Hakan Ünsal, Nice maçının ardından, "Kontrolsüz sevgi" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Hürriyet Gazetesi yazarlarından Hakan Ünsal, Nice maçının ardından, "Kontrolsüz sevgi" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İŞTE O SÖZLER...
Avrupa'da yaşayan gurbetçi vatandaşlarımızın en büyük özlemi ve isteği, takımlarının yaşadıkları bölge ya da ülkede kamp ve maç yapmasıdır. Böylece, hem takımlarına destek verme, hem de ciddi bir özlem giderme şansı yakalıyorlar. Fakat, gelin görün ki durum hiç de öyle değil... Maalesef tribünlerde yaşanan olaylar, artık takımlarımıza destekten çok zarar veriyor. Öyle ki yaşananlar, takımların en iyi hazırlanması gereken döneme ciddi darbe vurabiliyor.
İşin garip tarafı, bu maçlara gelip sahaya yabancı madde atanlar, kendi yaşadıkları bölgedeki takımın maçına gittiklerinde bu işleri yapmıyorlar ya da yapamıyorlar. Takımlarını ve oyuncularını çok sevmeleri normal ama bunu göstermenin yolu sahayı kapatmaktan, maçı iptal ettirmekten geçmiyor. Gurbetçilerimizin sevgilerini kontrol altına alması gerekiyor. Yoksa takımlarını ne maç, ne de kamp için göremeyebilirler.
MAÇTA DEĞİLLERDİ!
Peki son yaşanan olayın ne etkisi oldu? Maçın oynandığı stat ve zemine bakın, bence yeter de artar bile. Saha ve zeminin ne etkisi oldu? Oyuncuların hâl ve tavırlarına bakın anlayın. Oyuna giremeyen, zeminle boğuşan ve kopuk bir Galatasaray vardı. Bu maçın tek faydası, koştukları mesafe ve yapılan sınırlı mücadeleyle antrenman olmasıdır. Aslında kayıp olarak bile bakılabilir. Maçın kaybedilmiş olması çok normal. Çünkü, zaten maçta olmayan bir Galatasaray'dan bahsediyoruz.
DEĞER VERMEK...
Oyuncuları bireysel değerlendirmeye kalksak, haksızlık etmiş oluruz. Tek söylenecek şey, en azından daha fazla koşup mücadele edebilirlerdi. Kaldı ki, daha fazla mücadele edilse maç bu kadar farklı kaybedilmezdi. Bu maç herkese ders olur aslında. Taraftarların maçlara, oyuncuların da formasına değer vermesini sağlar...