Galatasaray Yönetimi, 3 aleyhte oya karşı hem mali hem de idari yönden ibra edildi.
Galatasaray Yönetimi, Olağan Genel Kurulu Toplantısı'nda üç aleyhte oya karşın hem mali hem de idari yönden ibra edildi.
Genel Kurul üyelerinin ibra kararından sonra kürsüye gelen Aysal, üyelere teşekkür etti. Genel Kurul üyelerinin Ünal Aysal'ı ayakta alkışladıkları görüldü. Galatasaray'ın son mali genel kurulunda eski başkan Adnan Polat, hem mali hem de idari yönden ibra edilmemiş ve sarı-kırmızılı camiada büyük tartışmalar da beraberinde gelmişti.
Ibra oylamasından önce Genel Kurul üyelerinin eleştirilerine cevap veren Aysal, hisse senedi satışı ve sermaye arttırımıyla ilgili sert eleştiriler için de açıklamalarda bulundu. Aysal ayrıca Riva'daki tesislerini de satmayacaklarını söyledi.
"HİÇBİR ŞEY HAVADA KALMAYACAK"
Olağan mali genel kurul toplantısında üyelerin konuşmalarının ardından kürsüye gelen Ünal Aysal, eleştiriler için üyelere teşekkür ederek, ''Burada konuşulan hiçbir şey havada kalmayacaktır'' dedi.
"328 MİLYON DOLAR BORÇ VARDI"
Eleştirileri dinlediğinde genelde yanlış bir yaklaşım gördüğünü belirten Aysal, şöyle konuştu:
''Kulübün kasasına giren 200 milyon dolardan bahsedildi. Bu parayla borçların ödenebileceği ileri sürüldü. Biz yönetim olarak bir kez sermaye artırımı, bir kez de hisse satışı yaptık. Kasamıza giren para da nerelere harcandığı da bellidir. Bu kulübün senelik 200 milyon dolarlık harcaması vardır. Göreve başladığımız 2011 yılı mayıs ayında kasa sıfırdı. Toplam 78 milyon doları muaccel, 328 milyon dolar borç vardı. Kulübün girdilerinin tamamı temlikliydi. Ben nasıl yaşayacaktım, 14 ayrı branşımı nasıl destekleyip, futbol takımımı nasıl güçlendirecektim- Bunlar hiç yokmuş gibi konuşuluyor. Kimseden de itiraz gelmedi ve ben hatırlatma gereği hissettim.''
AYSAL'DAN ESKİ YÖNETİME GÖNDERME
Kendisinin bir konuşmada şanslı olarak gösterildiğini anlatan Aysal, ''Hayatta hiçbir şey şansla gelmiyor. Bilgi, tecrübe ve mesaiyle başarı gelir. Madem her şey bu kadar kolaydı, Taner Aşkın'ın içinde bulunduğu yönetim, 2011 yılında kulübü niye 328 milyon dolar borçla bıraktı? Konuyu kişiselleştirmek istemiyorum'' diye görüş belirtti.
"VERİLEN YETKİLERİ CİMRİCE KULLANDIM"
Yaptıkları hisse senedi satışlarına yönelik eleştirileri de yanıtlayan Aysal, şöyle devam etti:
''Kulüp şirketlerinin 31 Ağustos 2010'da birleşmesi öncesi rehinli hisse oranı yüzde 37.93'tü. Bugün bu rakamın altındaki bir oran için burada eleştiriliyorum. Rehin verilen hissenin satılması, elden gitmesi mevzu bahis değil. Bana 2011 yılı temmuz ayındaki olağanüstü genel kurulda çok geniş yetkiler verdiniz. Bu yetkilerin hangisini kullandım- Ben son derece cimri davranarak sadece muayyen bir hisse senedi satışıyla sistemi döndürmeye çalıştım. Sermaye artırımını ise benim yerimde kim olursa olsun yapmak zorundaydı. Bu paralar hiçbir yere gitmedi, Galatasaray için harcandı ve en iyi şekilde özenle harcandı. Bunun hesabını santimine kadar verdik ve vereceğiz.''
"EĞER İKİNCİ SERMAYE ARTTIRIMI OLSAYDI..."
Banka kredi borçlarının yükselmesi konusunda, özellikle ikinci sermaye artırımı çalışmalarının uzamasının etkili olduğunu vurgulayan Aysal, ''Eğer ikinci sermaye artırımı olsaydı, bu kredilerin hiçbirine ihtiyaç olmayacaktı. Oradan gelecek parayı ağırlıklı olarak banka borçlarının ödenmesinde kullanacaktık. Böyle sürpriz bir gecikme oldu ama sonlandırılmadı. Önümüzdeki günlerde sorun çözülecektir. Aksi halde bu kredi borcu artışı, yarı yarıya düşmüş olarak gözükecekti'' ifadelerini kullandı.
"RİVA'DAKİ ARAZİ SATILMAYACAK"
Ünal Aysal, Riva arazisinin satışı konusunu kesinlikle düşünmediklerini belirterek, ''O arazinin satışı en kolay çıkış yolu olurdu. Arazimizi satmayacağız. Her gün değeri yüzde 20-30 oranında yükselen bir yer. Önümüzdeki 4-5 yıl içinde satılmamasını uygun görüyorum. O bölgeden üçüncü köprü yolu geçecek ve arazimizin olduğu yerde bir kavşak yapılması planlara girmiş durumda. Bu da değerini ikiye katlayacaktır'' diye konuştu.
Galatasaray'ı Avrupa'nın ilk 10 kulübü arasına sokma hedefini de yineleyen Aysal, bunun için her şeyi yapacaklarını sözlerine ekledi.