Yasaman: "Akıllı davranırsak almayız"

Galatasaray İkinci Başkanı Hamdi Yasaman, UEFA'dan ceza alma tehlikelerinin olduğunu ancak akıllı davranmaları durumunda ceza almayacaklarını belirtti.

Galatasaray İkinci Başkanı Hami Yasaman, TRT Spor'da yayınlanan Derya Oruçoğlu'nun sunduğu "Kuşak Çatışması" programına telefonla bağlandı.

Yasaman gündeme dair önemli açıklamalar yaptı...

- Galatasaray’ın eş başkanlık sistemiyle yönetilmesi gerekiyor.
- Dernek ve Sportif A.Ş.’nin gelirlerinin karıştırılmaması gerekiyor. Aksi olursa Avrupa’dan men cezası bile alınabilir.
- Üç yıldır kar edemedik.
- Kişiye göre değil, sisteme göre çalışmak gerekiyor.
- Galatasaray’da alışkanlıkları değiştirmek zor. Başkanla bu durumdan dolayı biraz ters düştük.
- Eğer akıllı davranırsak UEFA’dan Avrupa’ya gitmeme cezası almayız ama böyle bir tehlike var.

GALATASARAY’IN YENİ BİR SİSTEME İHTİYACI VAR MI? EŞ BAŞKANLIK SİSTEMİ GELMELİ Mİ?

Bu yapının işlemesini istiyoruz.Bunu biz tesis ettik. Dernekler ve anonim şirketleri var. Bütün takımlarda aynı. Yıllardan beri ikisinde de başkanlık sistemi var. Bunlarda başkanın sözü esas olur. Türkiye’de geleneksel yapı bu. Duygun Yarsuvat Başkan bana “Sportif A.Ş’nin başına seni istiyorum” dedi ve bana yetki verdi. Derneğin başkanı Duygun Yarsuvat, anonim şirketin başkanı da ben oldum. Bu yapı zaten var. Bu yapının işlemesi söz konusuydu. Ancak bu yapıyı işletmek zor çünkü geleneksel olarak başkanın sözü geçerlidir. Anonim şirketlerde çoğunluk bir karar alsa bile başkan buna müdahale edebiliyor. Ve buna çok fazla karşı çıkamıyorsunuz. Karşı çıktığınız zaman sivri veya muhalif oluyorsunuz. Halbuki öyle değil. Yani bu yapı yeni bir sistem değil. Ama iki başkan durumunun kabul edilmesi lazım. Ve bu sistemin oturması lazım. Yalnız Galatasaray’da değil; durum bütün kulüpler için bu geçerli.

EŞ BAŞKANLIK SİSTEMİNDE HER İKİ BAŞKANIN DA GEREK EKONOMİK GEREKSE YÖNETİMSEL ANLAMDA TÜM KONULARDA ÇOK İYİ ANLAŞMASI GEREKİYOR. GALATASARAY İÇİN BU MÜMKÜN MÜ?

Anonim şirketlerinde nasıl kar dağıtılıyorsa Galatasaray’da da bu sistem var. Yalnız daha önce futbol takımı derneğe aitti ve tüm gelirler ise Sportif A.Ş.’ye aitti. Burada bir dengesizlik vardı. Yük dernekteydi; gelir ise Sportif A.Ş’deydi. O dönemlerde Galatasaray çok kar dağıttı. Çok kar dağıtınca dengesizlik ortaya çıktı ve bunun ardından dernek ile Sportif A.Ş. birleşme yoluna gitti. Böylece futbolun yükü de Sportif A.Ş.’ye bindi ama bu normal bir gelişmeydi. Ancak o tarihten itibaren zarar etmeye başladı. Yani üç yıldır kara geçemedik.

Mesele kar dağıtmakta değil. Aslında bu sistem Sportif A.Ş’nin gelirleriyle derneği karıştırmamak gerekiyor. Yani ikisinin birbirinin içine geçmemesi, karışmaması lazım. Mevzuat böyle. Sermaye piyasası kanunu bunu gerektiriyor. Dernek ile Sportif A.Ş.’nin gelirlerinin karıştırılmaması gerekiyor. Eğer karıştırılırsa yaptırım uygulanmak zorunda kalır. Nitekim geçen dönemde bize yönetim kurulu ve Sportif A.Ş. olarak ceza geldi. Beş sene arka arkaya zarar ederseniz, gözaltı pazarına alınma durumunuz var. Veya imtiyazlı payları kaybetme durumunuz var. O yüzden bu şirketin halka açık bir kurum ilkelerine göre yönetilmesi lazım. Bunun yanında UEFA kuralları da bunu emrediyor. Mesela futboldan elde edilen bir geliri başka yerlerde kullanamazsın. Şampiyonlar Ligi’ne katılmama cezası dahi alınabilir. O yüzden bu sistemde ikisinin de ayrı ayrı yönetilmesini gerektiriyor. Bunu yalnız Galatasaray değil, tüm kulüplerin yapması gerekiyor.

Kulübün transfer politikasını ve bütcesini yapacak olan Sportif A.Ş.’dir. Yani tüm bunlara başkan değil, yönetim kurulu karar verecek. Bizde transferler başkan veya o bölümden sorumlu kişiler tarafından yapılıyor. Ama futbol öyle büyük bir endüstri ki çok dikkatli takip edip, araştırmanız gerekiyor. Bu bir ekip işidir. Kurumsal bir yapı içerisinde yapmak gerekiyor. Yani başkan veya yönetim kurulu üyesi bunu yapamaz. Bizde ne yapılıyor? Arada aracılar, geliyorlar size birini tavsiye ediyorlar. İkna ediyorlar veya etmiyorlar. Ama sonunda işiniz şansa kalıyor. Alınan futbolcu iyi veya kötü çıkıyor. Ancak kişilerin bu süreci izlemesi mümkün değil. Kurumsal bir yapı olması gerekiyor. Yani kişiye göre değil, sisteme göre çalışmak gerekiyor. Ve anonim şirket ilkelerine göre de buna karar vermek gerekiyor. Derneğin başkanı “hayır bunu alacaksınız” diye tavsiyede bulunur ama bu bir tavsiyedir.

SEÇİMDE HERHANGİ BİR YÖNETİM KURULUNDA YER ALACAK MISINIZ?

Savunduğum ve inandığım ilkeler var. Galatasaray’da da bunun yerine getirilmesi gerekiyor diye düşünüyorum ama geleneksel alışkanlıkları yıkmak çok zor. Ben bununla da uğraşıyorum ve başkanla da bu durumdan dolayı biraz ters düştük. Muhalif veya rakip de değilim. Ben sadece olması gerekeni söylüyorum. UEFA kriterlerini ve mevzuatı söylüyorum. Bu yüzden muhalif görünüyorum, problem orada.

GALATASARAY SENEYE UEFA’DAN AVRUPA’YA GİTMEME CEZASI ALIR MI?

Eğer akıllı davranırsak böyle bir ceza almayız çünkü imkanlarımız var. Yani böyle bir ceza almamamız lazım ama sırf başarıya endeksli olursak ve mali durumları zorlarsak problem olabilir. Ben daha önceden de uyardım. Yani tehlike var. Tehlikeyi görmek, söylemek lazım.

Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları