Şans mı, hata mı?

Spor yazarları Bursaspor maçının ardından Galatasaray'ın transfere ihtiyacı olduğu görüşünde birleşirken Eboue ile Baros'un yokluğunun takımı ciddi şekilde etkilediğine vurgu yaptı.

Galatasaray deplasmanda Bursaspor'a 1-0 mağlup olarak haftalar sonra kaybetti. Sarı-kırmızılar rakibine önemli bir pozisyon vermezken, ilk yarıda bulunan fırsatlar kolay harcandı. Spor yazarları Galatasaray'ın transfere ihtiyacı olduğu görüşünde birleşirken Emmanuel Eboue ile Milan Baros'un yokluğunun takımı ciddi şekilde etkilediğine vurgu yaptı.

İşte spor yazarlarından Bursaspor - Galatasaray maçı değerlendirmeleri...


"Daha santrada kapılan topla da Sarı Kırmızılı takım oynama ve kazanma iştahını ortaya koyar gibiydi. Fakat sonrasında pek buna uygun birşey göremedik. Nedeni de açıktı. Son haftalarda direnci artmaya başlayan evsahibi karşısında Galatasaray yine tam kadro mücadele edemiyordu. Kazım dışarda bırakılmıştı ama Sercan'ın ondan çok daha vahim yetersizliği 10 kişi oynama anlamına geliyordu. Benim gibi pek çok kişi Milan Baros'un bu kadar aranabileceğini düşünemezdi. Sercan'ın bu takımda oynayabilecek düzeyde bir oyuncu olduğunu sanmanın ilk büyük faturası bu maç... Riera konusunda A.Gücü maçından doğan yanılgıyı da bunun yanına yazabilirsiniz. Bunlar kadar önemli bir etken de bu takıma ille de transfer gerekli olduğu düşüncesinin hiç gündemden düşmeyişi, onun da becerilemeyişiydi. Sabri'nin belki biraz gayreti artmıştı ama Eboue ile kıyaslandığında epeyce eksik kalıyordu. Hele böyle rakibin direncinin yüksek olduğu maçlarda Eboue'nin geriden çıkıp yaptığı işlere duyulan gereksinme daha da artıyordu. Geride Semih-Ujfalusi güvencesi, ortaalanda Melo ve Emre çırpınışları ortaya pek tatminkar bir durum çıkarmadı"

TURGAY ŞEREN / AKŞAM

"Galatasaray, maçtan önce Bursa karşısında 3 puan kaybedeceğini zannetmiyorum ki düşünsün... Herhalde Fatih de 'Takım çok iyi... Bursa da şu sıralar çok kötü... Gider Bursa'da en azından 1 farklı galibiyetle 3 puanı alır, rakiplerimle aradaki puan farkını korurum' diye düşünmüş olabilir. Muslera'nın Batalla'dan yediği gole bir şey söylenmez. Batalla, Muslera ile karşı karşıya kaldı; çok akıllı bir vuruşla topu G.Saray ağlarıyla buluşturdu. Bu da maçın tek golü oldu. G.Saray'ın defansında Semih her zamanki gibi yürekliydi... Ama tek başına bir şey yapmak mümkün değil. Hakan Balta, G.Saray'ın sol tarafını yol geçen hanı yaptı. Batalla olsun, Pinto olsun hatta sonradan oyuna giren Turgay olsun bu alanı çok iyi kullanıp birçok gol pozisyonuna da girdiler. Ama ayaklarındaki topu istedikleri gibi arkadaşlarına pas veremediler. Bir de kaleci Muslera'yı unutmuş olacaklar ki her topu onun üzerine vurdular"

MERT AYDIN / FOTOMAÇ

"Galatasaray savunması Batalla'ya değil yardımcı hakeme bakınca gol geldi. Batalla, bu sezon Bursa'nın en verimli adamı. Bu çok net... Sonrasında yeşil-beyazlılar devamlı kontra denemeleriyle Galatasaray'ı rahatsız etti. Galatasaray'da Riera hareketli bir ilk yarıdan sonra etkisini yitirdi. İkinci devre bir anlamda Bursaspor'un istediği şekilde oynandı. Bursaspor iyi hazırlandığı bir maçı lehine bitirdi. Onlar adına önemli olan bu konsantrasyonu devam ettirmek"


ÜMİT AKTAN / TÜRKİYE


"Golü daha ciddi ataklarla arayan, Riera ile solu, Emre Çolak ile sağı fazlasıyla hırpalayan Galatasaray, yakaladığı pozisyonlarda Sercan'ın "çevre kontrolü" problemine yenik düştü. Çünkü Sercan'ın tek ilişkisi topla ve rakip kaleyle. Asla rakibin son adamıyla değil... İlk yarı bittiğinde temkinli oynamayan iki takımın coşkulu oyununa tabela ihanet ediyordu. Ağız tadıyla bir gol bile kaçıran yoktu ve gol hariç her şey vardı... İkinci yarı olmayan tek şeyin yüksek teknikle oluşturulan bir duvar pası ve Batalla'nın soğukkanlı plasesi ile geldiğini görerek başladık. Ardından iki taktik faule üst üste maruz kalan Melo'nun bu işlerden sarı kart ile çıkan tek oyuncu olmasını da Fırat Aydınus'a yakıştıramadım. Bu arada 66. dakikada gelen müdahale ve Terim'in oyuna attığı Kazım ve Engin; öne doğru bir hamleydi ve hayli risk taşıyordu. Çünkü Melo'nun çıkışıyla gerisi boşalmıştı ve "ya hep ya hiç" modeli sahaya sürülmüştü. Son hamle Yiğit ile geldi ama hâlâ daha doyurucu bir pozisyonu yoktu Galatasaray'ın. Bu yokluktaki gol ancak kaza eseri olabilirdi ve Bursaspor'un kararlı ve dirençli savunması buna izin vermeden maçı koparmaya kararlıydı... Sonuçta haftalardır olabilecek bir şey oldu ve "Galatasaray yenildi" yukarısı biraz hizaya geldi. Bu bir alarm değildir ama ligimizin "spastik" gelişmesinden nemalananlar için olumlu bir beklentidir. Özetle... Dünkü maç tam bir klasikti... Tıpkı "Atları da vururlar" romanı gibi..."


"Galatasaray'a baktığınız zaman her defa söylüyorum derinliği olmayan bir takım... Baros ve Eboue olmayınca takım o coşkulu futbolunu oynayamıyor. Başkan Ünal Aysal her fırsatta Galatasaray'ın şampiyon olacağını söylüyor. Bizden uyarması... Bu takım buralara geldiyse, böyle hırslı futbol oynuyorsa, bu Fatih Terim'in başarısıdır. Galatasaray takımına takviye lazım. Orta sahada sıkıntı var. Riera'da sıkıntı var. Emre Çolak her hafta performans olarak geriye gidiyor. Sabri zaten Eboue gelince formasını teslim edecek. Fatih Terim de bunu düşünerek yönetime transfer listesi verdi. Şu ana kadar hiç bir transfer yapılmadı. Play-Off maçlarında Moussa Sow'u kadrosuna katmış bir Fenerbahçe, her hafta daha ileriye giden Beşiktaş, toparlanan Trabzonspor... Bu üç takımın olduğu yerde maçlar oynanmadan Galatasaray'ın şampiyon olacağını söylemek ne kadar doğru bilemiyorum. Bursaspor maçı ölçü değil. Galatasaray çok da farklı kazanabilirdi bu maçı. Son vuruşlarda başarılı olamadılar. Biraz daha açık söyleyeyim, Baros olmadığı için Galatasaray gol sıkıntısı yaşayacak. Peki, "Sercan ne işe yarar?" diye sorarsanız. Bu çocuk ya Galatasaray'ın topçusu değil, ya da zaman vermek lazım. Adam eksiltemiyor, iyi şut çekemiyor, markajdan çok zor kurtuluyor. Bunun için de Galatasaray'a katkısı olmuyor. Sonuçta Galatasaray'ı yenildi diye fazla eleştirmemek lazım. Kazanmak için her türlü mücadeleyi yapan takıma saygı duymak lazım"

GÖKMEN ÖZDEMİR / VATAN

"Galatasaray'ın kadrosu yetersiz. Bir de eksik kalınca ve onların yerini vasatın vasatı isimler doldurunca iyice yetersiz. Ama görünen o ki yönetim durumdan memnun. Çünkü ne zamandır G.Saray, S.O.S vermesine rağmen takıma takviye yapılmıyor. Dün takımın vasatlığı tavan yaptı. Eğer maçı bulunduğu Amerika'dan izlediyse kulübün futboldan anlamadığını iddia eden başkanı Ünal Aysal'ın da dikkatini çekmiştir. Tabii müthiş(!) danışmanları ona doğru rapor verdilerse. Nasıl bir danışmansa, Fatih Terim nefretinden G.Saray'ın menfaatlerini gözardı edebilen, dolayısla başkanını başarısız olma tehlikesine iten bir danışman! Maça dönersek G.Saray çok kötü oynadı. Ama çok kötü oynamaları yarım pozisyon verip, bir gol yedikleri maçı kaybetmelerini gerektirmezdi. Kötülerdi kabul, fakat şanssız olduklarını da eklemek lazım.. Sabri, Sercan, Riera takım tam olsa eminim bir daha Terim tarafından 18'e bile alınmazlar. İyi olmadıkları için değil, kötü mücadele ettikleri için.. Sabri'ye tahammül etmek G.Saraylılar için her geçen gün zorlaşıyor. Sahada tek bir olumlu iş yapmadı. Sercan kamuoyu tarafından futbolculuk kaliteleri nedeniyle defoları gözardı edilerek sürekli şans tanının bir isim. Ama görünen o ki kalitelerini de kaybediyor zamanla. Kesinlikle G.Saray'da oynayacak formu yok. Riera ise zayıf rakibe karşı son yarım saat topçusu. Maçın rengi sertleşince, rakip dişini gösterince ara ki Riera'yı bulasın"

LEVENT TÜZEMEN / FOTOMAÇ

"Galatasaray, Eboue ve Baros gelmediği sürece hem gol yollarında tıkanır hem de savunmada topal kalmayı sürdürür. Tekniği ve top sürme becerisi olmayan sadece süratiyle oynayan Sercan, Elmander'in partneri olmaz. Batalla'nın attığı golde savunmanın pozisyon alışı ve adam takibi faciaydı. Birçok Bursa atağını kesen Ujfalusi olmasaydı Galatasaray farklı kaybederdi. Galatasaraylı oyuncular Samsun'da inandıkları için maçı döndürmüştü. Bursa'da kafalarla ayakların uyumu da yüreklerde inanç da yoktu"

UĞUR MELEKE / MİLLİYET


"Dünyanın her yerinde, her takımında, her maçında, sahada Elmander ve Sercan varsa Elmander sitem eder, Sercan ondan bir şeyler öğrenmeye çalışır. Beşinci saniyede de 67'nci dakikada da Elmander'in kazandığı topları Sercan gözü kapalı kaleye şutlamaz, önce alternatiflerine bakar. Sercan, Elmander'in iki katı kadar koşar; topu beklemez, topa gider. Tabii gerçekten Elmander gibi kalıcı olmak istiyorsa... Elmander'den gerçekten bir şeyler öğrenmesi gerektiğinin farkındaysa... Bursa'da oynanan hareketli ve heyecanlı maçı ev sahibi kazandı; ama orta-uzun vadede her iki takımın da santrfor ihtiyacı olduğu ortada: Galatasaray Elmander'in stili nedeniyle çift santrfor oynamak durumunda. Ama Baros'un sık sakatlıkları sırasında Terim'in kullanacağı iyi bir alternatif yok. Dün kenarlarda Emre-Riera oynuyor, kulübede Engin-Yiğit-Kazım bekliyor. Ocak döneminde Galatasaray bir futbolcu transfer edebilecekse öncelikli ihtiyacı kanat oyuncusu değil, Baros'a alternatif bir santrfor gibi gözüküyor"
Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları