Emre Mor'un annesi Güzela Bekirov, oğlunun Danimarka yerine Türk Milli Takımı'nı tercih etmesini Susanna Tamaro'nun unutulmaz romanıyla açıkladı: "Emre'ye 'Nerede mutlu olacaksan orayı seç. Kısaca yüreğinin götürdüğü yere git' dedim."
EURO2016 boyunca Türk Milli Takımı'nda en büyük heyecan yaratan tek isim Emre Mor'du.
6 ay gibi kısa bir sürede Danimarka'nınNordsjaelland takımındaki performansıyla A Milli Takım'a yükselen, ardından dünya devi Dortmund'a transfer olan Emre Mor, henüz 18 yaşında etrafında büyük bir sevgi çemberi oluşturdu.
Annesi Güzela Bekirov, bu rüya gibi dönemi anlattı.
Emre şu anda Türkiye'nin en çok konuşulan isimlerinden biri. Bu sizin için nasıl bir duygu?
- Hayatımız 5-6 ay gibi kısa bir sürede baştan aşağı değişti. Heyecan, onur, mutluluk bunların hepsini bir arada yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Bir anne olarak oğlum adına oldukça sevinçliyim.
Emre'yi biraz anlatmanızı istesem?
- Oğlum özel hayatında çok duygusal bir çocuk. Aynı zamanda da çok sakin. Bizlere de oldukça düşkün. Tek aşkını ise anlatmama gerek yok sanırım. Futbolla yatıp futbolla kalkıyor.
Futbol yeteneğini ne zaman fark ettiniz?
- Doğrusunu söylemem gerekirse bebekken en çok futbol topunu severdi. Yürümeye başladığında topa vurmaktan başka bir şey yapmazdı. 5 yaşında da bizim bölgedeki bir takımda futbol oynamaya başladı.
Ailede başka futbolcu olan var mı?
- Kardeşi Hüseyin de 15 yaşına kadar futbol oynadı. Sonra biraz dinlenmek istediğini söyleyerek ara verdi. Maç izlemeyi daha çok seviyor. Ve zaman zaman da Emre'ye yol gösteriyor.
Eğitimine neden devam etmedi?
- Bir akşam oturup konuştuk. Bana hayallerinden bahsetti. Futbolu sevdiğini ve okulla birlikte yürütemediğini söyledi. Tüm konsantrasyonunu futbola vermek istediğini, buna yeteneği olduğunu anlattı. Anne olarak ben de oğlumun bu kararına ve hayaline saygı duydum.
"YETİMHANE DEDİLER BENİ YARALADILAR"
- Peki, gelelim şu meşhur yetimhane meselesine. Sanırım söyleyecekleriniz var?
Evet, bu konuda çok üzgün ve yaralıyım. Çocuklarım hayatım boyunca yanı başımda oldular. Asla yetimhane yüzü görmediler. Bu haberler bizi çok üzdü. Biz çok güçlü bir aileyiz ve her zaman çocuklarımızın yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz.
- Eşinizle ayrısınız ve kendisi kısa bir dönemi hapiste geçirdi. Neler söyleyeceksiniz?
Ersoy Bey'le ayrıyız ama güzel bir arkadaşlığımız var. O, gerçekten çocuklarına düşkün harika bir baba. Son dönemde de Emre'ye ve bizlere desteğini göstermeye devam ediyor. Yaşadığı bazı talihsizliklere rağmen her zaman bizlerle oldu.
Emre'nin her maçı benim için çok özel. Bu soru sorulduğunda bile duygulanıyorum. Çoğu zaman gözyaşları içinde izliyorum. Oğlumla gurur duyuyorum.
- Fransa'da Emre'yi Türkiye formasıyla izlemek nasıldı?
Son maça tüm aile beraber gittik. Kız kardeşim bile yanımızdaydı. Asist yaptığında ve tribünler "Emre" diye bağırdığında o kadar çok duygulandım ki, bunun bir tarifi yok. Türk halkına sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Maçtan sonra da Emre ile telefonda görüştüm. Sesi o kadar mutlu geliyordu ki onun sesini daha önce hiç böyle duymamıştım.
"İKİ LİSAN DAHA ÖĞRENECEK"
Şimdi önünde yeni bir macera Dortmund var. Nasıl hazırlanıyor?
Oldukça sakin ve rahat. Heyecanlı değil. Ancak İngilizce ve Danca'dan sonra şimdi iki dil birden öğrenmek zorunda kalacak. Hem Türkçe hem Almanca.- Onun için özel dersler almaya başlayacak. Bunun dışında Dortmund'da oynamaya zihnen ve bedenen hazır.
- Milli Takım tercihinde bir etkiniz oldu mu?
Ben her zaman oğlumla arkadaşım. Türkiye'nin kendisini istediğini söylediğinde 'Senin kararın, senin hayatın. Nerede mutlu olacaksan orayı seç. Kısaca yüreğinin götürdüğü yere git' dedim.
"DORTMUND ÇOK İYİ BİR TERCİH OLDU"
Türkiye'nin 3 büyük kulübü de Emre'yi istedi. Peki, bu konuda yönlendirmeniz oldu mu?
- Açıkçası bu konuyu tamamen Emre'nin menajerine bıraktık. O, transferi için canla başla çalıştı ve Emre'nin en iyi seçimi yapmasında büyük yardımlarda bulundu.
Menajeri Muzzi Özcan sanırım sizin için farklı bir yerde?
- Harika bir insan. Muzzi bizim menajerimiz değil ailemizin bir ferdi. Bize o kadar büyük desteklerde bulundu ki bunları asla unutamam. Sadece Emre'ye değil bizlere de yeri geldiğinde abi yeri geldiğinde kardeş oldu.
"DORTMUND'DA YANINDA OLACAĞIM"
Anne Güzela Bekirov ev hanımı. Aslen Makedonyalı. Emre'nin yeni hayatında da başrolü oynayacak en önemli isimlerin başında geliyor. Güzela Hanım, "Dortmund'daki yeni evinde bir süre Emre ile olacağım. Ancak yalnız kalmak isterse de Danimarka'ya döneceğim. Oğlumun mutlu olması için ne gerekiyorsa yapacağım" dedi.
BABA NEDEN HAPSE GİRDİ?
Daha önce restoran işleten baba Ersoy Mor, karıştığı bir trafik kazası sırasında sigortasız araç kullandığı gerekçesiyle hapis yatmak zorunda kaldı. Baba Mor, tahliye olur olmaz soluğu Fransa'da alarak oğluna tribünden destek verdi.