Galatasaray'ın Sanica Boru Elazığspor'u 3-1 yenip, şampiyonluğa bir adım daha yaklaştığı maçın ardından spor yazarları sarı-kırmızılıların galibiyetini değerlendirdi.
Galatasaray'ın Spor Toto Süper Lig'de Sanica Boru Elazığspor'u 3-1 yenerek, ligin bitimine 4 hafta kala şampiyonluğa bir adım daha yaklaşmasını spor yazarları değerlendirdi.
CÜNEYT TANMAN / BUGÜN
'' Dün akşam çok keyifli bir maç izledik. Galatasaray hem kadro kalitesi hem de kazanma arzusuyla 33. haftada Kadıköy'e gidene kadar puan farkını korumaya kararlı olduğunu gösterdi. Maçın başında işi şansa bırakmayacağını gösteren bir tempoyla oyuna başladılar ve ikinci dakikada gol geldi. 20. dakikada da ikinci gol geldi.
Sonuçta Galatasaray dün akşamki galibiyetle hedefine emin adımla "yaklaşıyorum" dedi ve gözünü ezeli rakibi Fenerbahçe'nin puan kaybetme olasılığı olan Gençlerbirliği deplasmanına çevirdi.''
HAKAN ÜNSAL / HÜRRİYET
''Galatasaray'ın oyuna golle başlaması ya da kazanması benim için yeni bir şey değil. Ama yeni olan bir şey var ki, Galatasaray ilk defa bu kadar net şekilde şampiyonluğa kilitlendiğini gösterdiği bir maç oynadı.
Galatasaray maçı daha baştan kopardığı bir karşılaşma oynadı. Rakibin maça dönmesine izin vermeden ve kontrolü elinde tutarak rahat bir skorla 3 puanı almayı başardı. G.Saray için şimdi ligin en kritik maçı var haftaya. Sarı kırmızılı ekip Gaziantep deplasmanından 3 puanla dönerse, büyük bir adım atarak yüzde 90 şampiyon olur.''
LEVENT TÜZEMEN / TAKVİM
''Galatasaray, maçı 3-1 kazansa da oyuncuların telaşlı olması dikkat çekti. Burak gol için yapması gereken koşuları dikkatsizlik yüzünden ofsayta düşerek harcadı. Burak'ın Real Madrid maçında oynayamama bendromu hala sürüyor. Burak'ın bu sarsıntıyı atlaması için ya mentör desteği alması ya da Fatih Terim'in özel terapi uygulaması gerekiyor. İlk 25 dakikadaki 4 golde iki stoper Danny ve Bilica baş aktördü. Danny iki hata yaptı biri gol oldu.
35 yaşındaki Drogba sanki "Galatasaraylı doğmuş" gibi sorumluluk duygusuyla oynuyor. Yıldız oyuncunun bu tavrı hiç kuşkusuz takım arkadaşlarını da olumlu yönde etkiliyor. Melo da özellikle son maçlarda gösterdiği performansla kendine geldi ve gecenin iyileri arasındaydı. Melo sürekli takıma ve tribünlere pozitif enerji kattı. Final paslarında çabuk karar verememesine rağmen Yekta, Hamit'le birlikte çok çalıştı. Sonuçta, Galatasaray şampiyonluk yolunda son derece önemli bir 3 puanı daha hanesine yazdırdı.''
AHMET ÇAKIR / ZAMAN
''Arena’da çılgın bir yarım saat izledik ve zaten maç da orada bitti ama bunun öncesinde tribünden sözetmek gerekiyor. Maç başlarken yadırganacak kadar büyük boşluklar vardı ve bu nedenle “Hani 47 bin kombine satılmıştı” diye sormamak elde değildi. Fakat 15 dakika içinde tribünlerin dolu denebilecek bir hale gelişi de az rastlanır türden olaydı. Cuma trafiği taraftarı zorlamış ama engelleyememişti.''
OSMAN ŞENHER / MİLLİYET
''Ligin bitimine 4 maç kala Galatasaray rakibini küçümsemeden istekli, arzulu, mücadeleci futbol oynayarak galibiyeti hak eden taraftı. Drogba ve Sneijder çok büyük yıldızlar. Bunlara Melo ve Selçuk’u da ekleyince Galatasaray hakikaten kaliteli takım oluyor. Dün gece Sneijder yoktu. Drogba, Selçuk, Melo ve Hamit, Elazığspor karşısında galibiyet için yetti.''
ÜMİT AKTAN / TÜRKİYE
''Önünde, arkasında Avrupa’sı olmayan ilk cuma maçı...’ Maç önü durumunun en önemli analizi budur. Bir de üstüne iddialı konuşan ve sahada da ‘kafa tutacağını belli ederek’ duran bir ‘Yılmaz Vural ekolü...’
Sıkıntı vaat ediyordu başlama vuruşu... Oysa maç başladı ve bitti...
Birinci dakikada bir füze ve bir plase düğümü erken çözdü. Elazığspor’un resmen ‘puan için değil kazanmak için’ oyun planladığı golün hemen ardından kendini belli etti. Bir ara bunalttı da...
25 dakikada 4 gol; gel de maçı analiz et... Söylenecek tek şey, Galatasaray’ın doğru ve ‘kafayı lige takmış’ oyunu ile konuk takımın açık ve ‘yenileceksen de böyle yenil’ anlayışıdır.
İkinci yarıda defansı orta çizgiye kadar getirme güdüsünden vazgeçmeyen konuk takım rakibinin dikkatsizliğinden yararlandı diyebiliriz fark atmadığı için. Bu arada Murat Akyüz‘ün Burak Yılmaz‘a müdahalesine penaltı çalınmamasının kulübedeki son adam! Taffarel‘i bile PFDK’ya gönderebilecek bir ‘yanlış yorum’ olduğunu belirtmeliyim.''
UĞUR MELEKE / MİLLİYET
''Geçtiğimiz hafta Karabük’ün Galatasaray sınavına 1 saat kala Bursa’nın Mersin’i yenmesi muhtemelen Bakkal’ın talebelerinin hedefini değiştirmişti. Bursa Mersin’i yenip ligden fiilen düşürünce, bu hafta Mersin’i ağırlayacak Karabük artık Galatasaray önünde 1 puanı yeterli görüyordu. Sonuç hezimet oldu.
Bu Galatasaray’a karşı TT Arena’da ayık olsanız da işiniz zor ama zafer sarhoşu olunca işler iyice zorlaşıyor tabii. İkinci dakikada Ivesa, ilk yarım saatte de Bilica’nın savrukluğu zaten 3 gole mâl oldu. Gerçi Dany de skora tesir etmek konusunda Bilica’yla yarıştı, ama Brezilyalı bir adım öndeydi, Kamerunlu’yu 2-1’le geçti!
Bu görüntüye bakılırsa hem Galatasaray hem de Fenerbahçe, 12 Mayıs Kadıköy randevusuna kadar puan kaybetmeden gelip kozlarını orada paylaşabilirler gibi.''
KADİR ÇETİNÇALI / VATAN
''G.Saray 19. şampiyonluk için sondan 5. maçını geride bıraktı. Geride kalan 4 haftada önemli bir avantaja sahip olarak finale doğru yürüyor. Herşey kendi elinde ve mutlu son yakın.
Bu maç gösterdi ki, G.Saray takım olarak Türkiye koşullarında göz alıcı muhteşem parçalara sahip. Ancak takım savunması açısından bir değil 3-4 yeni transfere de gereksinimi kaçınılmaz. Sanıldığı gibi Fatih Terim’in elinde çok geniş bir kadro yok. Forvette bolluğun var, Elmander’i tribüne gönderebiliyorsun. Ne var ki orta alan ve savunmada ciddi alternatifler gerek. Hakan Balta’nın son andaki sakatlığı yabancı kontenjanını sıkıntıya soktu ve Amrabat ilk onbir başlayamadı. ''
ALİ ECE / AKŞAM
''Ivesa sadece lig tarihinin en uzun boylu kalecisi değil. Hırvat eldiven aynı zamanda annemizin ligi tarihinin en kritik hatalarını yapan kalecilerinden birisi de...
Lakin Ivesa’nın kaleciliği bu tip kritik maçlar için ne kadar düşük standarttaysa Galatasaray’ın ilk gol öncesi baskısı da o kadar yüksek standarttaydı.
Sarı-kırmızılıların 2. golünde Hamit’in asisti de o yüksek standardın devamı niteliğindeydi. Ve geceki Galatasaray standardını belirleyen Drogba’nın plasesi, tüm genç santrforlar için “master seviyesi”nde ders niteliğindeydi.''