Yaklaşan derbi öncesinde oyuncu incelemelerimiz tüm hızıyla sürüyor. Son isim ise, ''Kuş avcısı'' Wesley Sneijder... İşte oyuncumuz için değerlendirme!
WEBASLAN - Derbiye yalnızca 1 gün kaldı. Artık sözün bittiği noktaya gelmek üzereyiz. Kilit oyuncu tanıtımımızı ise gerçek bir maestro ile tamamlıyoruz…
Günümüz futbolunda 10 numara pozisyonunun yerinin olmadığı rivayet edilir. Daha komapkt, takım oyununa dayalı ve total anlayışın hüküm sürdüğü sistemler antrenörler tarafından daha çok tercih edilir durumda. Tabi bu durum, Türk futbolu için pek geçerli değil. Özellikle Galatasaray için…
Galatasaray taraftarı için 10 numaraların yeri her zaman özel olmuştur. Günümüzde 20-25 yaş aralığındaki gençler Gheorghe Hagi ile büyüyen bir nesli oluşturduğundan, haliyle ‘özel’ sıfatını her oyuncuya yakıştırmazlar. Şimdilerde ise Portakal diyarından gelen bir bücür, sarı kırmızılı taraftarların gönlünde Hagi’den sonraki en özel tahtı kurmaya başladı. O isim Wesley Sneijder…
EN KİLİT İSİM
Hollandalı yıldız, taraftarın gözbebeği. Bu zamana kadar onlara birçok sevinç yaşattı. Artık en önemli sevinci yaşatmak için önünde yalnızca bir 90 dakika var. Yılların özlemini dindirebilecek en kilit isim o. Sneijder’in yarattığı intibahı bir kenara bırakıp yalnızca futbolculuğunun penceresinden bakarsak, gerçekten de Kadıköy’den istenilen sonucun alınmasındaki en büyük rol ona ait.
Galatasaray’ın hücumdaki en yaratıcı ismi Wesley Sneijder. Fenerbahçe maçında da en çok ihtiyaç duyulan şey Hollandalının oyun zekası. Özellikle rakibin orta sahadaki oyuncularının uyumu ve sezon içerisinde gösterdikleri performans, Sneijder’in verimini daha da önemli kılıyor. Eğer Wesley sorumluluk alırsa, Galatasaray her dakika oyunun içinde kalır ve galibiyet şansını maç boyunca kaybetmez. Oyun zekası, attığı öldürücü paslar, hücumu bir komutan edasında yönlendirmesi ve beklenmeyen anlarda kokusunu aldığı golü gerçeğe dönüştürmesi Sneijder’in Galatasaray’a vereceği en güzel hediye olacak.
Wesley Sneijder’in 2012/13 sezonunun devre arasında Galatasaray’a gelişi öylesine büyük yankı uyandırdı ki, onu karşılamaya giden binlerce insanın coşkusundan mı yoksa suyun öteki tarafı için yıllar boyunca yapılan haberlerin bir anda çöpe atılışından mı bahsedelim kestirmek güç. Ancak bir gerçek var ki, o da Portakal diyarından gelen bücürün yarattığı etkinin dünya çapında olduğuydu.
İlk 6 ayında Galatasaray ile Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynayan Sneijder, Süper Lig’de de üst üste 2. şampiyonluğun kazanılmasında önemli pay sahibiydi. Türkiye’ye de alışınca, bir sonraki tam sezonunda Wesley’nin Galatasaray’a katacaklarını kestirmek hiç de zor olmuyordu.
ATTIKÇA ATTI, DURDURAMADIK!
2013/14 sezonunda Wesley Sneijder kariyerinin en özel sezonlarından birini yaşadı bireysel olarak. 42 maçta forma giyip 17 gol 9 asist yapan Sneijder’in bu katkıları, Galatasaray’ı şampiyon yapamasa da Türkiye Kupası’nın kazanılması ve Şampiyonlar Ligi’nde son 16’ya kalınmasında büyük önem arz ediyordu. Hele öyle 2 maç var ki Sneijder’i idole dönüştüren…
İstanbul’u etkisi altına alan kar yağışı nedeniyle 2 günde tamamlanan Juventus mücadelesi, her anlamda Şampiyonlar Ligi tarihine geçti. Umut’un ortaladığı, Drogba’nın indirdiği, Sneijder’in vurduğu ve büyük usta Ercan Taner’in “Allah’ım gooooolll” diye haykırmasına vesile olduğu gol Galatasaray’ı son 16 takım arasına kalmasını sağlıyordu.
Nisan ayının başında Türk Telekom Arena’da oynanan Fenerbahçe derbisinde maçın tek golünü kaydeden Sneijder sarı kırmızılılara galibiyeti getirmekle kalmıyor, sonraki sezonlarda kazanılacak derbilerde sergileyeceği özel performanslardan ufak bir kesit sunuyordu. Tabi Türkiye Kupası’nın kazanılmasını sağlayan tek golün sahibi de Sneijder’den başkası değildi.
Bu sezona durgun başladı Portakal diyarından gelen bücür. Sahada sorumluluk almaktan kaçmasa da sistemin bir türlü oturmaması, Wesley’nin de maça etki etmesini zorlaştırıyordu. İlk golünü Erciyesspor deplasmanında atan Sneijder, o maçtan 1 hafta sonra oynanacak Fenerbahçe derbisinden önce net bir mesaj veriyordu. Tabi bu mesajı almak istemeyenler, derbide olacaklardan habersizdi…
Derbi günü gelip çattığında Galatasaray kafa olarak maça hazır olsa da istenileni sahaya bir türlü yansıtamıyordu. Zaman daralıyor, yapılan hamleler etkisini gösteremiyordu; ta ki Wesley sahneye çıkana kadar…
Yaklaşık 25 metreden rakip kaleye öyle bir füze gönderdi ki stattan kopan gürültü ve golü yiyenin verdiği görüntü tarihteki yerini anında almıştı. Tabi bununla da yetinmedi Wesley. 2 dakika sonra yine ceza sahası dışından ve yine ölü noktaya başka bir bazuka göndererek farkı 2’ye çıkarıp maçı kopartıyordu. Arena’da oynanan bu derbinin etkisi hala sürüyor ve uzun bir zaman da sürmeye devam edecek.
KADIKÖY’DE İLK HEYECAN
2 yıldan fazla bir süredir Galatasaray forması giyen Sneijder ilk kez rakip sahada bir derbiye çıkacak. Bu yüzden ondan beklenti daha da fazla. Ancak üzerinde bir baskı oluşturmayacağı da açık. Inter-Milan, Real Madrid-Barcelona, Ajax-PSV gibi üst düzey derbilerin havasını soluyan ve Türkiye’de de gün geçtikçe derbi tecrübesi kazanan Wesley Kadıköy’de oluşacak ortamdan çok da fazla etkilenmeyecektir.
NE BEKLEYELİM?
Wesley Sneijder’in saha içerisinde yapabileceklerinin bir sınırı yok. Beklenmedik bir anda atacağı ara pas ile forveti pozisyona da sokabilir, ‘buradan da vurulmaz’ denilen yerlerden mermi gibi şut çekerek topu ağlara da gönderebilir. Bu derbi özelinde ise ondan beklenen en önemli görev takıma komutanlık etmesi. Onun yönlendirmesi Galatasaray’ı saha içerisinde bir adım öne taşıyacak.
Son derbilerde gösterdiği performanslar da rakibin saha içerisinde ondan çekinmesi için yeterli bir veri. Rakip kalecinin 2 yılda kabusu olduğunu düşünmek hiç de zor olmasa gerek.
Galatasaraylılar Wesley Sneijder’e sahip olduğu için çok şanslı. Daha doğrusu Türk futbolu çok büyük bir kaliteyi canlı gözle izliyor. Belki biraz iddialı olacak ama nasıl Hagi’yi tanımlayacak tüm iyi sıfatlar yetersiz kalıyor, Sneijder için de aynı durum geçerli olma yolunda. Yapılacak tek şey, bunun keyfini çıkarmak…