Galatasaray'ın Brezilyalı yıldızı Felipe Melo, GSTV'de yayınlanan “Son Pas” programına konuk oldu.
Galatasaray'ın Brezilyalı yıldızı Felipe Melo, GSTV'de yayınlanan “Son Pas” programına konuk oldu. Felipe Melo, Galatasaray'daki en büyük hedefinin şampiyonluk yaşamaak olduğunu belirterek; Fatih Terim ve takım arkadaşlarına da övgüler yağdırdı.
- Öncelikle son karşılaşmayla başlayalım. Üç gollü bir galibiyet aldı Galatasaray, oynanan güzel bir oyun vardı. Senin de ateşli bir şekilde mücadele ettiğini biliyoruz. Bu mücadeleyi nasıl değerlendiriyorsun?
"Takımımız uzun süredir deplasmanda galip gelemiyordu ve bu maçı kazanmak bizim için önemliydi. Oynanan güzel bir oyun ve alınan 3-0 gibi güzel bir skor vardı. Takım maç boyunca birçok pozisyona da girdi. Hem futbol, hem de sonuç anlamında olumlu sinyaller verdik. Daha önce de belirttiğim gibi bu maçın önemi büyüktü, deplasmanda uzun bir aradan sonra alınan üç puan için mutluyum. Ateşli oyunumda en önemli nokta, sahada olunca takım arkadaşlarına yardım etmek, takım için mücadele etmek, koşmak gerekiyor. Bunu mutlaka yapmam gerek. Gerçekten oynamamı engelleyecek çok büyük bir sorunum olmadığı sürece hiçbir zaman takımımı yalnız bırakmayı sevmem. Küçüklükten beri bu savaşçı ruhla yetiştim. Oynamam imkânsız olmadığı sürece takım içinde, saha içinde olmak ve hocama, arkadaşlarıma yardım etmek en büyük hedefim." - Spor Toto Süper Lig'de geride kalan beş haftaya baktığımızda üç golle takımın en golcü oyuncususun. Kariyerine baktığımızda bir sezonda en çok yedi gol attığını görüyoruz. Almeria'da başarmışsın bunu. Bu sayıyı geçmeye şimdiden yakın olduğunu söyleyebiliriz. Bu konudaki görüşlerini alabilir miyiz?
"Her futbolcunun kendisi için belli başlı öncelikleri vardır. Benim de en büyük önceliğim kesinlikle takımın içinde olmak ve takım için savaşmak. Galatasaray'da bu seneki ilk hedefim takımın şampiyon olması için elimden geleni vermek. Gol atmak çok güzel bir duygu. Sizin de söylediğiniz gibi bu anlamda iyi bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum. Beş maçta üç gol atarak iyi başladım. Ama benim için en önemli olan Galatasaray'ı bu sene şampiyon yapabilmek. Bunun için elimden geleni sahaya yansıtabilmek."
- Çok kısa bir sürede Galatasaraylı taraftarların gönlünde taht kurmuş durumdasın. Galatasaraylı taraftarlar bugüne kadar gerçek Felipe Melo'nun yüzde kaçını izledi?
"İlk geldiğim zaman böyle bir soru sorunluğunda %50, 60 gibi bir cevap vermiştim. Şu anki soruya cevap vermek gerekirse tam olarak %100 olduğunu söyleyemem, birçok futbolcunun da bu seviyeye çıkabileceğini düşünmüyorum. Futbol tarihine baktığımız zaman %100'e çıkabilen Pele'yi ve Maradona'yı sayabiliriz. Günümüz futboluna baktığımızdaysa Messi'yi de bu isimlerin arasına koyabiliriz. Kendisini inanılmaz geliştirdi. %100 diye bu isimleri değerlendirebiliriz, kendi adıma böyle bir değerlendirme yapamam. İlk başta yüzde ellideysem şu anda performans anlamında çok çok daha iyi hissediyorum kendimi. Her maç ve antrenmandan sonra fiziksel olarak kendimi daha iyi hissettiğimi düşünüyorum." - Galatasaraylı taraftarlarla aranda çok iyi bir ilişki var. İçerideki son maçta geriye gelip yardım ettiğin bir pozisyonda yaptığın müdahale sonucu top kornere çıkmıştı. Taraftarlara doğru bir hareketin olmuştu. Kornere çıkan topu bile taraftara bu şekilde sunabiliyorsun, böyle bir ilişkin var. Bu konudaki görüşlerini alabilir miyiz?
"Taraftara yaptığım hareket, ya da rakip takım kontra atağa çıktığında o atağı engellediğim zaman bir hareketle onlara moral vermem kesinlikle yanlış anlaşılmasın. Bu benim futbol karakterimde olan bir şey. Bu kesinlikle rakibe ya da başkalarına saygısızlık olarak anlaşılmasın. Küçük yaştan beri futbol stilim bu şekilde gelişti diyebilirim. Bu hareketlerden sonra taraftarı hırslandırmayı, onlara olumlu mesajlar vermeyi seviyorum. Galatasaray taraftarlarıyla aramda önemli bir bağ var. Onları kendi tuttuğum Flamengo takımının taraftarlarına benzetiyorum. Benzer özellikler taşıyorlar. Çok coşkulu bir taraftar grubuna sahibiz. Bize 90 dakika büyük destek oluyorlar. Flamengo taraftarlarına çok benzetiyorum kendilerini, bana olan ilgilerinden dolayı da çok mutluyum. Bu taraftar grubu bu sene şampiyonluğu hak ediyor. Beklentilerini karşılamak için elimizden geleni yapacağız."
- Çok büyük beğeni toplayan Pitbull sevincin var. Galatasaray A2 Takımı'nın Denizlispor'u mağlup ettiği maçta da ilk golü atan Sadık gol sevincini bu şekilde yaşadı. Bu konuda neler söylersin?
"Gerçekten çok güzel bir duygu, o sevinci gördüm. Benim de çok hoşuma gitti, güldüm, çok da sevindim. Benim için güzel bir şey açıkçası, sonuçta insanlar tarafından örnek alınmamız güzel bir şey. Ama tabii ki buradaki en önemli nokta saha içine o savaşçı ruhun, mücadelenin yansıması. Bunları görmek beni çok daha mutlu eder."
- Birçok ligde forma giydin ve bir kıyaslama yapman gerekirse ligimizi bu liglere göre nasıl değerlendirirsin?
Oynadığım ligler şampiyon olması çok zor ligler. Özellikle İtalya'ya gittiğimde bunu belirtmiştim, orada oynarken de çok zor bir lige sahip olduklarını biliyordum. Bütün liglerde her takım birbirini yenebiliyor. Türkiye'ye bakıyorsunuz, bizim için de, diğer takımlar için de geçerli, kendinizden daha zayıf gözüken takımlara karşı puan kaybediliyorsunuz. Bu da burada çok normal. Bu da ligin kalitesini arttırıyor ve zorluğunu gösteriyor. - Milli maç arasının ardından Bursaspor'u konuk edeceksiniz. Bu karşılaşma için görüşlerin neler?
"Tabi ki mutlaka zor bir maç olacaktır. Rakibimiz de iyi futbolculardan oluşan bir takım. Kaliteli futbolcuları var. Mutlaka onlar da üst sıralar için mücadele ediyorlar. Ama ne olursa olsun az önce de belirttiğimiz gibi küçük takım büyük takım ayrımı kalmadı. Her maç zor geçiyor, biz de bunun bilincindeyiz. Bu Bursaspor olmuş, Fenerbahçe olmuş hiç problem değil. Önemli olan bizim ne yapacağımız. Sonuçta biz de kendi sahamızda oynuyoruz. Coşkulu bir taraftar önünde oynuyoruz. Ankaragücü maçında iyi oynayan bir Galatasaray, uzun bir aradan sonra deplasmanda alınan üç puan vardı. Mutlaka bu da taraftarlara olumlu olarak yansıyacaktır. O gün stada gittiğimde bundan hiçbir şüphem yok. Galatasaray taraftarı bu şekilde yapacaktır. Stadı herkes gibi ben de dolu görmek istiyorum. Galatasaray taraftarı da bunu şüphesiz gerçekleştirecektir. Çünkü biz Galatasaray'ız. Maç ne kadar zor olursa olsun bir seri yakaladık, devam ettirmek istiyoruz."
- Galatasaray'da her zaman takımdaki arkadaşlık hep ön plana çıkmıştır. Şimdi de bunu çok iyi gözlemliyoruz. Kazım ile çok yakın olduğunu görüyoruz. Bu konuda neler söylemek istersin?
"Bu çok önemli bir dostluk. Ama burada önemli olan, hepimiz bu takımın şampiyon olmasını istiyoruz. Eğer böyle istiyorsak kesinlikle bir aile olmalıyız. Arkadaşlık seviyesinin en üst düzeyde olması gerekiyor. Ben bunu Galatasaray'da gördüm gerçekten. Çünkü ne olursa olsun başarıya ulaşmak için bu etkenler çok önemli. Saha içinde ve saha dışında bu arkadaşlık etkeni çok önemli. Galatasaray'da da bu arkadaşlık fazlasıyla var. Çok kısa zamandır belki buradayım ama takım arkadaşlarımın benle olan ilişkileri, benim onlarla olan ilişkilerim oldukça iyi. Sadece Kazım ile değil herkesle aram çok iyi, herkes tarafından seviliyorum. Ben de herkesi çok seviyorum. Kazım'la olan arkadaşlığımız biraz daha farklı olabilir, o da şundan kaynaklanıyor: Kazım'ın eşi de, benim eşim de Brezilyalı. Çok iyi anlaşıyorlar, çok iyi bir dostluk kurdular, biz de çok iyi arkadaş olduk. Bunun tabi saha içinde de etkisi var. Hem saha içinde, hem saha dışında ona diğer oyunculara olduğu gibi Kazım'a olan saygım da çok büyük. Hem insan olarak, hem de futbolcu olarak." - Maçta 90 dakika çok iyi bir performans sergileyen, son ana kadar pes etmeyen, yeri geldiğinde tekmeye kafa sokan, yüreğini ortaya koyan bir Felipe Melo izliyoruz. Peki, kendini maçlara nasıl motive ediyorsun? Maça çıkmadan önce herhangi bir uğurun var mıdır?
"Tabii ki her insanın olduğu gibi, her futbolcunun da hayattan bazı beklentileri ve hedefleri vardır. Benim de şu an en önemli hedefim Galatasaray futbolcusu olarak, böyle büyük bir camiada oynayan bir futbolcu olarak kesinlikle şampiyon olmak. Daha önce de belirttiğim gibi kesinlikle bu seneki en büyük hedefim takıma en iyi şekilde yardım etmek, arkadaşlarımla beraber iyi bir ekip olarak mutlaka şampiyon olmak. Bu en önemli etken ve maçlara beni en fazla motive eden unsurlardan biri. Zaten sahaya çıktığınız zaman Galatasaray taraftarının orada olduğunu bilmek, desteğini görmek, özellikle iç sahada oynadığımız maçlarda stadı doldurmaları sizi motive ediyor zaten. Onun dışında kafamda hep şampiyon olma isteği var, bu hem içeride hem dışarıda beni motive eden bir unsur. Onun haricinde daha önce de belirttiğim gibi kişisel olarak, bir futbolcu olarak hedeflerimden bir tanesi milli takıma tekrar geri dönebilmek. Bu kapasiteye sahip olduğumu düşünüyorum. Bu da bana ekstra bir güç ve motivasyon sağlıyor." - Brezilya Milli Takımı'nın son dönemdeki durumunu nasıl değerlendirirsin? Copa America'da beklentilerin çok altında kalsalar da Neymar gibi çok önemli bir yeteneği dünya futboluna sundular, neler söylemek istersin?
"Neymar gerçekten genç yaşına rağmen önemli başarılara imza atmış bir futbolcu. O yaşta bir futbolcu olarak kariyerinde önemli başarılar, kupalar, şampiyonluklar olan bir futbolcu. O yüzden ben de bir Brezilyalı olarak onun gösterdiği performanstan inanılmaz mutluyum. Çünkü o kapasite, o kalite onda var. Tanrı'nın verdiği özel bir yetenek diye düşünüyorum. Avrupa'ya geldiği zaman daha da büyük işler yapıp daha da başarılara imza atacağından hiçbir şüphem yok. Demin de bahsettiğimiz gibi bir Brezilyalı olarak bu beni çok mutlu ediyor tabi ki. Ve ilerleyen zamanlarda, daha da tecrübe kazandığı zamanlarda dünyanın en iyi futbolcusu olabilecek kapasiteye sahip. Onun haricinde Brezilya Milli Takımı'na gelince dediğiniz gibi çok başarılı olamadılar. Ama bu da bir projenin bir parçası. Sonuçta şu an çok önemli bir çalışma, hazırlık var. Umarım Dünya Kupası'nda bu projenin bir sonucu olarak güzel bir başarı gelir. Ben de bu projenin bir parçası olarak umarım 2014 Dünya Kupası'na Brezilya Milli Takımı'yla katılma şansı bulurum." - Brezilya Arjantin rekabetini soralım... Takımların yanı sıra futbolculara kadar, Pele'ye Maradona'ya kadar indirgenmiş bir rekabet bu. Bu rekabet hakkındaki görüşlerini alabilir miyiz?
"Pele ile Maradona futbol dünyasında çok farklı isimler. Yaptıkları işlerle kazandıkları başarılarla futbol dünyasına isimlerini altın harflerle yazdırmış isimler. Onun haricinde şimdi onların arasına Messi de geliyor. Bu iki önemli futbolcunun arasına ilerleyen zamanlarda Messi de bu gruba girebilir diye düşünüyorum. Brezilya - Arjantin rekabeti senelerdir devam eden bir rekabet. Güney Amerika denince onlar aklına geliyor. Ama futbolda zaman da değişti. Şimdi Güney Amerika deyince sadece Brezilya ve Arjantin değil, diğer takımlar da var. Son Copa America'ya baktığımızda, Arjantin'de düzenlenen turnuvayı Uruguay kazanabiliyor. Son dünya kupasına bakıyorsunuz, Paraguay çok iyi işler yapıyor. Şili'nin çok önemli futbolcuları var. Çok önemli bir rekabettir Arjantin Brezilya rekabeti sizin de söylediğiniz gibi. Pele ve Maradona'dan kaynaklanan bu rekabet, o zamanlardan başlayan bir rekabet bugünlere gelen bir rekabet. Ama ne olursa olsun sadece Güney Amerika dendiğinde bu iki takım değil, Paraguay, Şili, Uruguay gibi takımları unutmamak gerekiyor. Onlar da artık Güney Amerika futbolunu çok iyi yansıtıyorlar."
- Son olarak Galatasaray taraftarına mesajın nedir?
"Her zaman bizim yanımızda olan, her zaman bize destek veren, 90 dakika boyunca devamlı desteğini arkamızda hissettiğimiz, adeta bizim sahadaki 12. oyuncumuz gibi olan Galatasaray taraftarına bir kez daha sonsuz teşekkür ederim. Bize olan desteklerini devam ettireceklerinden en ufak şüphem yok. Bu taraftar grubu eksinlikle şampiyonluğu hak eden bir taraftar grubu. Zaten kişisel olarak benim de en büyük amacım bu. Arkadaşlarımın da aynı şekilde sonuna kadar şampiyon olmak için mücadele edeceğinden, hepimizin onlar için savaşacağından şüpheleri olmasın. Onlara umarım bu güzel duyguyu yaşatacağız sonunda. "