Spor yazarı Hakan Ünsal, Galatasaray'ın Gaziantepspor galibiyetini değerlendirirken, 3 isme dikkat çekti.
Galatasaraylı spor yazarı Hakan Ünsal, Spor Toto Süper Lig'in 6. haftasındaki Gaziantepspor maçımızı değerlendirdi. Ünsal yazısında özellikle ikinci yarıda Galatasaray'ın istekli ve arzulu oyununa dikkat çekti.
Ünsal, Galatasaray'ın maç boyunca yaşadığı sıkıntıları da 3 nedene bağladı. İşte Hakan Ünsal'ın Gaziantep değerlendirmesi...
''Süper Lige iyi başlamamanın verdiği sıkıntılar, maçlarda rakiplerin Galatasaray'ı çözmesi ile daha büyük soruna dönüşüyor... İç sahadaki karşılaşmalarda, rakipler artık ezberlemiş şekilde sarı kırmızılı takım defansına baskı yapıp, onların oyun kurmasını engelliyor ve Galatasaraylı oyuncuları başka bir oyun oynamaya mecbur ediyor.
Fazlasıyla kritik Trabzon deplasmanından galibiyetle dönerek kasırgaya kapılmatan kurtulan Galatasaray, iç sahada ilk galibiyetini alma peşindeydi.
Gaziantep maçı bu anlamda şanstı. Karşısında, ligde 2 gol atabilmiş ama 7 gol yemiş, fakat bu verileri dümdüz edecek şekilde 7 puanı olan bir takım vardı. Ya yemiyor ve tek atıp kazanıyor ya da yiyince oyundan kopan bir ekip Gazintepspor.
Bu verilere rağmen, diri ve sert savunma yapan bir ekip olması, kaybettiği maçlarda hep son bölümlere kadar direnen bir takım olmasını sağladı.
O zaman Hamza Hoca ve Galatasaray için maçın can alıcı noktası erken gol atmak olacaktı. Oyuna iyi ve etkili başlamak, bu dönemde ve özellikle bu maçta her zamankinden daha fazla önem taşıyordu.
DENAYER'İN ETKİSİ Başlangıcın iyi olmamasının ötesinde golü yiyerek şok olan Galatasaray'ı maça döndüren Podolski oldu. Hemen gösterilen reaksiyonda, Denayer'in iyi ortasının da etkisi büyük.
Golün hemen gelmesi, Antep takımının daha dirençli hale dönüşmesini engelledi.
Galatasaray adına problemi oluşturan birkaç sebep vardı. 1- Eksikler ve bu eksiklerin maça etkisi. 2- Kalite sorunu ve etkilediği oyun. 3- Lige kötü başlangıç ve moralsizlik.
Burak ve Selçuk'un bu takım için anlamı ve etkisi büyük. Doğal olarak bu oyuncular olmayınca oyun kalitesi ve etkinliği düşüyor.
Düşen oyun seviyesini, eksik oyuncuların olmadığı dönemlerde bile yukarı çekecek kalitede oyuncuların olmayınca ligde her takım sorun olmaya başlıyor.
Lige iyi başlamamanın verdiği sıkıntılar, maçlarda rakiplerin Galatasaray'ı çözmesi ile daha büyük soruna dönüşüyor. İç sahada, rakipler artık ezberlemiş şekilde Galatasaray defansına baskı yapıp oyun kurmayı engelliyor ve sarı kırmızılı oyuncuları başka bir oyun oynamaya mecbur ediyor.
İYİLER VE İYİ KALANLAR... G.Saray'da ise, Podolski'nin belki de ilk defa beklenen tarzına yakın etkide oynadı.
Denayer'in fizik kalitesi ve sağ kenara kattığı etkinlik, Sabri'yi aratmayacak kadar iyiydi. Maçın en etkin adamı ise Yasin'di. Yasin, alıştığı ve alıştırdığı yeri olan sol kenarda yine iyi işler yapacak.
Yeter ki o şans ona verilsin. Hakan Balta yine müthiş işler yapmaya devam ediyor. Hakan, Umut'un attığı golde verdiği pas ile maçı çözdü. Sneijder tarzı oyuncuların atabileceği 1. sınıf pası, iyi performansının ödülü oldu. Her seviyede aynı oyun kalitesini tuturmak, ciddi bir çalışma ve profesyonel olmayı gerektirir.
Bu galibiyet, ilk iç saha galibiyeti olması yanında, taraftarının baskısını da üzerinden atmak adına önemliydi. Üst üste kazanıp güven tazelemeyi sağladı. Şampiyonlar Ligi'ne yansıyabilecek baskıyı da atlatan bir 3 puan oldu bu...
İSTEYİNCE OLUYOR... İkinci yarı ise, Galatasaray'ın maça asıl başlangıcına sahne oldu. Eksik ve problemleri, daha istekli, daha baskılı ve daha özverili oynayarak çözeceklerini anlayan Galatasaraylı oyuncular, sonucu almayı da başardılar.
Sarı kırmızılı ekip her zaman rakipten bir fazlasını yapmak zorunda olan bir takım. Antep takımının ilk yarıda ve maçın genelinde en çok denediği ve dikkat çeken özelliği şut oldu. Her fırsatını yakaladıklarında, hatta bazen gereksiz şekilde şut attılar.
Muslera'nın senede 1-2 sefer olacak hatalı gollerini göz önünde bulundurarak şut atmayı denedilerse ciddi hatalı tercih yapmışlar.''