"Sonrasında ilk izlediğinizde neler hissettiniz?" sorusunu yanıtlayan deneyimli teknik adam "Ben çekimler sırasında dönem dönem yaşadıklarımı anlatıyorum. Adana, İstanbul, Ankara, İzmir derken Floransa, Milano, tekrar İstanbul… Anlatıyorum ama hatırladıkça başa dönüyoruz veya başka konuya geçiyoruz. Ben ne anlattığımı çok iyi hatırlıyorum tabii ama başkaları ne dedi, ne anlattı, bilmiyorum. Bir veya iki kişinin eş zamanlı çekimi yapılmış. Sadece onların birer yorumu geldi bana soru olarak. Onun dışında hiçbir şey bilmiyorum. İnanır mısınız, uzunca bir süre kimler konuştu, onu da bilmiyordum. Neyse, dediler ki, hocam ilk iki bölüm bitti, gelin. Eşim Fulya ile izledik ve gözyaşlarımızı tutamadığımız anlar oldu. Hiç kolay değil. İnsan o an kendine yabancılaşıyor. Yani izlediğin kendi hayatın ama görüntüler, müzik, konuşmalar… Bir süre sonra son iki bölümü izledik. Bu sefer kızlarım vardı yanımda. Baktım onların da gözler doluyor. "Elinize sağlık" dedik ve çıktık. Şu an bile çok heyecanlıyım. İleride torunlarımın, "bu bizim dedemiz" diye anlatmak yerine izletecekleri bir iş olmuş. Bu duygu beni çok mutlu ediyor." açıklamasını yaptı.
"GENÇKEN ANİ PARLAMALARIM VARDI..."
"Eşiniz bu mesleği yapamayacağınızı düşündüğünü ve çok yanıldığını anlattı. Teknik direktör olmaya tam olarak ne zaman karar verdiniz?" sorusuna yanıt veren Fatih Terim "Eşim Fulya'nın haklı olduğu şey gençlikteki ani parlamalardı. Gerçi hâlâ var ama o zaman bu meslek için uygun olmayabilir diye düşünüyordu. Bir futbolcu eğer sahada inandığını yapabiliyor ve oyunu sadece kendi açısından değil takım açısından okuyabiliyorsa mutlaka bir gün teknik direktör olmayı aklından geçirir. Aklından geçirmekle hayata geçirmek farklı elbette. O dönem teknik direktör olmam için önemli isimlerden tavsiyeler alıyordum. Ben de kendime, bunun için çok çalışıp kendimi geliştireceğime, daha cesur olabileceğime, yapılmamışları denemek istediğime inanıyordum." diye konuştu.
"KAPTAN, HOCA, EŞ, BABA, DEDE, İMPARATOR"
"Evlat, futbolcu, kaptan, hoca, eş, baba, dede, imparator… Bu sıfatlar arasında bir öncelik sıralaması yapmak zor olsa da ilk üçe hangilerini koyardınız? Bu listeye eklemek istediğiniz sıfatlar var mı?" sorusuna cevap veren Terim "Öncelik sırası yapamayacağım gibi, içlerinden birini de çıkarmam da mümkün değil. Benim hikâyemi tamamlayan tüm unsurların bir araya geldiği bir çember bu. Hangisini diğerinden ayırırsam, hikâye eksik kalır ve döngü tamamlanmaz. Ben evlat olarak da, futbolcu olarak da, kaptan, hoca, eş, baba, dede, imparator olarak da kendi hikâyem içinde çok mutlu oldum. Hepsinin ayrı sorumlulukları, güzellikleri oldu." ifadelerini kullandı.
GALATASARAY'DAN AYRILMASI....
"Çekimlere Galatasaray teknik direktörü olarak başladınız, bambaşka bir noktada bitirdiniz. O süreci nasıl yaşadınız? Bu çekimleri nasıl etkiledi?" sorusuna da cevap veren Terim "Hayatın içinde ne varsa futbolda da var. Bunu belgeselde de söyledim. Futbol sadece bir spor değil. Sadece çekimlere değil genel olarak belgesele, dolayısıyla hayatıma baktığınızda başladığım ve bitirdiğim pek çok şey var. Bu süreç de onlardan biriydi." açıklamasını yaptı.