Galatasaray'ın yıldız transferlerinden sonra gireceği değişim sürecini spor yazarları yorumladı.
Galatasaray'ın yaptığı flaş transferlerden sonra akıllardaki tek soru teknik direktör Fatih Terim'in sistem üzerinde bir değişiklik yapıp yapmayacağı yönünde. Usta kalemler bir sistem değişikliğinin yapılacağını düşünüyor.
İşte spor yazarlarının yeni dönem Galatasaray'ı ile ilgili düşünceleri...
UĞUR MELEKE Uygulamayı görmek gerek
Dünyanın her takımında, futbolda da, basketbolda da, ragbide de yüksek maliyetli oyuncular vardır. Bir takımda "gelir adaleti" sağlamak demek yalnızca herkese benzer maaşlar vermek demek değil, herkese global piyasadaki ederinin benzerini vermek demektir. Bugün Drogba'nın Batı Avrupa'daki ederi 50 kuruşsa ve Galatasaray da Fildişili'ye 50 kuruş vermişse ben o noktada adaletsizlik göremiyorum. Ama Ali'nin veya Veli'nin Batı Avrupa'daki değeri 10 kuruşken Galatasaray bu oyunculara 30 kuruş (veya 3 kuruş) veriyorsa ancak buna adaletsizlik denebilir. O yüzden yerli futbolcular, Drogba'nın maaşını hak edip etmediği kadar, kendi maaşlarını hak edip etmediklerini de sorgulamalılar.
Drogba 8 yıldır tek santrfor oynayan bir takımın ileri ucunda. Sneijder de hep o tek santrforun hemen arkasında. Galatasaray'ın elindeyse birbirinden nitelikli 4 santrfor var. Elinde doğru düzgün stoper/sol bek alternatifi olmayan Terim, bu garip kadro mühendisliği nedeniyle takımı büyük ihtimalle çift santrfor oynatmak zorunda kalacak. Sneijder de bu görüntüyle sola kayabilir. Burak sağda veya Umut/Elmander solda da değerlendirilebilir. Drogba, dünyanın her takımına faydalı olacağını düşündüğüm yaşsız bir adam. Sneijder içinse galiba uygulamayı görmek gerek.
HINCAL ULUÇ
Savunmaya 5 kişi lazım
İlk yarının sonunda puan cetveline bakarsak, Galatasaray'ın, Türkiye'nin en çok gol atan, ama en çok da gol yiyen takımlarının başında olduğunu görürüz. Böyle bir durumda mantık nereye transfer yapılmasını gerektirir? Cevap açık.
Oysa yapılan transferlere bakıyoruz, Türk Milli Takımı'nın iki santrforu (Burak-Umut) İsveç Milli Takımı'nın santrforu (Elmander) ve Çek Milli Takımı'nın santrforuna (Baros) ilaveten bir santrfor daha ve bir hücuma dönük orta saha oyuncusu. Benim Sneijder gibi, Drogba gibi isimlere itirazım yok. Çünkü transferin bir amacı da tribün, ekran yani heyecandır. Drogba ve Sneijder camiayı heyecanlandırır. Ama heyecanı düşünmek için, takımın önce tamam olması lazım. Bu takımın savunmasına en az 5 kişi lazım, kaleciden başlayarak.
Ve bir not daha; kulübün mali durumu fevkalade iyi olur, bu lüks transferleri yaparsın. Öyle bir para bolluğu da yok Galatasaray'da... Borç bolluğu var buna karşılık. Yani yönetim açısından da, teknik-taktik açıdan da, mantığımın kabul ettiği transferler değil.
MEHMET DEMİRKOL
Karakterleri çok sağlam
Transfer edilen oyuncuların yüksek maaşlarının takımı nasıl etkileyeceğini ortaya koyacakları performansları belirler. Takımdaki diğer futbolcular, onların katkılarından emin olursa kesinlikle bir sorun çıkmaz. Drogba ve Sneijder'e gelince; karakter olarak sağlam iki oyuncu ile karşı karşıyayız. Bu anlamda takımın kimyasında bozulma olacağını düşünmüyorum.
SERDAR ALİ ÇELİKLER
Kaderlerine razı olurlar
Yüksek maliyetli transferlerin takım içinde sıkıntı yaratacağına inanmıyorum. Yaratan adamı da göndermek lazım. Kulübün mali durumu itibari ile elbette sıkıntı yaratır. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde, Spor Toto Süper Lig'de sürekli başarı üzerine bir proje kurdu. Bu projede herhangi bir sportif başarısızlık şemsiyeyi terse çevirecektir. Didier Drogba veya Wesley Sneijder gibi iki yıldıza itiraz edebilecek bir isim göremiyorum. Mesela Emre Çolak mı, Amrabat mı, Selçuk İnan mı veya Umut Bulut mu tribüne gidecek. Bugün Galatasaray, Eboue-Hamit-Sneijder-Drogba ile 4 Şampiyonlar Ligi finali oynamış oyuncuya sahip. Kimyayı bozmaya çalışan kaderine razı olacaktır.