"Hani bir dönem Stumpf ve Falco vardı"

Futbol şubesi sorumlusu Fatih Gökşen, “Bizim 13 milyon dolarlık futbolcumuz yok ama bir takımımız var” demiş. Önce, bu söze Galatasaray’ı tutmayan kişilerin verdiği yanıtı dile getireyim; “Tabi Galatasaray’ın 13 milyon dolarlık futbolcusu yok. Çünkü Galatasaray’ın öyle bir parası yok.” Bu tabi işin şaka yönü. Esasta Gökşen bana göre çok haklı ve yerinde bir söz etmiş. Öncelikle bu sözü biraz deşelim... 

İyi bir futbol takımı nasıl olur? Taraftar, yönetim, teknik kadro ve futbolcular tam bir uyum içerisinde ise olur. Görünen o ki, Galatasaray’da bu uyum var. Öncelikle Hagi’nin taraftarlar tarafından büyük bir sevgiyle ve güvenle desteklenmesi yatıyor. Hagi geldiği gün söylemiştim, yazmıştım. Galatasaray’ın başına ‘İmparator Terim’den sonra yerli veya yabancı dünyanın en büyük teknik adamını getirirseniz de, onun başarılı olma şansı Hagi kadar olmaz. Yine şunu söylemiştim; “Galatasaray için Hagi büyük şans değil ama Hagi için Galatasaray Teknik Direktörlüğü büyük bir şans.” Bu düşüncemde Hagi açısından tatlı bir yanılgı içine düştüm. Çünkü şu anda görüntü o ki, Hagi de Galatasaray için büyük şansmış. Tabi Galatasaray’ı da, Hagi’yi de şanslı kılan, taraftarların Rumen hocaya olan desteği. Galatasaraylı yöneticiler ve hele hele başkan Özhan Canaydın, geldiği günden bu yana Hagi’nin arkasında dimdik durdu. Hani dünyanın en büyük teknik adamlarından birisi, kendisine, “Siz nasıl büyük teknik direktör oldunuz?” sorusuna şöyle cevap vermişti ya; “Büyük teknik direktör yoktur, büyük başkan vardır.” Bu sözde de gerçek payı çok büyük. Öncelikle futbolcular teknik direktörlerinin başkan, yönetim kurulu ve taraftar tarafından çok sevildiğini ve çok desteklendiğini görürlerse, takım olma yolunda, ister inansınlar, ister inanmasınlar büyük bir çaba gösterme zorunluluğundadırlar. Bilirler ki, yanlış yaparsak, teknik direktörümüz değil, biz gideriz. Yoksa taraftar desteğinden yönetim desteğinden yoksun bir hocanın altındaki oyuncu, kendi yanlış yapsa bile ‘o gider ben kalırım’ diye düşünür.

Tabi bütün bunların yanısıra bir de futbolcuların birbirlerini tamamlayan isimler olmasının payı da çok büyük. Hani bir dönemde Galatasaray’a Stumpf ve Falco gelmiş ve Galatasaray’ı başarıdan başarıya koşturmuşlardı. Aynı şeyi bugün Song ve Tomas ikilisi yapıyor. Galatasaray’ın bir şansı da Saidou’nun takıma girerek, Ergün Penbe’yi yalnızlıktan kurtarması oldu. Çok önemli bir olay da Galatasaray’ın olumlu transferi Necati’nin yalnız fiziğiyle değil, aklıyla da futbol oynamaya başlamasıdır. Necati tüm oyun süresince Hakan Şükür’den nasıl yararlanacağını aklıyla çözüyor. Böylece rahatlıkla goller atıyor.

Özetle, Galatasaray’da büyük bir uyum var. Fatih Gökşen bu uyumu güzel özetlemiş. Derim ki, bu uyum bozulmazsa, Galatasaray’ı çok daha iyi günler bekliyor. 

Coşkun Özarı / Fanatik

Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları