Galatasaray Altyapısı'nın son dönemde en çok umut vaadeden oyuncularından biri olan Mertan Caner Öztürk, sarı-kırmızılı ekibe geliş hikayesini ve hedeflerini anlattı.
Galatasaray Televizyonu'nda yayınlanan ve Galatasaray Altyapısının nabzını tutan Arena Yolu programı genç yıldız Mertan Caner Öztürk'ü konuk etti.
Galatasaray’ın A takımına, küçük takımına seçildin. Bu sahalardan geçtin. Futbol topunun sevdasıyla ailen seni buraya getirdi. Bu yolculuk nasıl başladı?
Benim bu yolculuğum yaklaşık 10 sene önce başladı. 2002’den beri Galatasaray kulübündeyim. Benim buraya geliş amacım çok farklıydı. Hiç tahmin bile edemezdim o kadar çocuğun arasından seçileceğimi.
Mertan buraya geldiğin ilk günü hatırlıyor musun?
Tabi ki de hatırlıyorum. Üzerimde başka formalardan vardı. Diğer arkadaşlarımızda olduğu gibi. Ama buraya geldiğiniz zaman, kulübün içine girdiğiniz zaman o ruhu anlayabiliyorsunuz. Birkaç seçmeden sonra ne kadar önemli bir yerde olduğunuzu anlıyorsunuz. Benim için çok değerli ve anlamlıydı. Bunu hiçbir zaman unutamam.
Bir çok yıldız gibi savunmada başlayıp forvete uzanan bir yolculuğun ardından Galatasaray’ın A takımına yaklaştın
Evet kesinlikle öyle bende savunmadan başladım. Ofansif olarak başladıktan sonra bana kattıkları da oldu, katmadıkları da oldu. Ama güzeldi benim için hepsi.
Kimlerle geldin ilk seçmeye?
Babamla ve ağabeyimle birlikte gelmiştim. Çok güzel bir duyguydu. Onlarında heyecanı gözlerinden okunuyordu ama bana hiçbir türlü baskı yapmadılar.
Sahadan çıktın baban sana sarıldı, su verdi. Ne dedi sana?
Hadi oğlum başarabilirsin dedi. Aynı şeyleri söylediler.
Performansını beğendi mi?
Daha iyi olabilirsin dedi. Böyle şeyler.
Bunlar seni itti değil mi?
Tabi ki itiyor onların destek vermesi.
Bu sahadan bir çok ağabeyin geçti. Arda Turan, Okan Buruk, Aydın Yılmaz. Artık sende onlar gibi A takım seviyesine geldin. Büyük bir ihtimalle A takımla birlikte kampa gideceksin. Bunları hedef alıyor musun? Buraya gelmende onlar seni ateşledi mi?
Tabi ki de. Ben küçük yaş gruplarında oynarken paf takımda Arda ağabey vardı. Onu hayranlıkla izlerdik. Aynı zamanda Cafercan, Aydın Yılmaz onların hepsini bir arada izleme fırsatı bulduk. O zamanlar ufaktık. Onları gözlemleme fırsatı buldum. O zamandan bu zamana acaba bizde onlar gibi olabilir miyiz diye çok düşündük. Diğer arkadaşlarım da düşünmüşlerdi. Bize nasip oldu bu şans. Bende tabi ki onların izinden gitmek isterim. A takımda yaptıklarını yapmak isterim. Bu bizim için onları ufak yaştan tanımak tecrübe oldu.
Galatasaray altyapısı Türkiye’nin merkezidir her zaman. Baktığımız zaman Galatasaray’da yetişip büyük noktalara gelen oyuncuların sayısı diğer kulüplere nazaran daha fazla. Sen içeriden birisi olarak bu nedenini ne olarak görüyorsun?
Tabi ki herkes havasında diyor. Ama bana göre bu Galatasaray’ın vermiş olduğu ruhla alakalı bir şey. Hocaların eğitimi olsun başka şekilde olsun. Bize burada ilk önce iyi insan olmayı öğretiyorlar. Sonradan futbol geliyor. Bu da bizim için çok önemli bir şey olduğunu düşünüyorum.
Mertan bu sene iki tane maçta görev aldın. Tepkiler nasıldı? Özel hayatında ki ilgi sana karşı nasıldı?
Tabi ki çevremden çok güzel tepkiler aldım. Bu benim için çok onur verici oldu. Akrabalarımdan, yakınlarımdan, arkadaşlarımdan. Bu çok güzeldi. Galatasaraylıların tepkisi benim için çok önemliydi. Bu gerçekten çok güzel bir duyguydu.
Soyunma odasında olsun, gün içerisinde olsun ne konuşuyorsunuz? Arda gibi olacağım ya da Messi kadar yetenekliyim ben diyor musunuz?
Biz birimize takılırız kendi aramızda. Messi gibisin ya da Ronaldo gibisin. Şu golün şöyle güzel. Bunlar işin şakası tabi ki. Ama önemli olan insanın kendi içinden ne düşündüğüdür. Her arkadaşımızın düşündüğü gibi bende düşünüyorum. Acaba bende onlar gibi olacak mıyım? Onlar gibi olmak için çok çalışmak gerektiğini de biliyorum. Herkes bunun bilincinde.
Orhan hoca benim için yeri çok farklıdır. Çok hırslı ve çok iyi bir hoca olduğu düşünüyorum.
En beğendi oyunu kimdi? İdollerin kimdi?
Eskilerden büyük Galatasaraylı Hakan Şükür’ü örnek alabilirim. Onun gollerini hepimiz izleyerek büyüdük. Ondan sonra Okan Buruk diyebilirim. Bülent Korkmaz’ın hırsı müthişti.
Türkiye’de futbolcuların eğitimine fazla önem verilmiyor ve bu büyük bir sorun. Sen bunu nasıl değerlendiriyorsun?
Herhalde ikisi bir arada gitmeyecek gözüyle bakılıyor. Kesinlikle böyle değil. Eskiden bu daha açık ve netti. Oyuncuların okula gitmemesi için baskı yapılırdı. Ama şimdi özellikle Galatasaray kulübünde buna kesinlikle tolerans yoktur. Çocuklara her zaman okulu nasıl gidiyor diye bakılır. Hatta karneleri getirilir sene sonunda. Size bir örnek verecek olursam, iki yıl önce genç takımda Berk Yıldız diye bir arkadaşımızın 40 gün devamsızlığı vardı. Bunu duyan hocamız eğer 40 gün devamsızlığın varsa 40 günde antrenmana gelmeyeceksin dedi. O beni çok etkilemişti. Arkadaşlarımızı da ders olmuştu. Ondan sonra herkes gitmişti okuluna.