Tarihi alaboraya sahne olan 2010-2011 sezonunda Fatih Terim'e kalan tek miras ise Milan Baros oldu. Haberin detayları burada...
Galatatasaray'da Ünal Aysal'ın başkanlık koltuğuna oturmasının ardından taşlar yerinden oynadı. 14 Mayıs'ta başkan seçilmesinin ardından ilk olarak takımın üçte birinin değişeceğini ve yabancı futbolcular ile yollarını ayıracaklarını belirten Ünal Aysal, teknik direktör Fatih Terim'e de bu konuda kesin bir talimat verdi.
Başkan Ünal Aysal'ın talimatını harfiyen yerine getiren Fatih Terim, takımda bulunan yabancı oyuncuların biletlerini ardı ardına kesti! İlk olarak sarı-kırmızılı kulüp ile olan sözleşmesi sona eren Harry Kewell, Emiliano Insua ve Lucas Neill'a 'güle güle diyen' Terim, hemen ardından kaleci Robinson Zapata'nın sözleşmesini feshedilmesini talep etti.
Lazio'nun ısrarlı bir şekilde transfer etmek istediği Arnavut oyuncu Lorik Cana ise Uruguaylı kaleci Fernando Muslera'nın takasında kullanıldı.
Terim'in 'yabancı neşteri' bu isimler ile de sınırlı kalmadı. Pino, Stancu ve Culio üçlüsü de kiralık olarak başka takımlara yollandı. Yabancı kontenjanı müsait olmasına rağmen Pino, Stancu ve Culio üçlüsünü takımda tutmayan Terim, böylelikle sarı-kırmızılı yönetiminde ekonomik anlamda elini rahatlattı.
Tarihi alaboraya sahne olan 2010-2011 sezonunda Fatih Terim'e kalan tek miras ise Milan Baros oldu. Transfer döneminde Zenit ve Dinamo Moskova'nın ısrarlı bir şekilde kadrosuna katmak istediği Çek yıldız için 'satmayın' cevabını veren Terim, olası bir santrfor transferine ise her zaman açık kapı bıraktı.
2008-2009 sezonundan bu yana Galatasaray'da oynayan Milan Baros, sarı-kırmızılı forma altında 82 maçta 48 gol atarak bir santrfor için oldukça önemli bir yüzde yakaladı.