Daha maçın 5. dakikası dolmuş, net pozisyonlar bulunmuş, oyun her iki alana hızlı gidip geliyor ve derbi özlenen heyecanını vadediyordu.
Nani ve Van Persie’ye doğru zamanlama izni vermeyen Muslera ile Selçuk’un nefis vuruşunu güzel çıkaran Volkan, maçın gidişatına imza atacaklarını belli ettiler. G.Saray’ın verdiği ve Muslera’nın zamanlamasıyla önlenen olmayan pozisyonlardaki asıl sorun Denayer’dı. Aynı Denayer, Van Persie karşısında fazla hata yaptı. G.Saray’ı maça çeken ve tempoyu yükselten, F.Bahçe’nin daha ilk dakikalarda pozisyona girmesi ve taraftarın desteğiydi. Fakat problem de burada başladı. Rakibi karşısında eldeki tek silahı Sneijder olan G.Saray, F.Bahçe ceza alanı çevresinde üretkenlikten uzaktı. Bunun birinici sebebi Podolski ile önde başlamak oldu. Derbi en zor durumdaki adamı bile ayağa kaldırır. Öyleyse, ne sorunu olursa olsun eldeki tek forvetin Umut ile başlarsın.
F.BAHÇE’YE BORÇLU
Podolski sadece görüntü olarak sahada olunca, G.Saray pozisyon üretme probleminin yanında daha büyük bir sorunla karşı karşıya kaldı ve F.Bahçe’nin baskısını yiyerek oyunun hakimiyetini kaybetti.
İlk yarıda G.Saray adına etkili diyeceğim tek isim Muslera idi. Sneijder, yalnız kaldı ve etkisizleşti. Selçuk, hem oyun kurmak, hem de açık kapatmaktan ortaya çıkamadı. Podolski, varlık sebebi olan forma ile gözüktü sadece. G.Saray’ın ilk yarıda ve maçta ihtiyacı olan sürprizdi. Bir Yasin performansına, Donk çıkışına, Emre güzellemesine ya da Podolski gücüne çok ihtiyacı vardı.
Maçın bir saatlik bölümü geçtiğinde, Volkan’ın sadece bir kurtarışı varken, Muslera’nın çıkardığı pozisyon sayısının 4 olması, ayrıca Volkan Şen’in, Van Persie’nin kaleyi tutmayan vuruşları, G.Saray’ın durumunu ortaya koyuyordu. Sanırım Volkan Demirel, son yıllardaki en rahat derbi maçını oynamıştır. F.Bahçe’de Volkan, Van Persie, Nani ve Fernandao beceriksizlik yaparak galibiyeti engelledi. G.Saray’da ise, beceriksizlik yapacak bir oyuncu ve oyun bile yoktu. G.Saray, bu maçı kaybetmediyse, Muslera’dan daha fazla F.Bahçe forvetlerinin kötü oyununa borçlu. G.Saray tarafında artık işler kötüye gidecek. Yönetim ve oyuncular önemli bir şansı kullanamadı. Bu yolun sonu kongredir. F.Bahçe tarafında ise bu kaybın telafisi zorlaştı. 32. hafta, ligin resmen netleştiği hafta olabilir.
TEKNİK ADAMLAR
Riekerink: Elbette hâlâ yabancı. Fakat çıkardığı kadro futbola da yabancı olduğunu gösterdi. Takımı motive etmesini beklemiyorduk ama el freni de olmasaydı.
Pereira: Son haftaların en sıkıntılı adamının uzun zamandır çıkardığı klasik kadronun en çok işe yaradığı maçtı. Takım kurgusu tam anlamıyla deplasmandaki derbiye uygundu ve maç boyunca istediğini aldı. Maçın en iyilerinden Volkan Şen’i çıkarması hataydı.
HAYALKIRIKLIĞI
Maçı sadece tek pozisyon ile tamamlamak mı desek, Sneijder’in etkisiz hali, Podolski’nin yokluğu, Selçuk’un çaresizliği ve Muslera’nın çırpınışı mı? Sonuç, G.Saray’ın çöküşü.
MAÇIN SLOGANI
1 puan taraftar ve Arena’dan.
KIRILMA ANI MUSLERA'NIN KURTARIŞLARI
Kırılma anları vardı ama hiç kırılmayan Muslera vardı. Maçtaki kırılma anları hep F.Bahçe lehineydi ama Muslera tek başına maça damga vuran isim oldu.
MAÇIN ADAMI
Tek bir isim yazmak haksızlık olur. G.Saray adına Muslera sadece topları değil, takımını da maçta tuttu. Maçtan sonra meslektaşının yanına gitmesi örnek davranıştı. Volkan Şen ise, çok iyi oyununu golle sonuçlandıramadı