Felipe Melo, Süper Lig'de fiziksel temas olduğunu ve puan olarak çok aşağıda olan bir takımın karşılarında Barcelona gibi oynadıklarını söyledi.
Galatasaray'ın Brezilyalı yıldızı Felipe Melo, TRT'de yayınlanan Stadyum programının sorularını yanıtladı.
Sarı kırmızılı tribünlerin sevgilisinin açıklamaları şu şekilde:
Kısa sürede hırsı, mücadeleci futbolu, golleri ve gol sevinçleriyle Galatasaray taraftarının sevgilisi olan Felipe Melo özel hayatını ve bilinmeyenlerini Hakan Ünsal ile paylaştı.
TRT'de yayınlanan Stadyum programı ekibini evinde ağırlayan Brezilyalı yıldız ezeli rakiplerinden, Süper Lig'deki mücadeleye, hakemlerin tutumundan, hocası Fatih Terim'e kadar bir çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu, soruları büyük bir içtenlikle yanıtladı...
* Türkiye'ye alıştın mı? - İstanbul'da ben de ailem de inanılmaz mutlu. Galatasaray gibi büyük bir takımda oynuyorum ve inanılmaz bir taraftar grubuna hitap ediyorum.
* Galatasaray taraftarının en sevdiği isimsin. Arena'ya çıktığında ne hissediyorsun? - Taraftarımıza aşığım. Flamengo'da oynarken de bu tip taraftarımız vardı. Ben teknik bir oyuncuyum ama her maçta teknik açıdan yeterli olmayabilirsiniz. Sahaya çıktığımda yüzde yüzümü veririm. O yüzden Galatasaray taraftarının bana karşı bakış açısı farklı. Önemli olan mücadele edip ruhunu ve karekterini sahaya yansıtmaktır.
* Stil olarak sert ve agresifsin. Türkiye'de oynanan oyun senin stiline uygun mu? - İspanya Ligi herkesin önce futbol oynadığı bir lig. En tepedeki Barcelona ile en alttaki Zaragoza maçı 9-0 bitebilir ama futbol düşünülür. Yani fizikten ziyade teknik anlamda ve futbol oynama düşüncesi ön plandadır. İtalya bunun tam tersidir. Bire bir kontakların olduğu, fiziğe dayalı bir oyunun olduğu ligdir. İtalya futbolu kalite olarak düşüşte. Bunun sebebi de statlardır. İtalya da futbol oynamaya yardım edecek, oynamak isteyen takımın seveceği tarzda stat yok. Türkiye Ligi bunların karışımı gibi. Burada fiziksel temas var ama sizden puan olarak çok aşağıda olan bir takım gelip öyle bir top oynuyor ki Barcelona gibi oluyorlar.
Fatih Hoca bizim babamız
* Fatih Terim ile ilişkilerin nasıl? Senin transferinde etkisi oldu mu? - Galatasaray'dan teklif aldığımda başka teklifler de vardı. Beni, kendisine büyük saygı duyduğum Taffarel aradı. Rahatlattı. Sonra Elano ile konuştum. O da taraftarı öve öve bitiremedi. Dürüst olmam gerekirse bunlar çok etkili oldu. Benim için taraftar çok önemli bir olgu. Juventus'ta bunu bulamadım. Fatih Terim gibi önemli bir isimle çalışmaktan gurur duyuyorum. Hocadan çok bir baba gibi. Herkesle aynı derecede ilgilenen, devamlı bizimle bir şeyler paylaşan, konuşan bir insan. Nereye gitsek herkes ona “İmparator” diyor. Terim denince benim de aklıma “İmparator” geliyor.
* Galatasaray'daki geleceğinle ilgili ne düşünüyorsun? - Birçok Avrupa kulübünden teklifler almıştım. Ama ben Galatasaray'ı seçtim. Ailem ve ben İtalyan kültürüne alışmıştık. Hepimiz İtalyanca konuşuyoruz. Torino'da evim var. Ancak, benim amacım Galatasaray'da uzun yıllar kalmak. Bir gün bu takımda kaptanlık yapmak istiyorum.
* Belki de G.Saray'da futbolu bırakırsın. - Neden olmasın. Daha 28 yaşındayım. Buraya gelirken iki amacım vardı. G.Saray'da şampiyonluklar yaşamak ve Brezilya Milli Takımı'na geri dönmek. Bunun için elimden geleni yapıyorum ve yapacağım. Kısa vadede hedefim bu. Ama uzun vadede ne olur, bilinmez.
Şampiyonlar Ligi gibi
* Play off sistemi rahatlığa neden oluyor mu? - Bu sisteme çok da yabancı değilim. Brezilya da benzer bir sistem vardı. Bence biraz heyecanlı olabilir. Bize rahatlık sağlamıyor. Play off'taki mücadele Şampiyonlar Ligi gibi olacak.
Şampiyonluğa aç biriyim
* Hiç şampiyonluk sevinci yaşayamadın. Galatasaray'ı bunun için mi tercih ettin? - Flamengo'da Cruzeiro'da önemli başarılar kazandım. Brezilya Milli Takımı ile Konfederasyon Kupası'nı kazandık. Fiorentina ile Şampiyonlar Ligi'ne kaldığımız zaman zaten şampiyon gibi sevinmiştik. Bir Juventus vardı zirveye oynayan. Ama şampiyon olamadık. Şampiyonluğa açım. * Rakiplerin maçlarını izliyor musun? - Sadece Türkiye Ligi değil ben dünyadaki bütün maçları izlemeyi seviyorum. Ne zaman maç olsa oturur seyrederim. Kimse de beni rahatsız etmez. Birçok futbolcu, futbolu iş olarak görür. Ben tamamen farklıyım. Futbol aşığıyım. * Türkiye'de hangi takımların oyununu beğeniyorsun? - G.Antepspor'un futbol karakterini, duruşunu seviyorum. Topa hakim oluyor, pas yapıyorlar. Kaliteli oyuncuları var. * Çocuklarının futbolla arası nasıl? - Büyük oğlum dövüş sporuyla ilgileniyor. Küçük oğlum G.Saray altyapısında. Umarım futbolcu olur Kızımın ise tenisçi olmasını istiyorum. * Takımdaki en iyi arkadaşların kimler? - Ujfalusi, Kazım ve eşi bana ve aileme çok yardımcı oldular. Burada herkes birbirini seviyor ve saygı duyuyor. Bence bu da başarı için çok önemli.
Alex dirsek atmaz, kırmızı kart yanlıştı
* F.Bahçe'nin yıldızı Alex için ne diyeceksin? - Onunla Cruzeiro'da çok güzel yıllarım geçti ve önemli başarılar kazandık. O bizim başkomutanımızdı. Deivid, Cristian, Maldonado, Edu ve Maicon gibi oyuncularla oynadım. Alex orada da kaptan ve liderdi. Arkadaşlarına yaklaşımı çok iyidir. Dürüsttür ve sıcak kanlıdır. Benim için de çok önemli bir insandır. O Fenerbahçe'de ama ben Fenerbahçe'ye gitmem.
* Alex'in gördüğü kırmızı kart için ne diyorsun? - Kırmızı kart yanlıştı. Alex bilerek dirsek atacak biri değil. Futbol stili de öyle değil. Boşuna atıldı. * Hakemler hakkında ne düşünüyorsun? - Hakemler hakkında konuşmayı sevmeyen biriyim. Brezilya, İspanya ve İtalya'da da böyleydi. Onlar da insan ve hata yapacaktır. * Beşiktaş ve Fenerbahçe derbileri oynayacaksın. Bu maçlar hakkında ne düşünüyorsun? - Onlar da bizim gibi şampiyonluk kovalıyor. Derbi maçlar farklı olur. Hep de öyle olmuştur. Ben maç ayırmam. Derbi maç da diğer maçlar da benim için aynıdır.