1.YORUM: Son iki haftaya girilirken futbolcuların çok daha dikkatli olması gerekiyor. Hakemler, son tartışmalar, bildiriler ve gazete yayınları çerçevesinde artık tahümmülleri son sınıra geldiği için sahada gergin olabilir ve oyuncu atabilirler. Avrupa’da yönettikleri maçlardaki gibi hareket edebilirler. Tribünlerde kötü tezahüratlar olması halinde hemen maçı durdurabilir, erteleyebilerler.
Kolay kart çıkartarak , “Bir yıllık başı boşluğa son verdik” diyebilerler veya da iki maç kalmış ortam da stresli… Düşecek ve şampiyon olacak takım belli değil, şimdilik böyle gitsin” de diyebilirler. Bu iki düşünceden hangisini uygulayacaklarını bilmiyoruz ama kesin olan gelecek yıl daha disiplinli hareket edecekleri ve yanlışlara göz yummayacakları. Bu son günlerde herkesin dikkatli olması gerekiyor. Yapılacak bir yanlış hareket, bir yanlış söz telafisi imkansız durumlara yol açabilir bu nedenle herkesin dikkatli olması gerekiyor. Söylemesi bizden...
2. YORUM: Bu yıl ligde her takım sezonun bir döneminde “Çok başarılı oldu.” Kocaelispor da bir ara “Beklenileni vermedi” denilirken birden bire Türkiye Kupası’nda Beşiktaş’ı perişan ve etti ve kupayı aldı… Bu şokla Beşiktaş, Fenerbahçe’ye de diz çöktü ve yarıştan silindi.
Aynı süreçte Galatasaray da Avrupa Kupaları’nda 3 günde 1 maç yapma hammallığından kurtulunca, Kocaelispor’un form tuttuğu dönemde liderlik koltuğuna yerleşti. İki formda takımın maçı bu ortamda oynanacak. Bu derbi öncesinde Kocaelispor’un hocası patladı: “Bu maçın favorisi biziz.” Karaman’ın hesabı çok mantıklı… Bu yıl için alacağını almış, bundan sonrası rahat ve huzurlu. Ya Galatasaray’ı ‘ateşleyecek ya da panikletecek.’
Özünde Galatasaray’ın da son iki maçta ‘bir galibiyet alması’ yeterli. 2 beraberlik kurtarmayabilir. İşte Karaman, bu gerçeğe parmak basarak Beşiktaş’a çok ustalıkla uyguladığı sahasında iyi kapanıp kontratak ve çabuk oyuncularıyla rakibini çökerten taktik ile Galatasaray’ı mahkum etmek istiyor.
Geçtiğimiz haftaki bu yılın gözde takımı Ankaragücü ilk kez, ‘deplasmanda rakip üstüme gelsin kontratak yapayım’ düşüncesi ile sahaya çıktı. Defans ile forvet bağlantısını sürdürecek orta alan Galatasaray’ın usta ayakları Ayhan, Ergün, Batista ve Hasan Şaş ile kilitlendi. Galatasaray’ın top gezdirme oranı 9-10 pasa yükselince bu yılın mucize takımı Ankaragücü sahadan silindi. Silindi ama Galatasaray’ın futbol kalitesinin de bir hata kaldırma yüzdesi vardı… 10-15 mutlak gol pozisyonunu kaçırırsan o zaman golcüler tartışmaya açılır.
Rakibi sadece yıpratan santrfor yeterli değil. Galatasaray gibi lider bir takımda bu kadar fırsatı kullanamayan Ümit Karan, 9 numarayı taşıyamaz. Nitekim o maçın en yararlı oyuncusu Emre’ydi. Önce defansta rakip kim olursa olsun Emre hava topu vermiyor. Örneğin o kart görüp çıkınca Fenerbahçe maçında rakip rahatlıkla doldur-boşalt ile Galatasaray kalesini zorladı. Aynı sıkıntılar Liverpool maçında da yaşandı. Emre, bunun yanı sıra Galatasaray’ın Popescu-Bülent ikilisinin ağır olması yüzünden geri geri kaçan defans taktiğini Bülent’in arkasını kolay örttüğü için unutturdu. Kaptanın, randımanı yükseldi. Nitekim, Kocaelispor’un çabuk adamlarına karşı, Emre’nin sürati ile Mondragon’ın kaleden çıkarak boşluğu örten özelliği en büyük silahtır.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi son maçta Emre, bu katkılarına bir de ileri çıkarak gözüpekliğiyle duran toplarda gol atma başarısını ekledi. Ankaragücü kalesine öyle bir hamle yaptı ki rakip pozisyonu ondan çalarken, kendi kalesine golü attı. Böyle bir adam bir maçın kader adamı olmaz mı?