Spor yazarlarının Galatasaray'ın Antalyaspor maçı ile ilgili değerlendirmelerini sizler için biraraya getirdik
Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'in 24. haftasında Türk Telekom Arena'da oynanan maçta Mehmet Özdilek yönetimindeki Medical Park Antalyaspor ile 1-1 berabere kaldı. Spor yazarları Galatasaray'ın bu beraberliğinin ardından önemli değerlendirmeler kaleme alırken en çarpıcı yorum Milliyet gazetesi yazarlarından Uğur Meleke'den geldi.
Milan Baros'un kırmızı kart görmesinin ardından Fatih Terim'in forvetteki alternatiflerinin azaldığına dikkat çeken Meleke, Yiğit Gökoğlan'ın forvette oynayabileceğini ilginç bir şekilde açıkladı.
İşte spor basınının önde gelen kalemlerinden Galatasaray - MP Antalyaspor maçı değerlendirmesi...
UĞUR MELEKE / MİLLİYET
"Galatasaray'ın birinci gündem maddesi savunma değil yine hücum olacak gibi: Yokluğunda çok aranan Baros'un, Türkiye'de attığı her golün bedelini bir kart görerek ödetme hastalığı sürüyor. Ecnebilerin maç başına yaklaşık 1 gol ortalaması tutturan oyunculara taktıkları meşhur bir "Mr. Goal per match" lakabı vardır; herhalde Baros bu performansını Premier Lig'de gösterse adı Mr. Card per goal (Her gol başına bir kart)* olurdu! Terim'in 4-4-2 oynamak için elinde Sercan-Necati gibi zayıf seçenekleri kaldı ve ister istemez insanın aklına şu geliyor: Yiğit Gökoğlan'ın, Karaman döneminde Manisa'da santrfor oynadığı çok maç vardı. Belki Hikmet Hoca hafta sonu Telegol'e çıkıp, onu nasıl santrfor kullandığını anlatır da, biz de öğreniriz genç Yiğit'teki cevheri(!)..."
"Rakibin en önemli gol ayağını transfer edip onu biraz daha güçsüz bırakmışsın. Öteki eksikleri nedeniyle de neredeyse takviyeli A2 takımıyla sahaya çıkmış. Fakat neyi nasıl yapacağını senden daha iyi biliyor ve golü buluyor. Çünkü sen ancak transferle bu takımın daha iyi oynayacağını ve maç kazanacağını düşünmekten artık asıl işini unutmuş gibisin.
Bu ortamda kurtarıcı olarak sahaya sürdüğün Baros'un gerçek kimliğine dönüp en zorlu noktada seni 10 kişi bırakmasında şaşılacak birşey yok. Çünkü onun futbol anlayışı bu! Sonrasında Melo ya da Engin'in de atılmasını bekledik ama beceremediler! Hem de hakemin buna epeyce çanak tutmasına karşın..." BAHRİ HAVADIR / AKŞAM
"Baros'un ilk omuz atmalarını ciddiye almayan hakem, 4 dakika sonra cart diye kırmızı kartı çıkarabildi.. Zaten hava soğuk, zaten kar yağışı insanın canını sıkıyor... Zaten tribünlere bir avuç seyirci gelmiş... Bunlar yetmiyormuş gibi hakem lker Meral'in formsuzluğu da geceye damgasını vurdu... Bir de Ömer'in yakışıksız hareketleri... Her şey bir yana esas üzerinde durulması gereken, gelene dört gidene üç atan G.Saray'ın neden bu kadar gergin olduğu.. Başkan Ünal Aysal'ın hiç vakit kaybetmeden, Sevgili Fatih Terim'le bu sabah bir araya gelip 'devrimi' yapmalı... Yoksa..!"
ÜMİT AKTAN / TÜRKİYE
"Riera'nın şutlarında Emre'nin ortalarında ve Selçuk'un paslarında inanç eksikliği hemen fark ediliyordu. Sonra artan baskı, gömülen rakip ve sadece en uzağa atarak maçı alıp gideceğini uman rakip karşısında "ayak topunun elle müdahalesi" 1-1 etti oyunu. Şu ortamda koca bir ilk yarıda tek bir şutun bile olmayışına da dikkat çekmeliyim... İkinci yarı da topuk pasları ve incelerin revaçta olduğu ve hiç de doğal ortama uymayan oyununda ısrar ederek başladı Galatasaray. Soğuktan bildiğini de unutan meşhur Kasımpaşa maçının elle çıkartılan golünü bile görmemiş hakemin yanı sıra hep "yerden ve araya pas oyunu" oynayan Galatasaray kendi kendini kilitlemişti aslında. Her şey yanlış ve hatalıydı ama hakem İlker Meral en hatalı ve yanlıştı..."
TURGAY ŞEREN / AKŞAM
"G.Saray'ın orta sahasında oynayan Melo'ya birşeyler olmuş. Eli kolu hep havada... Ya hakemle konuşuyor, hakem uzaktaysa rakibiyle dalaşıyor. Melo, G.Saray 2 puan daha kaybetti. Kaybedilen puanlar 7 oldu. Bunlar hiç Melo'nun ve G.Saray'da futbol oynayanların aklına gelmiyor mu? Hani G.Saray 10 puan farkla şampiyon olacaktı Fatih! Ne yazık ki, Semih'in dışında takımında yüreğini ortaya koyan yok gibi. Elmander tek santrfor olarak başladı ama sonra oyuna Sercan girince oldular iki forvet. Rakip defans arasında kayboldular gittiler. Ali Turan, Mehmet Eren, Emrah ve çıkana kadar İbrahim, Antalyaspor'un en iyi oyuncularıydı. Aslında tüm Antalyaspor takımı iyi oynadı. 'Bu maçı kazanmak istiyorum' düşüncesiyle muazzam mücadele ettiler. Hava toplarında çoğu kez galip geldiler sonunda da haklı olarak 1 puanla Antalya'ya dönüyorlar. Şimdi Fatih Bey futbolcularını toplayacak bakalım ne konuşacak? 3 haftada kaybedilen puanları herhalde tartışacaklar. Ama ben söyleyeyim hiç tartışmasınlar çünkü G.Saray iyi oynamıyor. G.Saray'da herşeyinle mücadele her hafta azalıyor"
"Baros iyi golcü... Ama sorunlu... Fatih Terim kaç haftadır Baros'u bekliyor; sakatlığı geçsin, Elmander'in yanına koyayım, "Gene o rakibe üstünlük sağladığımız günlere dönelim" diye... Adam hakeme ne söyledi bilmiyorum... Ama herhalde iyi şeyler söylemedi ki, kırmızı kart gördü. İyi ki, transferin son gününde Necati Ateş alındı. Ben eminim Necati, Galatasaray'ı gol yollarında rahatlatacak. Ama bu takımın istenen düzeye gelmesi için Eboue'nin de, Afrika Kupası'ndan dönüp, takıma katılması gerek. Düşünebiliyor musunuz; şampiyonluğa oynayan bir takım cümbür cemaat korner atmaya gidiyor, dönen top kendi kalesinde gol oluyor. Çok komik... Son sözüm de hakem İlker Meral'e... Yan hakem uyandırmasa Galatasaray'ın kazandığı penaltıyı vermiyordu. Aynı seneler önce Kasımpaşa maçında Ali Güneş'in elle kurtardığı topa "Devam" dediği gibi... Çok kötü maç yönetti." GÖKMEN ÖZDEMİR / VATAN
"Galatasaray evinde çok önemli bir puan kaybetti. Hem de son yıllarda yıldızının hiç barışmadığı Antalya'ya. G.Saray'ın istediğini alamamasının tek bir sorumlusu var: Net olarak Milan Baros. İnanması güç ama Çek futbolcu daha oyuna girmeden saha kenarında oynamaya başlamıştı hakem üçlüsüyle. Kulübeden sahaya agresif itirazlar, ardından oyuna giriş ve 15 dakika sonra gördüğü kırmızı kart. İçinde biraz sorumluluk duygusu taşımış olsa kırmızı kart görmez, takımını en kritik yerde 10 kişi bırakmaz, en az önümüzdeki 2 hafta için de Fatih Terim'in elini kolunu bağlamazdı. Baros çift taraflı bir bıçak gibi. Bazen rakibi kesiyor, bazen de kendi takımını. G.Saray'da 4. sezonu, attığı golleri gözünüzün önüne getirin, ben daha takımına net bir faydasını görmedim. Golcüdür, çok gol atmıştır, hepsini kabul ediyorum. Benim için büyük futbolcu takımına kupa kazandıran, şampiyonluk kazandıran futbolcudur. İşte bu sebeplerden dolayı Baros büyük futbolcu sınıfına değil, yetenekli futbolcu sınıfına girer. Ve ipiyle de kuyuya inilmez" LEVENT TÜZEMEN / SABAH
"G.Saray maç boyu hücumu düşündü. Terim'in tek forvetli sisteminde Engin tercihi takımın teknik becerisini ve topu kullanma özelliğini ön plana çıkardı. Emrah'ın golü öncesi ve sonrasında G.Saray hücumu hep kanatlardan düşündü. Gol arayan G.Saray, kapanan Antalya idi. G.Saraylı oyuncuların final paslarındaki tercihleri ve yaya top kesme yerine ısrarla kaleci Ömer'e giden ortalar hataydı. Lig uzun kaybedilen puanlar telafi edilir. Ancak Baros'un zorlu zeminde takımı 10 kişi bırakması ihanetti. Baros'un bu hareketi cezasız kalmamalı"
MERT AYDIN / FOTOMAÇ
"Aslında maçın başında Galatasaray adına sıkıntılar sadece hücumdaki top ezmelerden ileri gelmiyordu. Ujfalusi'nin sağ beke geçmesiyle savunmanın ortasında birbirini tamamlamayan Semih- Gökhan ikilisinin varlığı ciddi hatalara neden oluyordu. Antalyaspor daha çok Hakan Balta'nın kanadından geliyordu.Yenilen basit gol tam bir organizasyon eksikliğiydi. Terim ikinci yarıdaki hamleleriyle bu sorunu çözmek istedi. Ama Baros, onun planlarını alt üst eden adam oldu. Burada giden puanlar telafi edilir. Ama Baros, bu sorumsuzlukla takımının başına çok iş açar."