Gökhan Zan: "6 saat kepçe bekledim"

Gökhan Zan, Hatay'da yaşadıkları ve gördükleriyle ilgili katıldığı canlı yayında bilgi verdi.

Eski milli futbolcu ve Hatayspor Yardımcı Antrenörü Gökhan Zan, Hatay Antakya'da yaşanan yıkıcı deprem ile ilgili Cüneyt Özdemir'in Youtube kanalına bağlandı.

Gökhan Zan'ın yaptığı açıklamalardan satırbaşları şöyle:

"BİRAZCIK İÇİMİZİ ISITTI"

"Şahit olduğum bir olay oldu Antakya'da. İçerisinde 125 kişinin yaşadığı tahmin edilen bir bina yerle bir olmuştu. Esyonya ekibi profesyonel bir şekilde oradan 1 tane cana ulaştılar. Hemen yan binada bir aileye Koreli ekip vardı müthiş bir iş çıkardılar. Çok profesyonel bir iş çıkardılar. 1 canı bile kurtarmak çok önemli. Mucizeye şahit olmak birazcık içimizi ısıttı"

"HASTALIK RİSKİ VAR"

"Yüzbinlerce vatandaşımızın sıkıntıları var. Barınma ihtiyacı için ciddi anlamda çadıra ihtiyaç var. Soğuk hava nedeniyle çok daha fazla battaniye ve aşevi ihtiyacı var. Yıkanma ve tuvalet ihtiyaçları var, foseptik çukurları açılması gerekiyor. İnsanlar ihtiyaçlarını gideremiyor. Hayvanlarımızın çoğu telef olmuş durumda. Hastalık riski var."

"MAHALLE ARALARINA SAĞLIK ALANLARI KURULMALI"

"Korkudan ve imkansızlıktan başka şehirlere gitmek zorunda kalanlar var. Kalanların barınma ihtiyaçlarını gidermemiz lazım. Bütün toprakları burada kaldı gidenlerin. Hasar tespit çalışmalarının mutlaka yapılması gerekiyor. Sağlık sorunları da çok önemli, alan çok büyük ve herkese ulaşılamadığı için mahalle aralarına sağlık alanları kurulması gerekiyor"

"ÇOCUKLARIMIZ, BEBEKLERİMİZ ÜŞÜYOR"

"Kamu kuruluşlarımıza, devletimize destekleri için teşekkür ediyorum. Gıda yardımları geliyor ama çocuklarımız bebeklerimiz var ve üşüyorlar. Hijyen konusu çok önemli. Su yok, hiçbir şey yok. Elimizden geldiğince askerlerimiz de yardımcı olmaya çalışıyor"

"ÇOK YAVAŞ KOORDİNE OLUYORUZ"

"Koordineyi çok yavaş yapıyoruz. Tek bir yol üzerinden binlerce araç geçmeye çalışıyor. Bu yüzden de çok sıkıntı çekiyoruz. Memleketimin sesi olmaya çalışıyorum. Bana ait tırlar vardı, onlar bana ulaşmadı başka yere göndermişler."

"SEN AFAD'SIN, BEN DEPREMZEDEYİM"

"Sen AFAD'sın, en fazla şey sende var. Senin ulaştırman lazım, senin bunu tedarik ediyor olman lazım. Ben şuanda depremzedeyim. Eğer burada hala çadırı olmayan insan varsa, dile getiremiyorsa insanlar bunu, soğuktan ölsünler mi? Ne siyasi ne birşey ne başka birşey benim amacım. Ben olanı söylüyorum. Benim bunlarla ilgim yok."

"6 SAAT KEPÇE BEKLEDİM, GELMEDİ"

"Bugün 8 tane akrabamı gömdüm ben. Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkan Yardımcısı Çağatay bey aradı beni. Sizleri çok seviyoruz, ne isterseniz arkanızdayız dedi, sağ olsun çok güzel. Benim 8 tane cenazem var, neyle defnedicem ben. Geceye kadar kepçe gelsin diye bekledim. 6 saat kepçenin başında bekledik. Gelmedi kepçe, döndüm enkazın başında bekledim cenazelerimi. Yok yok, kendi imkanlarımızla yapmaya çalışıyoruz"

"BELKİ DE DEVLET BÜYÜKLERİMİZE HERŞEYİ SÖYLEMİYORLARDIR"

"Burada millet kan ağlıyor. AFAD beni çağırsın, gönüllü olarak çalışayım. Neresi varsa mahalle mahalle. Ben buralıyım, memleketimi temsil etmiş insanım. Burayı terk edip giderdim. Kaç gündür buradayım ben. Cumhurbaşkanımıza, devlet büyüklerimize belki herşeyi tüm şeffaflığıyla söylemiyorlardır. Böyle birşey de var"

"ÇADIR DAĞITMAK İÇİN İSİM Mİ YAZDIRMAK LAZIM"

"Gözlerimin önünde tır geliyor, insan değilmiş karşılarındaki alın oradan diye boşaltıp gidiyor. İnsanlık bunu hak ediyor mu. Bu şekilde mi motive olacak insanlar, yardımlar bu şekilde mi verilecek. İnsanlar çadır almak için isim yazdırması gerekiyormuş. En güzel yapacağın şey, x bir mahalle giderim gezerim. Zaten sokakta değil mi insanlar. 50 metre yürü ver çadırı insanlara"

"BEN VALİYİ ARASAM DAHA HIZLI ÇÖZEBİLİYORUM"

"Bir kepçe istedik, izin alacağım bekleyin. 24 saat... Neyi bekliyoruz ya! Neyin iznini bekliyoruz. Cenazelerimiz kokuyor! Bizi kandırmayın ya! Bir tane vinç rica ettim gelmiyor, yok. Kepçe istedim Valimizden izin alalım diyorlar. Daha neyi bekleyeceğiz anlamıyorum ki. 24 saat arıyorum Valimizi telefona çıkıyor, ben daha hızlı çözebiliyorum. Binlerce enkaz var, vinç istedim 2 saat geçti yok. Antakya'ya davet ediyorum, gelin bakın vinçler nerede duruyor"

"DAHA GİDİLEMEYEN ÇOK FAZLA YER VAR"

"Akrabalarımızı buluyoruz, tanıyamayacağımız hale geliyor. Halk son görevini yapmak için bekliyor. Daha binlerce enkaz var. Daha gidilmeyen inanılmaz fazla yer var. 2-2, 3-3, 4-4 o anda imkan ne elveriyorsa öyle defnediliyor. 4-4 defin yaptık biz bugün. 30-40 defin işlemi yapan var"

"SESİMİZİ BAŞKA NASIL DUYURACAĞIZ?"

"Benim isyanım bir şeyi eleştirmek değil. Devletimize, basın organlarına olan şeyleri doğru şekilde aktarmak için, adım atılması için konuşuyorum. Sesimizi başka nasıl duyuracağız ki?"

"MİLLETİMİZ BİRLİK OLUNCA ÇOK GÜZEL OLUYOR"

"Bir aile var, Amik ovasının orada ayakta bekliyor. Çıkardım kendi montumu onlara verdim. Ateşin başında bekliyorlar. Benim evim yıkıldı, ailemin evi yıkıldı. Kendi memleketimde yatırım yapmışım ben, hepsi gitti yıkıldı. Her zaman şükrediyorum, benim imkanım olsun herşeyimi vereyim hiç önemli değil. Bizim milletimiz birlik olunca çok güzel oluyor, çok merhametli insanlarımız var hepsinden Allah razı olsun. Sesimizi doğru şekilde doğru yerlere duyurmaya çalışıyoruz Kamu kurumlarımıza, devletimize son günlerdeki yoğun yardımlarından dolayı yine teşekkür ediyorum."

"İSYANIMIZ DEVLETE DEĞİL"

"Bizim isyanımız devlete değil, isyanımız bu koordinenin daha iyi olması, o enkazları gördükten sonra insanın içi acıdığı için söylediğim sözler nedeniyle insanları kırmış olabilirim kusuruma bakmayın"

"BEN VE AİLEM DIŞARIDA KALIYORUZ"

"Biz de ailemle dışarıda kalıyoruz. Gidecek bir yer yok. Arabada kalıyoruz, çıkıyoruz dışarıda birşeyler yakıyoruz. Annem, kardeşlerim, eşim onları İskenderun'a götürdüm. Sabah oluyor Antakya'ya gidiyorum halkımızla birlikte olmak için. Orası da riskli bir bölge ama ben Antakya'ya gidip dönüyorum sürekli. Antakya'da kalacak bir ortam yok"

Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları