Levent Tüzemen: "Çetiner-Şaş ikilisi sorunları bitiremez"

Sabah Gazetesi yazarlarından Levent Tüzemen, "Kelepçeler çözüldü" çözüldü başlıklı yazısında gündemi yorumladı

Sabah Gazetesi yazarlarından Levent Tüzemen, "Kelepçeler çözüldü" çözüldü başlıklı yazısında gündemi değerlendirdi. İşte o sözler...

"G.Saray’da bankalara yapılan 315 milyon TL’lik ödeme kulübe ciddi bir rahatlama getirecektir. Çünkü ipotekler ve kefaletler kalkacak, nakit girdisi de artacak..."


Başkan Dursun Özbek'in sportif açıdan bir "Süper Lig Şampiyonluğu", iki "Türkiye Kupası"iki de "Süper Kupa" başarısı var. G.Saray taraftarı takımının ligde yeniden şampiyon olmasını isterken Avrupa'da artık başarıyı yakalamasını da arzuluyor. Başkan Özbek, 22 Ekim 2016'da "Riva ve Florya" için kongreden onay aldığında şöyle demişti: "Borç her yıl artıyor. Her yıl 120 milyon lira faiz ve kur farkı gideri oluyor. 5 yılda bir Riva elden gidiyor. Tercih yapacağız; ya kanamalı durum devam edecek ya da bu kanamayı durduracağız.."

Özbek, Emlak Konut ile yaptığı işbirliği anlaşmasının ilk hamlesini kırdırılan ve ele geçen 342 milyon liranın 315 milyon lirasını bankalara ödedi.. Bu ödemeyle ne olacak? Bankaların taşınmazlar üzerine koyduğu ipotekler ve kefaletler kalkacak. Bankalara G.Saray'ın verdiği teminatlar boşalacak. Nakit girdisi artacak. Yönetimin hareket kabiliyeti çoğalacak. Kulüpte maddi bir ferahlama yaşanacak. Çünkü bazı gelirler doğrudan kredi veren bankalara gidiyordu, şimdi bu gelirler kulübe akacak. Yani, bankalara giden gelirleri şimdi kulüp kullanacak. Yapılan işler çok başarılı.. G.Saray'ın bir dönem mali işlerden sorumlu başkan yardımcılığını yürüten ve şimdi Başkan Özbek'e danışmanlık veren Refik Arkan'a, "Yapılan işler doğru mu?" diye sordum. Arkan da "Bankalara yapılan ödemeler kulüpte ciddi maddi rahatlama ve hareket alanı yaratacak. Şimdi Başkan Özbek'in süratle sermaye artırımı yapması gerekir" cevabını verdi.

***

ÇETİNER-ŞAŞ SORUNLARI BİTİREMEZ


G.Saray yönetimi, Riekerink'i gönderme konusunda treni kaçırdı. Bu iş bence devre arası yapılmalıydı. Şimdi "Hoca gitsin, hoca gönderilsin" tartışmaları takıma ciddi zarar verir. Bir grup yönetici de, "Riekerink'i gönderelim yerine Raşit Çetiner-Hasan Şaş ikilisin hoca yapalım" diyor. 2008'de eski Başkan Adnan Polat'ın Feldkamp'ı gönderip Cevat Güler'i getirmesini örnek verenler var. Elma ile armudu karıştırmayın. Kalli'yi takım sevmiyorduve istemiyordu. Cevat Güler geldi ama tüm oyuncular kendisine sahip çıktı ve G.Sarayşampiyon oldu. Riekerink'i göreve Sneijder getirdi. İsmini vermeyeceğim bir yönetici bana, "Ben ünlü bir oyuncu olsam ve senin hocalık görevine katkım olursa, tabii ben de senin arkanda dururum" demişti. Çetiner-Şaş ikilisini getirmek G.Saray'a sorunları çözmezaksine daha büyük krizlerin tetikleyicisi olur. Neden mi? Çünkü Hamza Hoca sonrası yönetim Sneijder ve Selçuk'a, "Nasıl bir hoca gelmeli?" sorusunu yönelterek bir ölçüde futbolcuya dayalı sisteme çanak tuttu.. Yapılacak en güzel hareket Sneijder, Selçuk hatta Podolski gibi tecrübeli isimlerin Riekerink ile daha fazla görüşmelerini sağlamaktır..

***

KEDİ İLE CİĞER OLAYI!


G.Saray 2016 Ocak ayında UEFA'dan 1 yıl men cezası almıştı.. Ligde işler iyi gitmiyordu. G.Saray'ın UEFA cezasını çekmesi için önünde sığınacağı tek liman Ziraat TürkiyeKupası'nı kazanmaktı. Ve G.Saray finalde F.Bahçe'yi yenip 1 yıllık ceza hakkını kullandı. Ziraat Bankası Türk bankacılığının çimentosudur, güven kalesidir. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'ın Ziraat Türkiye Kupası için yaptığı "Süt Kupası" tanımlaması Ziraat Bankası gibi güçlü ve değerli bir sponsoru kesin üzmüştür. Türkiye Kupası, Ziraat Bankası sponsorluğunda daha büyük itibar kazanmıştır. Kulüpler de hatırı sayılır paraları bütçelerine eklemiştir. Kulüpler öncelikle devlete sonra da kupaya ciddi yatırım yapan Ziraat Bankası'na teşekkürü kendilerine bir borç bilmelidir. Kupa takvimi ve fikstürü için, "Maç sayısı çok fazla" diyenlere katılmıyorum. Fikstür sayesinde Anadolu'nun birçok şehri büyük takımları ağırlama fırsatını yakalamıştır. Bu şehirlerde yaşayan futbolseverler birçok ünlü oyuncuyu izleme fırsatını bulmuştur. Biz de Turkuvaz Yayıncılık olarak kış aylarına denk gelen maçları kar, fırtına, yağmur demeden zor şartlar altında Türkiye'nin her yerine "Şifresiz" olarak izlettirdik.. Bugün maç sayısını çok bulanlara, kupayı itibarsızlaştırmaya çalışanlara bir sözüm var: "Kedi uzanamayacağı ciğere murdar dermiş.."

***

BEŞİKTAŞ'TA AYAKLAR YERE BASTI


Kontrolsüz güç çok tehlikelidir. Oğuzhan alınmasın ama bence Beşiktaş kendini dev aynasında görüyordu. Ligin en iyi takımı olarak gösterilmek Beşiktaşlı oyuncuları, "Söyle ayna bizden büyük var mı?" durumuna getirmiş. Fenerbahçe yenilgisi bence Beşiktaşlı oyuncuların ayağını yere basmasını sağlayacaktır.

***

ADVOCAAT BÜTÇE İSTER


Sezonu Fenerbahçe bir kupa ile kapatırsa Advocaat ile sözleşme uzatılır. Ama bu kez masada Advocaat güçlü olur. Nasıl mı? Hollandalı hoca ciddi transfer ister ve yönetimin, "Bütçemiz bu kadar oyuncu almaya yetiyor" sözünü asla kabul etmez. Yani; Advocaat'ın devam etmesi, alacağı başarı kadar yönetimin belirleyeceği bütçeyle orantılıdır.

Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları