Fatih Terim, federasyon ile anlaşarak milli takımdaki görevini bıraktı...
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'in Alaçatı'daki restauranta yaşadığı olayın ardından Terim'e olan eleştirilerin dozu da gün geçtikçe artmaya başlarken; gündeme bomba gibi düşen bir olay yaşandı.
EURO2016'da yaşanan "prim krizinin" ardından A Milli Takım uçağında gazeteci Bilal Meşe ile Arda Turan arasındaki olaylara kayıtsız kaldığı iddia edilen Terim'in son Alaçatı vukatının ardından Türkiye Futbol Federasyonu ile arasındaki iplerin de kopma noktasına geldi. Terim ve TFF yetkilileri bugün bir araya gelerek karşılıklı anlaşma yoluyla yollarını ayırdı.
Terim'in düzenlediği basın toplantısında Galatasaray'a açık kapı bırakması ve paralel olarak sarı-kırmızılı kulüpte Igor Tudor ile yolların ayrılacağının ifade edilmesi gözleri bir anda yeniden Terim'e çevirmişti.
HEM MİLLİ TAKIM HEM DE GALATASARAY?
Terim'in hem milli takım hem de Galatasaray'ı çalıştırması konusunda sarı-kırmızılı yönetimin nabız yoklaması ve Terim'in bu operasyona sıcak bakması yaşanan tüm olayların gölgesinde TFF kanadında büyük bir rahatsızlık uyandırmıştı.
TFF İLE TERİM ARASINDAKİ İPLERİ KOPARTAN SÜREÇ;
Fatih Terim'in Nihat Kahveci tercihi; Nihat Kahveci'nin Beşiktaş'ın feda döneminde Yıldırım Demirören imzası bulunan 800 bin euro tutarındaki senet için icra takibi başlatması Demirören ile Kahveci arasında büyük bir krize yol açmıştı. 2012'den sonra bir türlü yıldızı barışmayan Nihat Kahveci ile Yıldırım Demirören krizine Terim yeni bir pencere açarak; TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in olduğu dönemde A Milli Takım'ın teknih heyeti içerisine Nihat Kahveci'yi da dahil etti.
EURO2016'daki prim krizi; EURO2016'da patlak veren prim krizinin kim tarafından, nasıl dışarıya sızdırıldığı hala belirsizliğini korusa da Yıldırım Demirören'e ait gazetelerin manşetlerinde "Milli Takım'da prim krizi" haberlerinin sütun sütun yer alması ve köşe yazarları tarafından sürekli yorumlanması Terim - Demirören arasındaki gizli savaşın kilometre taşlarından oldu.
Kadrodışı kararları; EURO2016'da patlak veren "prim krizinin" ardından Fatih Terim'in Arda, Burak, Caner, Selçuk, Gökhan'ın kadro dışı bırakması TFF kanadında rahatsızlık yarattı ve bu duruma rağmen kamuoyu karşısındaki eleştirilere karşı "dik" duruldu. Kadro dışı kararları alınmadan önce TFF kanadıyla %100 hem fikir olunmadan alınan bu karar ve ardından çıkan af kararın TFF ile Terim arasındaki "uyum makasını" açmaya başladı.
Uçakta yaşanan kavgaya Terim'in kayıtsız kalması A Milli Takım uçağında Yıldırım Demirören'in gazetesi Milliyet'in yazarlarından Bilal Meşe ile Arda Turan arasında yaşanan kavga ve edilen küfürlere Fatih Terim'in kayıtsız kaldığının iddia edilmesi ve Terim'in "Ben duymadım" açıklaması ve maçtan önce ve sonra gönderdiği "üstü kapalı" mesajlar TFF kanadında ciddi bir rahatsızlık yarattı.
Arda Turan krizinin iyi yönetilememesi Arda Turan ile yıldızı bir türlü barışmayan Fatih Terim'in Arda Turan'ı önce kadro dışı bırakması, daha sonra affetmesi, basın toplantısındaki sözleri ve Arda Turan'ın A Milli Takım'ı bırakmasıyla noktalanan süreç Terim'in iyi yönetemediği düşüncesi TFF kanadında ağırlık kazanmış durumda.
Alaçatı'da yaşanan restaurant baskını Alaçatı'daki "kebapçı baskısı" TFF kanadında limitleri son raddeye getiren en kritik gelişme oldu. "Türkiye Futbol Direktörü" sıfatıyla kavgaya karışan Terim'in "bireysel olarak" düzenlediği basın toplantısındaki "Özür dilemiyorum, yine olsa yine yaparım" sözleri TFF'de büyük bir rahatsızlık yarattı.
Rüştü Reçber ile girilen diyaloğ A Milli Takım'ın eski futbolcusu Rüştü Reçber'in yazdığı yazılar için Fatih Terim'in uzun bir mektupla Hürriyet Gazetesi'nden cevap vermesi uluslararası çapta teknik direktörlerin reaksiyonları göz önüne alındığında dünyada neredeyse benzeri görülmemiş bir hareket olarak değerlendirildi. Terim'in göreve başlar başlamaz TFF'deki görevlerinden uzaklaştırılan Rüştü Reçber ile girdiği "ulusal çaptaki" bu diyaloğ TFF kanadında hoş karşılanmadı