Öcal Uluç, Galatasaray kulislerinde konuşulan Abdurrahim Albayrak gelişmelerini yorumladı.
Türkiye gazetesi köşe yazarı Öcal Uluç, Galatasaray kulislerinde konuşulanları yorumladı. Öcal Uluç'ın yazısının tamamına Türkiye gazetesini satın alarak ya da buradan ulaşabilirsiniz.
İşte Öcal Uluç'un yorumları:
"Abdurrahim Albayrak ile karşı karşıya gelmişliğim, el sıkışıp "Merhaba" demişliğim yoktur. Hatta "telefonda bile" bir defacık konuşmamışımdır.
Ama "onu tanırım"; Abdurrahim Albayrak, kendisine "başkan vekilliği verilen" bir yönetime, kendisini "başkan vekili yapan" bir Başkan'a ihanet etmez, istifa etmez!..
"Birileri", pardon "birçokları" adeta bayram ediyor; "Falanca" Abdurrahim Albayrak ile konuşmuş da, "İstifa edeceğini" söylemiş de… Bir başkası "Başkan da ağır hasta, Abdurrahim de bırakırsa bu iş tamam, seçim var seçim" diye yazmış da… İş tamammış, "Galatasaray kurtuluyormuş!.."
Benim tanıdığım Abdurrahim Albayrak "böyle bir günde istifa etmez", kızmıştır, öfkelenmiştir ve de "Bıktım usandım, kimseye yaranamıyorum, hatta Yusuf Günay'a bile. Sağlığımdan, canımdan, cebimden bunca fedakârlık ediyorum, gene de en ağır eleştirilere muhatap oluyorum (En ağır eleştirileri yapanlardan biri de benim. Ö. U.) artık yeter, istifa edeceğim" dediği anlar, günler olmuştur ama işte o kadar.
Abdurrahim Albayrak, "has bir Galatasaraylıdır" ve bunun gereğini her zaman yapmıştır. Terazinin bir tarafına "hataları, yanlışları" öte tarafına "Galatasaray için yaptıkları" konduğunda, ikinci kefe çok ama çok daha ağır basar!..
O, bunca zamandır el verdiği, omuz verdiği bir yönetime, bir Başkan'a, Florya'daki sevgili Hoca'sına, oradaki "ağabeylik babalık ettiği" futbolculara hem de "böyle kritik ve hassas bir süreçte" arkasını dönmez, "Ben yokum" demez; birilerine "bayram yaptırmaz!.."
O birileri "has Galatasaraylı olmayı", hem de "Karadenizli olmayı" anlamamışlar, anlaşılan; anlayacaklar!.."
Diagne kalmalı!..
Galatasaray'a çok pahalıya patlayan Diagne sezonun ilk antrenmanına katıldı. Ben hep inanmışımdır ki, Diagne'yi, Belhanda / Feghouli / Onyekuru üçlüsü harcadı. "Üçü, Kasımpaşa'da onu gol kralı yapan Trezeguet kadar olamadılar"; dahası "resmen ve alenen 'al da at' denilecek pozisyonlarda bile" ona pas vermediler; göre göre, bile bile!..
Onyekuru gitti, "çıbanbaşları olan" Belhanda ve Feghouli de gönderilir, iki kanatta mesela Arda ve Emre Kılınç olursa Diagne "nasıl bir santrfor olduğunu" gösterecektir!..
Tıpkı Arda gibi, Diagne de "ders almış" olarak Galatasaray'dan "bir şans" istiyor; bu şansı iyi kullanacaktır. Yeter ki, Galatasaray'ın maç kadrosu "iki çıban başından kurtulsun!.."
"Bedava gitmesinler, belki iyi oynarlarsa, alacak kulüpler bulunur, kulüp biraz para kazanır, biz de kurtuluruz" diye onlara "şans üstüne şans tanıyan" Fatih Hoca da, omuzlarındaki "hayırsız" yükten kurtulmuş olur!..