Fernando Muslera: ''Taffarel gibi olmayı çok isterim''
Galatasaray'ın vazgeçilmezlerinden biri haline dönüşen Fernando Muslera, Antalya kampında verdiği röportajında birbirinden ilginç açıklamalarda bulundu.
Fernando Muslera geldiğinde hiç bu kadar kalıcı etki ve değer bırakacağı düşünülmüyordu. Bir de sarı-kırmızılı takımın, Simovic, Taffarel ve Mondragon'dan sonra kaleciden yana pek şansı ve istikrarı yok gibiydi. Ta ki Muslera'ya kadar. 2011-12 sezonunda giydiği eldiveni yaz kış demeden giydi bir daha çıkarmadı. Elleri küçük dendi ama o eller ne toplar çıkardı ne kupalar kaldırdı.
Sarı-kırmızılı takımın en çok kupa kazanan yabancısı Hagi'nin 10 kupalık rekoruna da ortaktı. Taraflı tarafsız tüm futbolseverlerin saygı duyduğu ve takdir ettiği Muslera ile Antalya kampında buluştuk.
Biz sorduk o cevap verdi...
Igor Tudor ile başladınız, Fatih Terim ile devam ediyorsunuz. Teknik adam değişikliği takımın motivasyonunu nasıl etkiledi? Kamp dönemi bizim için son derece faydalı geçiyor. Fatih Terim zaten birçoğumuzun tanıdığı bir isimdi ve bu değişiklik hepimize olumlu yansıdı. Terim bu kulübün efsanesi ve hedeflerimiz ortak. Hocamızla beraber bunun için elimizden geleni yapacağız.
Fatih Hoca ile birlikte Taffarel de döndü. Onun ayrılığı sonrası performansının düştüğü yorumları vardı. Taffarel'in dönüşünü nasıl karşıladın? Taffarel'e hiçbir zaman bir antrenör gözüyle bakmadım o her şeyden önce benim arkadaşım. Özellikle Güney Amerikalılar için gerçek bir efsane. Antrenmanlardaki neşesi ve bilgi birikimi nedeniyle o buradayken idmanlara daha neşeli geldiğimizi söyleyebilirim.
Galatasaray'da en çok kupa kazanan isimlerden birisin. Avrupa kupası kaldırmak gibi bir hayalin var mı? Her futbolcu Avrupa'da kupa kaldırmak ister. İyi bir organizasyonla bunu gerçekleştirebileceğimize inanıyorum. Bunun dışında Türkiye'de kazanabileceğim bütün kupaları zaten defalarca kazandım.
Kadıköy'de şampiyonluk kupası kaldırsan da Fenerbahçe deplasmanında galibiyet göremedin? Uzun zamandır orada kazanamadığımız doğru. 2011-12 sezonunda Milan Baros'un son dakikada direkten dönen şutu gol olsa kazanabilirdik ama futbolda böyle şeyler olabiliyor. Derbiden daha önemlisi şampiyonluk yarışı. Elbette ki kazanmak için çıkacağız ama sadece o maçı değil her maçı kazanmak istiyoruz.
Galatasaray'da oynadığın eski arkadaşlarından en çok kimi özlüyorsun? Ben herkesle arasını iyi tutabilen bir insanım. Burada tanıştığım her insanla çok özel anılarım oldu ama yabancı arkadaşlarımla arasından birilerini söylemem gerekirse Riera, Ujfalusi, Colin Kazım, Elmander ve Baros'u sayabilirim.
TAFFAREL GİBİ HOCA OLMAYI ÇOK İSTERİM
Taffarel gibi futbolu bıraktıktan sonra Galatasaray'da görev yapmak ister misin? Burada taraftarlarımız tarafından sevilmek elbette ki beni çok mutlu ediyor. Galatasaray'dan bu yönde bir teklif gelmesi halinde seve seve kabul ederim. Buraya gelmeden önce birçok teklif almıştım ama Galatasaray'ı tercih etmenin hayatım boyunca verdiğim en doğru kararlardan biri olduğunu söyleyebilirim. Galatasaray'ın bana ihtiyaç duyduğu her an burada olmaya hazırım.
MERT GİDERSE GİDERİM!
Mert Çetin (tercüman) senin için ne ifade ediyor? Mert takımımız için çok çok önemli. Her zaman "Mert giderse Galatasaray da gider" gibi bir söz söylüyorum çünkü bizim hayatımızın 7/24 içinde. İlk geldiğim günden beri her zaman yanımda oldu. Bu yüzden Mert giderse ben de giderim (Gülüyor).
Yakın zamanda baba oldun, kamp döneminde babalık hissiyatı nasıldı? Baba olmak gerçekten de bambaşka bir duygu. Şu ana kadar yaşadığım herhangi bir duyguya benzemiyor. Oğlumdan ayrı kaldığım dördüncü gün ve inanılmaz bir özlem duyuyorum.