Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, İsveç maçı sonrasında konuştu.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, İsveç maçının ardından değerlendirmelerde bulundu.
İŞTE TERİM'İN SÖZLERİ...
"Futbolcularımızı tebrik ediyorum. Seyircilerimiz de iyiydi. Bir milli takım olgusu ülkede yerleşti, bu beni sevindiriyor. Oyuncularımızın isteği beni mutlu ediyor. Oyunun genelinde, düşüncelerimizi uyguladık diyebiliriz. Zaman zaman kopukluklar oluyor. Kazanmak, ne olursa olsun kazanmak, önemli bir şey. Eksiğimiz, fazlamız, bunlar analiz edilecek konular. Milli takımımız kazandığı zaman bu önemli. Yiyor, ama atıyor, oynuyor, oynadığından zevk alıyor. Baskımız var zaman zaman. kaptırdığımız zaman pres önemli prensiplerimizden oldu. Baktığınız zaman orijinal stopersiz oynuyoruz. Hakan da, Mehmet Topal da orijinal stoper değil. İnşallah orijinallerini de bulacağız. Ahmet ve Çağlar var, onlar da hazırlanacak yavaş yavaş. Diğer gençlerimiz, Kerim Frei var, ilerisi için ümit vadeden şeyler. Tüm gençlere örnek olacak şeyler bunlar. Herkes her an çağrılabilir. Gökhan Gönül'e bakacağım, Hakan Balta'ya bakacağım, belki 1-2 yeni oyuncu çağırabiliriz. Kaybetmemek önemli, 11-12 maç..."
"ORTA SAHA OYUNCUMUZUN DAHA FAZLA OLMASI LAZIM"
"Oyunun içerisinde taktik değiştirme olgunluğuna erişmiş bir takımım var benim. Bazı mevkiiler için fazla seçeneğimiz yok. Yunus'u ben bir atak diye düşünüyorum. 1-1 devam etseydik, Yunus'u 4-1-3-2 için sokacaktım. Atınca, ondan sonra az bir zaman vardı, oyuncularımız da yorulmuştu, risk etmenin anlamı yoktu. Burada bir plan var, bir felsefe var, buna da uyuyorlar. Doğru, ritmimiz düştü. Maalesef orta saha oyuncumuzun biraz daha fazla olması lazım. Bizde kenar oyuncuları daha fazla, ben onları orta saha gibi kullanmaya çalışıyorum. Adapte olmakta biraz sorun yaşıyoruz. 18 kutusu civarında birçok varyasyonlar yaratmaya çalışıyoruz. Yetenekli oyuncularımız var. Gerçek orta saha dediğimiz zaman Ozan ve Selçuk var, o kadar. Oğuzhan bile Beşiktaş'ta önde oynuyor. Genç oyuncuların oynadığı mevkiilere adapte olma gibi zorunluğu vardır, bu benim kendi felsefem. Oğuzhan da bir orta saha gibi oynuyor, yavaş yavaş alışacak"