Teknik direktörümüz Fatih Terim, GS TV'ye verdiği röpörtajda birbirinden önemli açıklamalarda bulundu.
Teknik direktörümüz Fatih Terim, takımdaki yeni döneminde takımına 1996 ve 2000 yılları arasında oluşan Galatasaraylılık ruhunu getirmeye çalıştığını ifade etti.
Avusturya kampında Galatasaray TV'nin sorularını yanıtlayan Terim, kamp döneminin bir anlamda yeni transferlerin tanışma, dayanışma, paylaşma kampı şeklinde geçtiğini anlatarak, yavaş yavaş istedikleri şeylerin kıpırdanmaya başladığını vurguladı.
Paylaşımın, arkadaşlığın başarıdaki en önemli faktörlerden birkaçı olduğunu vurgulayan Fatih Terim, "Bunlar olmazsa ekip olmaz. Başarı çok zor gelir. Bir noktaya bir hedefe odaklanmış bunun etrafında sıralanmış birbirine bağlı bir ekip olması lazım. Birbiri için yaşayan birbiri için düşünen bir ekip olması lazım. Öbür türlüsü başarımızı geciktirir veya gelmez. Daha açıkçası bizim bir 1996-2000'de bir Galatasaray ruhumuz vardı veya daha önce hep bahsedilen bir Galatasaray ruhu vardı. Benim bütün derdim niyetim onu getirebilmek. O Galatasararay ruhunu getirebilen veya getirmeye çalışan bir tavır sergilemeye çalışıyorum. Onu getirdiğimiz an futbolcular sahanın içine sahanın dışından hazırlanır. Tüm paydaşların birbiri için düşünmesi, yaşaması ve fedakarlık yapması gereken bir ortamdır takım. Galatasaray ailesi her türlü sevgiyi başarıyı, başarısızlığı paylaşırsa sorun yok. İşin temeli orada yatıyor" şeklinde konuştu.
"GÜVEN SORUNU ÇOK ÖNEMLİ"
Geçen sezonun ardından oyuncularında çok ciddi bir güven sorunu oluştuğunu gördüğünü ifade eden Terim, bunu düzeltmek için çalıştıklarını ifade etti.
Teknik direktörümüz şunları kaydetti:
"Açıkçası eksiklerimiz var. Oyuncularımızın çok önemli bir güven sorunu var. Onu aşmaya çalışıyoruz. O kadar fazla yıpranmışlar ki bunu düzeltmek çok kolay olmayacak. Düzelteceğiz. Güven sorunu çok önemli. Yavaş yavaş da hallediyoruz. Ama bir zaman alacak. Galatasaraylılar bunu böyle bilmelidir."
"TAKIMIMIZIN MUTLAKA TRANSFER YAPMASI GEREKECEK"
Terim, yeni sezon için eksiklerin giderilmesi amacıyla mutlaka transfer yapmaları gerektiğini vurguladı.
Kampın sonunda vereceği raporla takımdan gönderilecek oyuncuların da olacağını bildiren Fatih Terim, "Takımımızın mutlaka transfer yapması gerekecek. Başkanımız ve yönetimimiz de bunlarla ilgili gerekli çalışmaları yapıyor, yapmamız da gerekecek. Değişime bir takım şeylerin de dahil olması gerekiyor. Bir takım arkadaşlarımızla yollarımızı ayırabiliriz. Bu işin doğasında var. Bunu da söylemiştim. Dönüşte yönetimimizle başkanımızla bunları paylaşacağım. 30 kişi devam edemeyeceğimize göre... İkinci kampa biraz daha az sayıda gideceğiz" şeklinde ifadeler kullandı. Sakatlıkların da geçen sezon çok büyük problemler oluşturduğu gözlemlediğini anlatan Terim, bu konuda çok hassas davrandıklarını ve takımın bütün unsurlarının koordinasyon içinde birlikte çalışmak zorunda olduğunu belirtti.
Yeni sezonda taraftarların desteğine büyük ihtiyaç duyduklarını anlatan Fatih Terim, "Galatasaray'daki bütün unsurlar taşın altına alını sokmalıdır. Bugün yeni bir stadımız var. Bu statta Ali Sami Yen'de olduğu gibi başarılar istiyoruz, onun özlemi içindeyiz" dedi.
"HERKESİN YENİ GELEN EKİBE KENDİNİ GÖSTERMESİNİ BEKLERİM"
Beklentisinin, her futbolcunun yeni gelen teknik ekibe kendisini göstermeye çalışması olduğunu anlatan Terim, şu anda takımda bunların çoğunu göremediğini ifade ederek şöyle konuştu:
"Benim beklentilerim, özellikle herkesin yeni gelen ekibe... Birçok futbolcu benim talebem ama bir çoğu için de yeni gelen bir ekibiz. Kendilerini göstermesini beklerim. Özellikle gençlerden ben bunu çok bekliyorum. Şundan vazgeçeceğiz. Çok yetenekli bir çocuk, ama bir şey veremezse yollarımız ayrılabilir. O zaman herkes daha çok efor sarfedecek daha çok kendini gösterecek. Bu forma kolay alınmaz, aldığı zaman da bırakılmaz. Herkese eşit mesafede olduğumuza göre bunu bekliyorum açıkçası. Bunların çoğunu göremedim, net." ''Şansı kaçırırsanız tren ara istasyonda durmaz" diyen Terim, "Bize şu yerleşmişti, bunun tekrar yerleşmesi lazım. Burası Galatasaray takımı. Burada şanslar kaç dakika gelir, ne zaman gelir belli olmaz. Bu şansı kaçırırsanız bu tren bu ara istasyonda durmaz. Büyük kulüplerde böyledir bu işler. Sabah 9'da gelirim akşam 5'de giderim zihniyetiyle bir şeyleri devam ettiremeyiz" ifadelerini kullandı.
Arda'ya, büyüğü olmasına rağmen, bulunduğu yaklaşım nedeniyle bir teşekkür borçlu olduğunu anlatan Fatih Terim, büyük camiaların sembolleriyle ayakta durduğunu, Arda'nın bu yolda olmasını istediğini ifade etti. Terim, Arda Turan ile ilgili şunları söyledi:
"Şu anda Galatasaray'da onun da elini taşın altına sokma zamanıdır. Nasıl Galatasaraylılar, büyük ağabeylerimiz bize telefon açıyor, biz de koşa koşa bu duruma müdahale etmek için geliyorsak Galatasaraylı olarak, Arda'nın beni de geçmesini isterim. Aslolan Galatasaraylılık ise Arda bu taşın altına elini sokmalıydı o da soktu. Bu da yetmez. Sakatlıklardan arınacak. Arda çıkıp oynayacak. Hem de Arda gibi oynayacak. O zaman Galatasaray'ın zaten önünde çok az kimse durabilir."
Galatasaray'da takım kaptanlarının çok önemli olduğunu anlatan Fatih Terim, kendisinin de küçük yaşta Galatasaray'da kaptan olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Hala büyük ağabeylerim bana kaptan diye hitap eder. Arda'nın bunları da geçeceğine inanıyorum. Çok çabuk sahalara dönmesi lazım. Arda'nın Galatasaray'a, Galatasaray'ın da Arda'ya ihtiyacı var. Arda kaptandır, kaptan kalacaktır. Bizler de yanında olacağız, arkasında duracağız. Onun hayıflanması gereken şey sahaya çıkmadığı zamanlar olmalı. Onun dışında tabi ki genç çocuktur hata da yapacak, gezecek de kız arkadaşı da olacak. Bunların hiçbiri sorun değil, Arda sahada oynadığı sürece. Arda oynayacaktır, ben bundan da eminim. Galatasaray'a çok daha şeyler vermelidir. O tarihe yazılan kaptanlar arasına kendisini koymalıdır."
Transferde takımdan gidenler ve takıma geleceklerin olacağını hatırlatan Terim, ''Türkiye'de transfer yapmak kolay değil. Türk oyuncular bizden giderken çok paraya gitmiyor ama alırken arzular istekler bayağı bir yüksek seviyede. Yabancı da istiyoruz. Komitemizin temasta oldukları da var. Gelene göre gitmeyecek kimse. Giden gidecek'' ifadelerini kullandı.
"BAROS'TAN BU SENE PATLAMA BEKLİYORUM"
Stancu'yu görmek istediğini, bu futbolcuyla ilgili kararını yakında açıklayacağını ifade eden Fatih Terim, Milan Baros'un da Galatasaray için önemli bir oyuncu olduğunu ifade etti.
Baros'u çok eskiden tanıdığını belirterek, "Arda için söylediklerimin iki katını onun için de söyleyebilirim. Geçen sene, evvelki sene neredeyse yok. Yok derken az var. Önemli oyuncular takımına katkıda bulunacak. Bu tip oyunculara nokta transferi deniliyor, oynaması bekleniyor. Oynamadığında normal bir takım haline dönersiniz. Baros'tan da bu sene açıkçası bir patlama bekliyorum" diye konuştu.
Fatih Terim, mümkünse orta alana iki oyuncu transferi istediğini, yöneticilerle de bunu konuştuğunu bildirdi.
Terim son olarak futbolda şike iddialarına yönelik yürütülen soruşturma konusundaki soruya da özetle şöyle yanıt verdi:
"Buradan günbegün izliyoruz. Hukuki süreç nedeniyle çok fazla söze de gerek yok. Yargı kararını vermediği sürece söylenecek yine bir şey yok. Benim özellikle üzerinde durmak istediğim şey, suçlar ispat olmayıncaya kadar kimse suçlu değildir. Bunlara çok dikkat edilmesi gerekir. Yargının, hukukun yanında olmalıyız. Kulüplerde yöneticiler, sporcular suç işleyebilirler. Bu kadar önemli kulüp olmak için yüz yılını vermiş kulüplerin bu işin içine katılmaması gerekir. Onların itibarları ve prestijleri önemlidir. Şahıslar bu suçları işleyebilirler ama kulüpler itibarlarını ve prestijlerini daima korumalıdır ve bunun dışında tutulmalıdırlar. Çünkü kulüpler buraya kolay gelmediler. Türk futbolu da buraya kolay gelmedi. Sakin ve aklı selim olmalıyız. Hiçbir rakibimin saha dışındaki yaptığı herhangi bir şeyden dolayı saha içinde ceza çekmesini istemem. Bundan dolayı bir avantaj sağlamak istemem. Süreci hep beraber takip edeceğiz. Bir başkasının mutsuzluğu benim mutluluğum olmamalıdır. Galatasaraylılara şunu söyleyebilirim. Galatasaraylı zor günlerde yardım eden insandır. Özellikle zor günler geçiren kulüplerimize destek olmalıdır, kim olursa olsun. Bu işin kazananı yok. Kazananı olmayan bir işte bir başka kurumu camiayı aşağılamak, acıtmak, incitmek bizim yolumuz değil. Bunlar yerine destek olmakta yarar var."