Galatasaray Futbol Akademisi Koordinatörü Müfit Erkasap ve A2 Takımı Antrenörü Orhan Atik önemli açıklamalarda bulundular.
Galatasaray Altyapısının nabzını tutan Arena Yolu’nun konukları Galatasaray Futbol Akademisi Koordinatörü Müfit Erkasap, A2 Takımı Antrenörü Orhan Atik oldu.
MÜFİT ERKASAP
Galatasaray, önemli yeteneklere ve kültüre sahip bir takım. Geçmişimize baktığımızda Emre Çolak, Semih Kaya, Arda Turan gibi isimleri hep Galatasaray Türk futboluna kazandırdı. Siz de bu akademinin başındaki isimsiniz. Bu gelişmelerle ilgili neler söylemek istersiniz?
Akademilerle ilgili değerlendirmelere baktığımız zaman ne kadar çalışırsanız çalışın ya da ne kadar üretirseniz üretin başınızdaki insanın değerlendirmesi önemlidir. Bu konuda Fatih Hoca son derece hassas, bize bir düşkünlüğü var. Özellikle akademimizde yetişen oyuncuları ‘’nasıl oynatabilirim, nasıl değerlendirebilirim’’ felsefesi ile hareket ediyor. Şu anda çok memnunuz ama sonrasında olacakları da konuşmamız lazım. Fatih Hoca’ya istediği ortamı ve istediği oyuncuları sağlayabilmemiz için nasıl hazırlanılması ile ilgili çalışmalara ağırlık vermemiz gerekli.
Profesyonel takımın hocasının bakış açısı ve değerlendirmesi önemlidir. Daha önce de söylediğim gibi, biz istediğimiz kadar çalışalım ve kendimizi geliştirelim. Eğer yukarıdaki hoca aşağıya bakıp durumu değerlendiremeyecek bir yapıya veya düşünceye sahipse bizim yaptığımız çalışmalar hiçbir işe yaramaz ve boşa gider.
Milan, Arsenal gibi büyük kulüpler altyapıdan çok oyuncu yetiştiriyor ama Türkiye’de bazı nedenlerle bu oyuncu sayısı düşük. Anadolu kulüplerine bunun faydası olsa da Galatasaray gibi büyük kulüpler için dezavantajları var. Bu konudan bahsetmek ister misiniz?
Öncelikli olarak lokal olarak düşünmemek gerekiyor. Biz bu göreve geldiğimiz andan itibaren tüm eğitim planlamalarımızı dünya ve Avrupa standartlarında geliştirmeye çalıştık. Eğitim planlamalarımızın kapsamında ve içeriğinde bunlar var. Ancak biz istediğimiz kadar bu planlamalar içinde olalım işin federasyon, rakipler ve lig statüleri boyutu var. Bu boyutların aynı seviyede olması ve herkesin aynı desteği vermesi lazım. Dünya da, futbol da, Türkiye de gelişiyor. Bu gelişmelere sadece Galatasaray Kulübü’nün attığı adımlarla cevap veremezsiniz.
Çocukların kendi yaşlarına göre bir eğitim programına verilmesi önemli. Bu programı da biz şu an uyguluyoruz. Tüm dünya da bunu uyguluyor. Hep söylenir, tabi ki takdir ediyoruz, Barcelona çok önemli bir altyapı organizasyonuna sahip ama onların kültürüyle bizimki aynı değil. Yetiştirme tarzımıza baktığınız zaman biz onların tüm uyguladıklarını birebir alırsak başarılı olamayacağımızı düşünüyorum.
Olay sadece vermiş olduğunuz eğitim kalitesi ile ilgili değildir; Nasıl, ne kadar ve ne şekilde verildiği ile de ilgilidir. Türkiye’deki bir ailenin çocuklarına davranışı ile bir İngiliz ya da Alman ailenin davranışı veya Türkiye’deki bir ailenin bir kulübe bakış açısı ile başka bir ailenin kendi ülkesindeki kulübe bakış açısı aynı değil.
Futbolda gençleri yetiştirme konusunda sizlere büyük iş düşüyor ama ailelerin de görevleri var. Sizce ailelerin neler yapması gerekiyor?
Eğitim anlamında baktığınız zaman bizlere büyük iş düşüyor ama sosyal ve kültürel yönlere baktığınız zaman da bizden fazla ailenin görevleri var. Akademimizde yer almak isteyen çocuk, günün birkaç saatini burada geçiriyor. Diğer zamanlarda ailesiyle, çevresiyle, akrabalarıyla ya da okulda zaman harcıyor. Ailelerden beklentilerimiz var. Ailelerden gelişmekte olan bir çocuğu farklı görmemelerini istiyoruz. O çocuk artık gelişiyor ve Galatasaray Kulübü’nde ona örnek olunmaya çalışılıyor, buna emin olabilirler. İyi bir futbolcuyu ahlaklı değil, ahlaklı bir sporcuyu daha iyi yapmaya uğraşıyoruz. Burada görev yapan tüm hocalarımız ve Florya tesislerinde çalışan herkes onlara evlat gözüyle bakıyor. Bu sebepten, aileler çocuklarına ‘sermaye’ gözüyle bakmamalı. Aileler o çocukların belirli bir eğitim programı içinde olduklarına ve Galatasaray’da gerçekten gönülden, bilgili, düzgün bir eğitim verildiğine inanmalarını istiyoruz.
Galatasaray’ın, akademide uygulamak istediği ilk felsefe neydi?
Bakış açımız, tüm akademi liglerinde maç kazanmaktan ziyade oyuncu kazanmaktır. Bunu yaparken tabi ki bir vizyonumuz var; Dünya standartlarında Türk kültürüyle ve Galatasaray geleneği ile yetişmiş dünya futbolunda bu ismi taşıyabilecek, kalite seviyemizi koruyacak futbolcular yetiştirmek.
Bizim kendi kendimize düşünmemiz gerekiyor; bu tip bir A2 yapılanması Galatasaray’a ne kadar destek veriyor ve onu ne kadar ileri götürebilir bunu tartışmamız lazım. Belki de formatın değişmesi ya da ilaveler yapılması gerekiyor. Bizim bir senelik çalışmalarımız içinde tecrübe edindiğimiz noktalar var. Bu noktaların değerlendirilip sadece Galatasaray akademisi için değil tüm kulüpler için pay çıkarılması gerekiyor.
Oyuncuların sıfırdan yetiştirilmesi, belirli bir noktaya getirilmesi ya da UEFA kupasının alınması… Bunların hepsi Türkiye için çok önemli adımlar. Hedefler belki de aynı, hatta daha fazlası; Fatih Terim önderliğinde Şampiyonlar Ligi. Galatasaray Kulübü’nü bu başarılara yakın görüyor musunuz?
Fatih Hoca’nın başarıda sınırı yoktur. Hedeflediği nokta her zaman en yüksekte olandır. Bunun planlaması ve cesareti çerçevesinde hareket eder. Geçmişe baktığımız zaman da Galatasaray, her zaman bu basamaklardan geçmiştir. Geçen sene de olağanüstü bir başarı göstererek bu basamakları çıkmaya devam etmiştir.
GENÇ YILDIZLAR...
*Oyuncuların isimlerinin üzerine tıklayarak detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz...
Orhan hocam Florya’dayız evinizdeyiz. Buradan birçok aslan yeşil sahalara adım atıyor, statlarda seyircilerin alkışını topluyor, adını inletiyor Emre Çolak gibi Semih Kaya gibi. Bu aslanlarla neler paylaşıyorsunuz burada?
Tabi ki öncelikle Fatih Terim hocamıza çok teşekkür etmek durumundayız. Çünkü kendi alt yapımızdan yetişmiş oyuncularımıza Galatasaray’ın alt yapısında yer vererek onlardan maksimum faydalanarak tüm Galatasaraylılara sunduğu için.
Şundan emin olabilirsiniz ki yapacağımız planlamaların bu eğitim programının geniş zamanlı bir düşünce olduğu bilinmeli. Bir sabra ihtiyacımız var.
Tabi ki çocuklarımızın içinde bir Galatasaraylılık ruhu ateşi var. Onun için bunları işlemek çok zor değil. Tabi tabiri caizse biz onları bu konuda havalandırmak değil ama bunu benimsemiş özümsemiş birer Galatasaraylı sporcu birey olarak hareket etmelerini, o duruşu saha içinde ve dışında kendinden emin kendini ifade edebilen hem futbolun içinde hem futbolun dışında insanlar olarak görmek istiyoruz.
Onlara neler söylüyorsunuz?
Ne güzel ki ne mutlu ki bizim bu yönde verebileceğimiz birçok örneğimiz var. Galatasaray futbol akademisinden yetişmiş, Galatasaray’a takımında forma sahibi olmuş ve Galatasaray’a uzun yıllar hizmet etmiş olup o payeyi almış insanlarımız sporcularımız oldu. O sporcuları tabi ki oyuncularımıza örnek olarak gösteriyoruz.
Orhan hocam bu sahalardan birçok aslan yetişiyor dedik. Ardalar, Aydınlar, Semihler, Okanlar bu sahalarda yıldız oldular. Sizde bu kulübeden onlara direktifler veriyorsunuz. Onlarla ne paylaşıyorsunuz?
Maç bizim oyuncularımızı denetlediğimiz bölüm. Yani eğitimlerini antrenmanlarda devam ettirirken oyuncularımızın bu eğitimlerde almış olduklarını maçlarda denetliyoruz.
Biz herhangi bir sitemi alıp kendimize uyarlamaya çalışmıyoruz. Biz kendi projemizi kendi yapmak istediklerimizi kendi eğitim müfredatını kendimiz oluşturmak için çaba sarf ediyoruz.
A takıma yükselmek alt yapıdan yetişen bir oyuncu için daha önemli. O Galatasaray ruhu ile mücadele etmek Galatasaray aşkı sevdası ile yükselmek. Siz bu merdiveni nasıl görüyorsunuz? Galatasaray için alt yapı çok mu önemli?
Galatasaraylının ahlaki duruşunu Türk spor kamuoyuna vereceği mesajları saha içi ve dışı davranışlarıyla örnek bir duruş sergilemek durumundalar. Bunu da akademimizden yetişen çocukların layıkıyla yapacağına inanıyoruz.
Tabi ki herkes bir şeyler yapıyordur yurt dışında. Biz bunları inceleriz incelemişizdir. Ama bize uygun olan çünkü İspanya’da yaşayan çocukla sosyo-ekonomik durumuyla ailesiyle hayata bakış açısıyla Türkiye’deki çocuklarımızın sporcu olacak çocuklarımızın yaşantıları eş gitmiyor. Bu yüzden bize uyarlı kulübümüze uygun anayasamız bize ışık olacak. Bu ışık doğrultusunda yürümek istiyoruz