Türkiye gazetesi yazarı Öcal Uluç, köşe yazısında Galatasaray'ın gündemini değerlendirdi. Uluç'un yazısının tamamına Türkiye gazetesinden ulaşabilirsiniz.
İşte Öcal Uluç'un satırları:
"Süper Lig’in ilk haftası, önemli mesajlar verdi; “şampiyonluk yarışı” için de, “Avrupa kupalarına katılma hakkı” için de, “alt sıralar adaylığı” için de…
Elbette “daha ilk hafta ve transfer ayı devam ediyor” ama futbol ulemamıza da, taraftara da, camialara da ve “özellikle” kulüp başkan ve yöneticilerine de ya da “olumlu ya da olumsuz aşılı” mesajlardı, bu mesajlar!..
Henüz, “vakit, ligin sonu konusunda söz etmek için çok erken”, ancak “özellikle ‘şampiyonluk yarışı’ bakımından sezon başı tahminlerinde değişiklik yaptıracak” cinstendi, bu mesajların bazıları…
Mesela benim “ilk hafta maçları oynanmadan yaptığım “şampiyonluk yarışı” tahminim şöyle idi ve ligin açılışının yapılacağı gün (cuma) demiştim ki:
“Süper Lig’de bu sezon şampiyonluk yarışının, ‘geçen sezonun şampiyonu Trabzonspor ile İstanbul’un 3 Büyükleri arasında geçeceğini’ sanıyorum. Ve de
‘Bu dört takımın arasına başka bir takımın gireceğini’ sanmıyorum. Başakşehir’in girmesi bile bana göre zor… Şampiyonluk şans yüzdelerim ise ‘teknik adamlara, transferlere ve kurulan kadrolara bakarak’ şöyle: Yüzde 35: Trabzonspor / Yüzde 25: Galatasaray / Yüzde 22: Fenerbahçe / Yüzde 18: Beşiktaş…”
Ne var ki, “ilk hafta oynanan 9 maç, saha içinde olanlar ve alınan sonuçlar” yüzünden, bu “ön tahminimin içinde ‘çok şüpheli’ cümleler olduğunu” ortaya koydu.
İlk hafta, mesela “Süper Lig’de bu sezon şampiyonluk yarışının, ‘geçen sezonun şampiyonu Trabzonspor ile İstanbul’un 3 Büyükleri arasında geçeceğini’ sanıyorum. Ve de ‘bu dört takımın arasına başka bir takımın gireceğini’ sanmıyorum. Başakşehir’in girmesi bile bana göre zor…” cümlelerini boşlukta bıraktı.
Kim tahmin ederdi ki, “sezonu ilk açan ve 8 haftada onca hazırlık ve resmî maç oynayan” Fenerbahçe, “dev hocası” nezaretinde “sezonun ilk maçında” taraftarına ve camiasına “gene mi?” dedirtsin!..
Hem de, Süper Lige yeni çıkmış ve “yeni alınan bir sarı lacivert forma giyecek bir oyuncunun maliyetine, takım kurmuş” Ümraniyespor önünde…
Beşiktaş’ın “ilk resmî maç görüntüsü” de, Fenerbahçe’den farklı olmadı…
Yani, “4 Büyükler arasına başka takım giremez” tahminim “sezon sonunda” galiba çöp sepetine gidecek… Bir “yani” daha; “şampiyonluk yarışı konusunda yüzdeli tahminim” de…
İlk haftada “çok açık bir mesajı” da Galatasaray verdi, oynadığı ilk resmî maçta “Ey şampiyonluk yarışı yapacak rakiplerim benden korksun!” dedi.
Antalya gibi “16 maçtır yenilmeyen ve transferde de takviye edilen” bir “güçlü” takımı, hem de “onun evinde” yenmek, sadece “skor olarak değil, futbol olarak da ışıldamak” Trabzonluları da, Fenerbahçelileri de, Beşiktaşlıları da düşündürmeli!..
Hem de, daha “Mertens ve Torreira gibi iki büyük futbolcuyu” ve Erden Timur’un “son sürprizini” sahaya sürmeden…
Ey, “Cenk Ergün küstürüldü, ‘atanmış’ Erden Timur’un transferde ön plana çıkarılması da ne oluyor?..” diye TV ekranlarında ve spor sayfalarında Dursun Özbek Başkan’a hesap soranlara, soruyorum:
Cenk Ergün “hedefi bu kadar büyük tutup, bu maliyetle ‘böyle bir’ kadro mühendisliği’ yapabilir miydi?..” Özür dileyin Erden Timur’dan!.."