollerin yapılmasıyla kısa dönemde de nakit akışı sağlanacak. Buradan gelecek paranın %90-95'i banka borçlarının kapanmasına gidecek. Hiç kimse başka bir şey düşünmesin. Fakat Galatasaray'ın bağımsızlığı her şeyin önünde geliyor. Galatasaray iyi yönetildiği zaman para kazanabilecek bir yapıda.

Son Divan Kurulu'nda bütün bunlar başarılı olursa sonrası ne olacak diye bir soru gelmişti. Eş zamanlı olarak bir projeye daha başladık. 500 yıllık geçmişimiz var. Bu geçmişimizden gelen birikimle güncel olarak yönetilmek için kendi kriterlerimiz olmalı. 22 Ekim sonrası bir genel kurul daha düzenleyip bu kriterleri tartışacağız. Bu kriterleri hiç esnetmeyecek duruma getirmek için tüzüğümüze koymak istiyoruz. Ben yaptım oldu devri bitmeli.

Otelin kıymetli bir varlık olduğunu düşünüp kişisel olarak kefil oldum. Her işin böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Hiç kimsenin arkasında tortu bırakmaması lazım. Denk bütçe bırakmalıyız. Sapmaları kişiler ödemeli.

Galatasaray'ın mali bağımsızlığını kazanması için finansal yapısına en büyük zararı veren banka borçlarından kurtulmak zorunda. Bu projelerden gelecek gelirin %95'i borçlarımızın sıfırlanmasına gidecek. Geri kalan %5 ile Selahattin Beyazıt'ın Galatasaray'a hediye ettiği Riva gibi yeni bir gayrimenkul satın almak istiyorum.

Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları