Dünyadaki tek Türk futbol bilim adamı Emre Aydemir konuştu. Galatasaray alt yapısında futbol oynayan ancak yaşadığı sakatlık nedeniyle İngiltere'ye yerleşen Aydemir şimdi Arsenal alt yapısında çalışıyor. Genç futbol adamı merak edilenleri cevapladı...
Futbolun bilim adamı olur mu diye hiç düşündünüz mü? Ben aslında Emre Aydemir'i tanıyana kadar hiç düşünmemiştim. Kendisi 31 yaşında ve Londra'da yaşıyor. Arsenal alt yapısında futbol bilim adamı ve yardımcı antrenör olarak çalışıyor. Aynı zamanda futbol bilimi üzerine Türkiye, Avrupa ve Amerika'da konferanslar veriyor. Kendisi Galatasaray alt yapısında futbol oynamış, daha sonra yadaşığı ciddi sakatlıklar nedeniyle İngiltere'ye göç etmiş eski bir futbolcu. Dünyadaki ilk ve tek Türk futbol bilim adamı olan Emre Aydemir ile "futbolun bilimini", Türkiye ve İngiltere futbol alt yapılarını konuştuk.
Önce sizi biraz yakından tanıyalım. Emre Aydemir kimdir?
İlk ve orta öğretimini Türkiye’de, lise ile üniversiteyi İngiltere’de tamamladım. Londra'da liseyi spor bilimi üzerine okuduktan sonra üniversiteyi de Londra'da okudum. Bunlardan ilki futbol bilimi ve antrenörlüğü ikincisi ise spor psikolojisi üzerineydi. Üç yıl Arsenal’den profesyonel olarak antrenorluk eğitimi aldım. Şu an Arsenal altyapısında futbol bilim uzmanlığı ve yardımcı antrenörlük yapmaktayım. Yaklaşık 8 yıldır İngiltere Futbol Federasyonu üyesiyim. Başta İngiltere, Amerika ve Türkiye olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinde futbol bilimi ve psikolojisi üzerine konferanslar vermekteyim. Galatasaray'da bir dönem fubol oynadığınızı biliyorum. O süreç nasıl olmuştu?
2001 yılında Galatasaray’ın seçmesi vardı. Florya’da yapılan seçmelerde yüzlerce kişi arasından seçildim. 2001-2002’de Galatasaray forması giydim. O dönem Fatih İbradi ve Müfit Erkasap vardı. Ben ise Cenk Özcan ve İbrahim Menderes hocalarımla çalışma imkanı buldum. Galatasaray’da hem Lucescu hem de Fatih Terim dönemlerini gördüm. 2002 yılında altyapıdan bir çok oyuncu ayrılmak zorunda kaldı. Ben de İstanbul Büyükşehir Belediye’ye gittim. 2006’da da Küçükçekmecespor’da profesyonel oldum. Sonra 2 tane ciddi sakatlık geçirdim. Birisinde ameliyat oldum diğerinde de lif yırtılmıştı. Lif sakatlığim büyük oldugu icin doktorumun kararıyla profesyonel futbol yaşantıma son verdim.
Daha sonra İngiltere'ye yerleştiniz. Arsenal maceranız nasıl başladı?
Kuzey Londra'da olan, White Hart Rapids futbol takımının U14 hocalığını yaparken Arsenal futbol takımının özel değerlendirmesi sonucu antrenörlük eğitimi almaya hak kazandım. Yüzlerce İngilizi geride bırakıp bu eğitimi hak kazanan ilk Türk olarak ne kadar çok çalışmam gerektiğini anlayarak profesyonel eğitim ve antrenörlük hayatıma başlamış oldum. Çok zor donemlerden geçtim. Eğitim süresinde şunu gördüm, zor olan şeyler tecrübe kazanarak engelleri geçmenizi sağlar.
Dünyadaki tek Türk futbol bilim uzmanısınız. Bu konuya açıklık getirirmisiniz? Ne anlama geliyor? Futbolun bilimi gerçekten var mı?
Futbol bir bilimdir ve bu bilim 1862 yilinda İngiltere Cambridge'den başlayarak günden güne bilimsel anlamda kendini geliştiren bir oyun bilimidir. Bu oyunun dogal olarak uzmanlari da vardır Futbol bilimi uzmanligi, hergun antreman bilimini sorgulayarak günden güne profesyonel takım dahil yaş gruplarına gore, eğitimsel, gelişimsel, değerlendirmeci, sorgulayarak, desteksel, ve daha fazla yenilikçi olarak antreman methodlarına ve oyuna göre şekillendirerek hareket edendir. Bu durum günümüzde gelişim açısından olmazsa olmaz bir durum haline geliyor ve en önemli noktası takım çalısması ile olacak bir durumdur. Futbol bilim uzmanlığında detaylar çok ama sizi bu detaylarla boğmak istemiyorum, futbol bilim uzmanlığından bir örnek verecek olursak, 7 yaşından başlayarak profesyonel futbol takımı dahil arasindaki antremanların bilimsel veriler ışığında baglantısını bilen, alt yapı ve profesyonel takım maçlarını izlerken hangi futbolcunun hangi yaşta, hangi eğitim almadığını ön gören ve ona göre bilimsel verileri çıkarandır.
Türkiye'den teklifler aldınız mı? Bir gün tekrar dönecek misiniz?
Türkiye'den teklifler alıyorum. En son milli takım ile görüşmem oldu ama Londra'da kalmaya, Arsenal'de devam etmeye karar verdim. Evet dönmeyi düşünüyorum ama ne zaman olur bilemem çünkü bilimin oldugu yerde hep olmak isterim ama kendimi geliştirecek ve bilime katkı sağlanacak bir ortam olmayacaksa dönmemin anlamı olacağını düşünmüyorum.
Alt yapıda İngiltere ile Türkiye arasındaki en büyük fark nedir?
Arsenal alt yapısı bir futbol bilim merkezidir. Altyapı sadece futbolcular için değil, antrenörler içinde çok önemli bir yerdir. Antrenör ve oyuncu gelişimi futbol bilimine hergün katkı sağlayarak önem kazanıyor. Sorgulayıcı, profesyonel ve takım çalışması demek; antrenör, oyuncu, yönetici olarak kendini hergün güncelleyerek geliştirmek demektir.
Türkiye'deki alt yapıları da yakından takip ediyorsunuz. Sizce en büyük eksiklik ne?
İngiltere ile Türkiye arasındaki farkı şöyle anlatayım. İngiltere'de futbol bilimi ve eğitimi önde tutularak hem futbolcuların gelişimi saglanmakta hem de antrenörler futbol bilimini takip ederek değisim ve dönüşümleri hayata geçirmekte. Bu sayede futbolcunun gelişimi en üst seviyede sağlanıyor. Böylece futbolcuların profesyonel takımlara geçisteki teknik ve psikolojik adaptasyonu kolaylaşıyor. Ama Türkiye'de yetersiz eğitim ve bilim dışında hareket edildiğinden gelişim saglanmamaktadır. Antrenörlerin yetersizliği futbolcuların gelişimine katkı sağlanmadığından bir çok yetenek belli bir yaştan sonra kendini geliştirmekte zorluk yaşıyor ve bundan dolayı alt yapı verimsizliği gün yüzüne çıkıyor. Türkiye'de transfere milyon dolarlar harcanıyor ancak maddi anlamda alt yapılara harcanan rakamlar ortada. Bu konudaki fikirleriniz neler?
Türkiye’de antrenör yetiştirilmeden oyuncu yetiştirilmeye çalışılıyor. İngiltere’de sistem tam tersi. Burada önce antrenör yetişir sonra o antrenör oyuncu yetiştirir. Burada kulüpler ve federasyon arasında çalışma bağlantısı çok fazla. Mesela Arsenal beni yetiştirdi sonra kendi antrenörü yaptı.İngiltere'de futbol bilimle ilerlerken Türkiye'de futbolun sadece isimler üzerinden ilerlemesi futbolun gelişimine engel nedenlerden biri olduğunu düşünüyorum. Mesela Türkiye’de deneyim ve bilimsel yeterliliğine bakmadan ve hatta PRO lisansı olmadan maçlara çıkıyorlar. Kursa gitmeden verilen dersleri eleştirmeden o derslerin metotlar üzerine kafa yormadan sahaya çıkmak bu işin anlaşılmadığını gösterir.
Türkiye'de alt yaş gruplarında geleceğin yıldızı olarak gösterilen bir çok isim A takım seviyesine geldikten sonra gözden kayboluyor. Bir klasik haline geldi. Sizce bunun nedeni nedir?
Türkiye'de futbolcuların A takim seviyesine çıktıktan sonra kaybolmasının 3 ana etkeni var. Birincisi alt yapi eğitiminin kalitesi. İkincisi baskı hissetmes. Üçüncü ise cok fazla fırsat verilmemesi.
Arsene Wenger'in size yaklaşımı nasıl?
Arsen Wenger ile girdiğim ortamlarda verdigi öz güven ve samimiyeti benim cok rahat çalışmama neden oldu. En sevdiğim yönü egosu ile değil lider ve samimi bir antrenör yaklaşımı ile tüm antreörlere yaklaşması. Yıldız fubolcunun en büyük özelliği sizce ne olmalı?
Yıldız futbolcu saygılı, lider, çalışkan ve davranışları ile yeni nesile ve diğer futbolculara her zaman ornek olmalı.
Futbol bilim insanı olarak alt yapıda eğitimini sürdüren futbolcular tavsiyeniz ne olur?
Hedefleri her zaman yüksek olsun. Çalışmayı elden bırakmasınlar, pes etmesinler, en onemlisi hata yapmaktan korkmasınlar. Yaptıkları işte psikoljik anlamda kontrolü ve disiplini elden bırakmasınlar. Bu süreçte futbolcularin antrenörlerin bilimsel desteğine çok ihtiyacı var.