Hürriyet Gazetesi yazarlarından Hakan Ünsal maçın ardından, "Tek ihtiyaç: Doğru anda müdahale" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Galatasaray, Gençlerbirliği'ni Portekizli yıldızı Armindo Bruma'nın golüyle 1-0 yenerek üst üste 2. galibiyetini aldı ve 17 puana yükseldi.
Hürriyet Gazetesi yazarlarından Hakan Ünsal maçın ardından, "Tek ihtiyaç: Doğru anda müdahale" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Eski futbolcumuz, "Galatasaray hücumcuları, nehire düşenleri bir anda yok eden pirana gibi. Avına hemen saldırmayıp bekleyen ve ilk ısırıktan sonrası tufan olan piranalar gibi davranıyor Galatasaray" dedi
İşte kullandığı ifadeler...
Geçen hafta müthiş maç başlangıcı yapan Galatasaray, Ankara'da ise avını tuzağa çekmek ister gibi sakin ve sabırlı start verdi.
Ama Gençlerbirliği’nin kendi alanındaki kabulü ile oyunu daha rahat karşıya yıktı Galatasaray. İşin garip tarafı, oyunu kendi alanında kabul eden, alan daraltmaya çalışan, kalabalık olmaya çalışan Gençler golü kontradan ve çok eksik yakalanarak yedi.
Sonrası daha kolaydı sarı kırmızılı oyuncular için. Çünkü, zaten oyunu kontrol eden tarafken üstüne öne geçince, kayıp yaşaması için geriye sadece bireysel ve büyük hatalar yapması gerekiyordu.
DEFANS TEHLİKESİ
Galatasaray hücumcuları, nehire düşenleri bir anda yok eden pirana gibi. Avına hemen saldırmayıp bekleyen ve ilk ısırıktan sonrası tufan olan piranalar gibi davranıyor Galatasaray. Rakibi geniş alanda ve eksik yakalayınca paramparça ediyor. Yasin ve Bruma’nın hızı, topu rakip alana taşıma kapasitesi, rakip daha ne olduğunu anlamadan topun kale ağlarıyla buluşmasını sağlıyor.
Öne geçtikten sonra devreye Selçuk ve Tolga ikilisi girip, isterlerse maçın sonuna kadar yapabilecekleri hiç bitmeyen pas trafiğine başlıyor. Zaten maçın ikinci yarısının düşük tempoda olmasının sebebi sarı kırmızılı oyuncuların böyle istemesinden... Galatasaray için tek tehlike, her an hata kapasitesi yüksek olan kendi defansı...
EREN’İN DERDİ BÜYÜK OLUR...
Eren Derdiyok, fiziksel özellikleri ve kalitesiyle lige ve Galatasaray kariyerine müthiş start verdi. Attığı gollerin güzelliği, kafa toplarına vuruş becerisi, skora katkısı tamam ama birkaç maçtır enteresan bir havası var sahada Eren’in. Sanki birşeyleri başarmış ve tamamlamış, maçta 1-2 pozisyona girince de görevini yapmışcasına oyundan kopan bir görüntü veriyor.
Ondaki bu durum da direkt Bruma, Yasin ve oynarsa Sneijder’e etki ediyor. Sadece gol ve pozisyon değil ihtiyaç olan. Takımı rakip alanda tutmak, pozisyon hazırlamak, faul alıp takımı dinlendirmek ve daha fazla savaşmak. Eren eksiklerini görmeli yoksa dert olur!
ELİNDEKİ KOZ OYUN KARAKTERİ
Bu sene iki büyük avantajı var Galatasaray’ın. Deplasmanda hız ve çabukluğun acımasız gücü, içeride ise taraftar ve stadın müthiş baskısı. Her deplasmanda ve her statta iş yapacak bu iki farklı oyun karakteri Riekerink’in elindeki büyük koz. Oyuncular doğru kullanmak ve zamanında yapılacak gerekli müdahaleler ile Galatasaray yarışın içinde sonuna kadar olur. Riekerink de kariyerinin en iyi dönemini yaşar.
‘MAÇ BİTMİŞ’ EDASI HATA
Riekerink’in çözmesi gereken bir sorun da ikinci yarılardaki takımın reaksiyonu ya da düşüşü. Fakat takımın ikinci yarılara tepkisi de farklı. Eğer ilk devre kötü oynanmışsa ya da geride girilmişse, ikinci yarı sahaya başka bir takım çıkıyorken, soyunma odasına önde girilen maçların ikinci yarıları sanki maç bitmiş edası ile oynanıyor.
İşte burada Riekerink’in devreye girmesi ve doğru değişiklikler yapması gerekiyor. Bu tarz ikinci yarıların oyuncuları da Eren, Bruma, Yasin ve Chedjou oluyor