Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, sarı-kırmızılı takımla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte Başkanın kritik açıklamaları...
Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, Ekim ayı olağan divan kurulu toplantısında sarı-kırmızılıların gündeminde yer alan önemli konular hakkında açıklamalar yaptı. (Dursun Özbek'ten büyük müjde! TIKLAYIN...)
İşte Dursun Özbek'in açıklamaları...
UEFA YETKİLİSİ, PODOLSKI'NİN EVİNE GİTTİ...
Genel Kurul'dan ve taraftarlardan bu yönetime destek olunmasını istiyorum. Bu konuda yönetimimiz son derece şeffaf davrandı. Sorumlulukları her zaman paylaştık. Bu zaman zaman deforme de edildi, düzgün verenler de oldu.
UEFA kendisine bağlı kulüpleri inceliyor. Bu disiplin sadece mali yönden değil, idmana kaç kişi katıldı, fire var mı? Aklınıza gelmeyecek şeyler var.
Bakın bir örnek vereceğim; geçen hafta idmandaydım, Podolski izinliydi, bunu UEFA yetkilisine bildirdik ama bu yetkili, Podolski'nin evine giderek, oyuncumuzu evinde mi diye kontrole tabii tutmuştur, çok önemsiyorlar.
UEFA, G.SARAY'I ÖNEMSİYOR ÇÜNKÜ...
UEFA neden önemsiyor? Çünkü Türkiye'nin gözbebeği. Öncelikle Galatasaray'ı alıyor, diğer takımları da edecek. İlk izlenmeye alınan takım oldu şu an.
2014'te UEFA sayın yöneticiler bakın. Finansal veriler açıcı değil. İki sene sizi izleyelim ve siz şu konularda dikkatli oldun. Bir protokole bağlanmıi. Sonra da 200 bin euro ödenmiş. UEFA o tarihten itibaren geriye doğru giderek 3 senelij dönemi inceliyor. Bu sezonlarda yapılan zararların 30 milyon seviyesini geçmemesi lazım. Bu sadece Galatasaray'a mahsus değil. Bu UEFA'ya kayıtlı tüm kulüplerin bağlı olduğu kriter.
"106 MİLYON EURO ZARAR ETMİŞİZ"
Maalesef biz ilgili sezonda 106 milyon euro zarar etmişiz. Bundan sonraki hareketlerde de bir çaba içine girilmemiş. Şimdi UEFA 2016 Mayıs'ta izleme süresini bitiriyor. 1 sene heba olmuş vaziyette. O dönem bir şey yapılmamış. Bu sezon kontrol altına aldık. Transferleri ölçülü yapmaya çalıştık. Borçlanmayı belli bir seviyede aşağı çektik. Yeni kaynaklar peşine düştük. Bundan sonraki yönetimler yeni kaynak yaratmalı. Yoksa sürdürülebilir bir durum yok. Ekim ayının başında onlara bir rapor verdik, hazırladık. Geldikten sonra yapılanların hepsini anlattık. Şimdi UEFA'da görüştüğümüz kişiler karar mercii değil, faaliyetleri anlattığımız tespit yapan kişiler. Raporumuz doğrultusunda bir üst komiteye rapor hazırlayacaklar. Bu Kasım'da olacak. Sonra Aralık'ta hakemler kurulu var, oraya gidiyor raporlar. Bizim savunmamızı dikkate alarak bir görüşe varmaya çalışıyorlar. Buna bağlı bir karar çıkacak 2016'da da... Şunu çok net söylüyorum, bugün yönetenler çok çaba sarf ediyor. UEFA'ya götürdüğümüz raporlar için çok sıkı çalıştık. Bunun devam ettiğini de kanıtladık. Galatasaray'ın başarılı olacağını da anlattık.
"BELÇİKA'DA YA DA FRANSA'DA BİR TAKIM OLSA..."
Her defasında bunlarla temas edip G.Saray'ın giderek düzeldiğini defalarca anlatıyoruz. Bunun karşılığını alacağımızın inancındayım. Zorları başarmış bir kulübün ahbabıyız. FFP nedir? Kısaca anlattım... Burada belimizi büken Türkiye'nin ekonomik koşulları. Belçika'da ve Fransa'da bir takım olsa, belki bu skınıntıya girmezdi. Muhasebemiz EURO olsa bu sene 60 Milyon TL kur farkı vardı, olmayacaktı. Her sene 20 milyon euro zarar yazıyor. Halbuki değişen bir şey yok. Çünkü biz Avrupa'da yarşan bir takımız. Standartlarımız oyuncu kalitemiz de o seviyede olmalı.
"PARIS SAINT GERMAİN'DE YÜZDE 1,8...."
Bir diğer husus da faiz. Bu faizler yüzde 8, Avrupa'da mesela PSG'de yüzde 1.8... Birinde faiz öyle birinde böyle. Bunu da UEFA'ya anlatıyoruz. İkna edeceğiz. Son duruşmaya ben de katılacağım, çalışıyorum. Galatasaray yeni kaynak yaratmak zorunda. Mecidiyeköy'de bir otelimiz var. İnşallah 2016'nın kasım ayında açacağız. 5 milyon dolar getirecek kulübe. Süratle devam ediyor.
Çok çetin dönemden geçiyoruz. Bu halatın ucundan birlikte tutalım. Siz ne kadar yanımızda olursanız o kadar güçlü oluruz. Ben ve yönetim kurulum bunu bekliyoruz. Halata çekme gücü verince daha iyi olacak. Halatın başına gelin. Üzüntüler azalır. Hepinizi selamlıyorum. Bir dahaki toplantıya da bekliyorum. Saygılarımla...