Öne çıkan isimler
A.G.: Fenerbahçe'de Alex, Anelka, Nobre ve Tuncay maçın düğümünü çözecek ilk akla gelen oyuncular. Bunlar hem sistemin ve taktiğin içinde, hem de bireysel becerileriyle sonucu doğrudan etkileyebilirler. Bunun Galatasaray'daki karşılıkları Hasan Şaş, Hakan Şükür, Necati ve Iliç olur. Unutmadan iki kaleci de takımlarının kaderini belirleyebilirler.
E.Ş.: Fenerbahçe penceresinden bakarsak, geri dörtlünün Galatasaray'ın müthiş ataklarına karşı koyacağı dikkatli kararlar, orta alandaki "top kapma yarışında" sağlanacak kesin üstünlük, son vuruşların hatasız olması maçın kaderini çözer. Galatasaray cephesinden bakarsak, Cim-Bom'un ligin "en komple futbol oynayan takımı" olmasının getirdiği bütün bilinen avantajlarını bu hayati maçta en üst seviyede kullanabilmesi galibi tayin eder. Tabii hakemin adilane kararları şaibeli konuşan her lüzumsuz ağzı da susturacaktır.
E.G.: Futbol, oyunu ve sonucu etkileyen parametrelerin bolluğundan popüler. Hele böyle bir maçta... Sahadaki, hatta kulübedeki her isim maçın düğümünü çözebilir. Ama öncelik, kalenin önündekilerdedir. İkinci sıraya kalecileri almalıyız. Üçüncü sırada ise hocalar var. Liste yan hakemlere, başkanlara kadar uzar. Göreceğiz onların birkaç haftadır yaratmaya çalıştığı atmosfer takımlarına faydalı mı olacak, zararlı mı? Skoru 4. dereceden etkileyecek gibi görünen Hasan ve Alex'in ikinci yarıda ilk sıraya çıkmaları da muhtemel.
H.Ö.: Cumartesi günü birden fazla futbolcu takımlarını sırtlayabilir ve geceye adını yazdırabilir. Fenerbahçe'de Alex, Tuncay, Nobre ve Appiah ve her şeye rağmen Rüştü, Galatasaray'da ise Mondragon, Hasan Şaş ile sakatlığı etki yapmazsa Hakan Şükür. Ayrıca Ayhan sürpriz yıldızlarından birisi olabilir.
Anelka'nın yeri
M.D.: Temelinden bakarsak iki teknik adamın tercihleri önemli olacak. Başta Daum'un orta sahası. Anelka ortanın sağında olduğu zaman Fenerbahçe zayıflıyor. Eğer illa Nobre'yle ikisini oynatacaksa, çift santrfor tercih etmesi orta sahanın görevlerinin belirli olması açısından avantaj sağlar. Tuncay, Appiah ve Aurelio'nun daha dengeli olduğu bir yapı kurulabilir.
Gerets açısından strateji tercihi önemli. Beraberliğin yeterli olması daha dengeli bir strateji peşinde koşmasına neden olabilir. Ama örnekleriyle ortada ki, Galatasaray bu denge stratejisi uygulayamıyor.
B.G.: Geçen gün İtalya'daki bir arkadaşıma maç öncesindeki olayları anlatıyordum. Sık sık İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Emniyet Müdürü Cellattin Cerrah, Adnan Polat, Nihat Özdemir ve MHK Başkanı Mustafa Çulcu'nun isimlerini söyleyince, İtalyan arkadaşım "yeni transferler mi" dedi, hiç duymadım da! Maçı onlar oynuyorlar. Hele yeni belli olan maçın hakemi Cüneyt Çakır. Allah ona kolaylık versin. Sahadaki düğümü düşünmüyorum bile.
R.D.: Alex, Fenerbahçe'nin kilit oyuncusu olacaktır. Duran toplardaki etkinliği sonuca tesir edebilir. Ayrıca karşısındaki Saidou'nun fazla sert bir oyuncu olmaması da onun için avantaj. Yani adam markajı sıkıntısını çekmeyebilir. Yine aynı şekilde top Galatasaray'a geçtiğinde Saidou'nun olumlu top kullanması da Fenerbahçe'nin aleyhine olacaktır. Bu iki isim maçın yükünü çekecekler diye düşünüyorum.
Kim daha güçlü
A.G.: Artılar ve eksileri ilk bakışta aynı görünüyor. Çok iyi savunma oyuncuları olduğu halde "takım savunması" anlamında negatif görüntüler veriyorlar. Oyunun savunma gerektirdiği anlarda güçlerine yakışmayacak yanlışlar, organizasyon arızaları sergiliyorlar. Fenerbahçe'nin bireysel anlamda artıları daha fazla. Galatasaray ise pas trafiği, yüksek tempo ve hücumda takım oyunu bağlamında ağır basıyor.
E.Ş.: Fenerbahçe'nin, rakibine nispeten ağır düşünüp, oyuna çabuk girememesi, savunmadaki kademe yanlışları ve orta alandan gol adamlarına yönelik çıkışlarda pas dengelerinin sırıtması önemli sıkıntılar. Ancak sarı-lacivertlilerin evindeki bu müsabakada "ölüm - kalım" mücadelesi vereceği de çok iyi bilinmelidir. Cim-Bom'un oturmuş futbol anlayışları, çok adamlı savunma, orta alanı kalabalık kilitleme ve gol bölgelerine seri çıkışlar yapmaları zaten bilinen özellikleri. Ancak Kadıköy sendromu, kesinlikle derbideki en geçerli sorunudur.
Bıçak sırtı gibi...
E.G.: Kaba bir tespitle; Galatasaray'ın artısı temposu... Fenerbahçe'ninki yıldızları... Ancak bu iki artı o kadar bıçak sırtı ki, her biri oyunun formatına göre eksi haline gelebilir Saracoğlu'nda.
Seyircinin ancak ve ancak "olumlu" tezahüratta somut katkısı olabilir. Konuk taraftarla itişme, küfür, sahaya atılacak maddeler Fenerbahçeli oyuncuları da gerer ve taraftar avantajı yok sayılabilecek düzeye iner.
H.Ö.: Fenerbahçe'nin sahasındaki artıları deplasmanlara göre daha fazlalaşıyor. Öncelikle rakibe seyircisi ile büyük baskı altına alıyor, sürekli hataya zorluyor. Ancak bu durumda iyi atağa kalkan takımlar karşısında savunmasında hatalar yapabiliyor. Galatasaray ise bu atak özelliğine sahip. Ancak onlar da son haftalarda savunma hatalarını sıkça yapıyor. Bu yüzden bu maç muhtemelen golcülerin parlayacağı bir mücadele olabilir. Fenerbahçe üç puan geride olduğu için gergin olacak. Ancak Galatasaray'ın rahat olacağını düşünmemek gerekir. Çünkü kaybederlerse, şampiyonluğun çok zora gireceğini tahmin ediyorlar.
M.D.: Vestel Manisa maçı öncesi Fenerbahçe, Löw'den bu yana gelmiş en iyi Fenerbahçe. Defans güvenliği olan ama aynı zamanda iyi hücum eden bir ekip. M.Yozgatlı ve Tuncay başta olmak üzere orta alan Alex'in yükünü hafifleten mükemmel bir oyun oynuyorlardı. Son maçta hassasiyet Anelka'nın orta sahaya dönmesiyle ortaya çıktı. Savunma doğal refleks geliştirerek, geniş alanda oynamaya başladı. Çünkü Önder'e Anelka yardım edemiyor, o da açık alanda tek başına yakalanmamak için sırtını kaleye dayıyordu. Bu maçta da bu sıkıntı yaratabilir. Galatasaray'ın sıkıntısı savunma kanatlarının takımın genel oyununu ayak uyduramaması. Böyle oyunda iş kaleci ve golcülerin formuna kalır.
B.G.: Herkesin bildiğini bir daha mı tekrarlamamı mı istiyorsunuz. Okuyucunun hepsini bizim bazı yorumcularımız maşallah teknik direktör gibi yaptı. Onlar Daum'dan da, Gerets'ten de daha çok biliyorlar artıları - eksileri. Yine de bir cümle söyleyeyim ama. Galatasaray'ın bu yokluk içinde "acaba şampiyon mu oluyorum" şeklinde düşünmesi en büyük avantajı.
Fenerbahçe'nin de bu varlık içinde "acaba şampiyonluğu kaybeder miyim" diye ilk defa düşünmesi, en büyük dezavantajı.
Seyirci faktörü
R.D.: Fenerbahçe'nin en büyük artısı seyircisi olacaktır. Temponun düşmemesi için büyük gayret sarfedecekler. Ayrıca duran top avantajı da ön plana çıkacaktır. Çünkü Galatasaray savunması bu konuda büyük sıkıntı yaşayan ve rakibe çok pozisyon veren bir görüntü içinde. Fenerbahçe'nin üç puan geride olması nedeniyle baskı altında kalacağını zannetmiyorum. Çünkü çok tecrübeli oyunculardan kurulu. Galatasaray'ın avantajı ise hangi stada giderse gitsin rahat oynuyor. Beraberlik yettiği için de bol pas yapma özelliklerini daha çok ön plana çıkaracaklardır.
Fenerbahçe ailece hücum yaparsa savunmanın arkasına atılan toplarda sıkıntı yaşayabilir. Aralara koşu yapan Necati'ye önlem alınırsa çok ciddi kontra yemezler.
Hocaların sorunları
A.G.: İki hocanın da çözülmesi gereken zor sorunları var. Gerets, Saidou'yu tek ön libero olarak mı oynatacak ? İliç'ten vazgeçip, çift ön liberoya mı dönecek ? Song ve Hakan'ın sakatlıkları sürerse, hangi alternatifleri devreye sokacak ? Beraberliğin yeterli olduğunu dikkate alarak bir taktik belirleyecek mi ? Beraberlik amacıyla savunma ağırlıklı oynamak Gerets'in yanlışı olur. Daum'un derdi de "kazanan takım değişmez" kuralını çiğnemesi oldu. Manisa'daki kazadan sonra Yozgatlı-Anelka tercihini yapmakta zorlanacak. Deniz'in katılmasıyla sorunları bir ölçüde azaldı. Mutlak kazanmak zorunluluğu Daum'u sıra dışı, cesaret isteyen tercihlere yönlendirebilir.
E.Ş.: Bu sezon tertip, taktik ve yarıştırma psikolojisi kavramlarının bütününden galip çıkan isim Gerets'tir, Daum'un karşısında. Daum'un, dengesiz adam değiştirme veya değiştirememe illetleri dileriz Fenerbahçeliler adına yaşanacak bu tarihi gecede tekrar etmez. Gerets'in kulübesinden takımına sürekli sinerji üretmesi Galatasaray için adeta "12 adamla" oynama gibi bir farklılık getirmektedir.
E.G.: Hem Daum, hem Gerets adına aynı anda taktik öneri getirmek imkansız olmalı. Mesela Gerets'e "tempolu oyna" deseniz, Dönüp Daum adına "defansın arasına atılan toplarla Anelka" tavsiyesi vermeniz gerekir ki, tekrar Gerets'e dönüp "tempoyu bırak, orta sahayı defansa yaklaştır" demek zorunda kalırsınız.
Bu derbiden takımını "esnek" oynatan, futbolcuların yaratıcı zekalarına zemin hazırlayan, onları sahadaki duruma en çabuk uyduran, sinirlerine hakim olmaları için yeterli uyarıları yapan hoca zaferle çıkar.
H.Ö.: Gerets öncelikle takımını psikolojik olarak iyi motive etmeli. Çünkü gerginlikleri Rize maçında dikkati çekti. Ayrıca maceraya kaçmadan Galatasaray'ın en ideal kadrosunu sahaya sürmeli. Kupa maçlarında rakibin duran topları karşısında hiç önlem almadığı gözlendi. Bu yüzden 3 gol yedi, kupadan elendi. Bu kez aynı hatayı yapmamalı. Daum ise Manisa maçında takır takır işleyen saati bozdu. Ama yeniden tamir etmesi çok zor değil.
Özel tedbir olmaz
M.D.: Daum'un risk almak adına yapacaklarını Gerets değerlendirmeye çalışacak. Ama onun da oynunu rölantiye alma sıkıntısı var. Bu maç için özel tedbir geliştireceklerini düşünmüyorum. Takımlarının üstün yönlerini ön plana çıkaracak adımlar atacaklardır.
B.G.: En iyi kararı hocalar verecekler. Takımla beraber yaşıyorlar, gece gündüz onlarla beraberler. Nasıl bir taktik anlayış içinde olmaları gerektiğini söylesem bile, nasıl olsa dikkate almayacaklardır! O zaman niye söyleyeyim.
R.D.: Gerets'in orta sahayı kalabalık tutacağını zannediyorum. Zaten böyle de yapmalı. Hakan ve Necati'nin arkasındaki Iliç bu kez forvete yakın değil, orta saha ağırlıklı oynayacaktır. Song olmazsa Galatasaray ciddi problemler yaşar. Daum oyunun gidişatına göre zaman zaman yaptığı riskli oyuncu değiştirmelerine dikkat etmeli. Erken hamleler sorun çıkarır.
Kazanan şampiyon...
A.G.:: Galatasaray kazanırsa, yüzde 80 şampiyon olur. Beraberlik halinde bu oran yüzde 60'a düşer. Fenerbahçe kazanırsa her şey eşitlenir. Ancak şu unutulmamalı. Kazanmak ya da kaybetmek dünyanın sonu değil. Tertemiz başlasın, tertemiz bitsin. Nefret değil, sevgi kazansın!
E.Ş.: Galatasaray kazanırsa, yarış Kadıköy'de biter. Ancak beraberlik veya Fener galibiyeti halinde iş yine futbol dünyasının içindeki kişiliklerin yazı - çizi hesaplarından çıkar, tamamen matematikçilerin hesap makinasındaki rakamlara kilitlenir kanaatimce.
E.G.: Cumartesi 20.45 civarında şampiyon belli olur. Beraberlik ve galibiyet durumunda koltuktan indirmek mümkün olmaz Galatasaray'ı... Fenerbahçe kazanırsa, şampiyonluğa birkaç puan farkla ulaşır gibi geliyor bana. Çünkü "yedek depo"dan yiyen Galatasaray'ı ciddi iç hesaplaşma bekliyor o zaman.
H.Ö.: Bu maçın sonuçlarından sadece birisi şampiyonluğu ilan eder. Galatasaray yenerse iş biter. Beraberlikte ise Fener'in umutları azalır. Ama Fenerbahçe'nin galibiyetinde ise Galatasaray kalan haftaları rakiplerine dua ederek geçirir.
M.D.: Galatasaray 1-0'den farklı skorla kazanırsa tabii ki işi bitirir. Üç maçın hiçbirini kazanamaması mümkün değil. Fenerbahçe kazanırsa, avantajlı olur. Beraberlik dengeyi devam ettirir.
B.G.: Galatasaray yenerse, şampiyon olur. Berabere kalırlarsa lig devam eder. Fenerbahçe kazanırsa, lig yeniden başlar.
Bu söylediğimi de hayatında hiç futbol maçı seyretmemiş biri bile bir kere puan durumuna baksa, söyleyebilir. Yine de kendimizi tutamayıp, konuşuyoruz işte.
R.D.: Bence Fenerbahçe kazanırsa avantaj sağlar. Diğer iki sonuç Galatasaray'ı şampiyon yapar.
Erdoğan Şenay
Bu sezon tertip, taktik ve yarıştırma psikolojisi kavramlarının bütününden galip çıkan isim Gerets'tir, Daum'un karşısında.
Ercan Güven
Fenerbahçe kazanırsa, hedefe ulaşır gibi geliyor bana. Çünkü "yedek depo"dan yiyen Galatasaray'ı ciddi iç hesaplaşma bekliyor o zaman.
Mehmet Demirkol
Bu maç için iki hocanın özel tedbir geliştireceklerini düşünmüyorum. Takımlarının üstün yönlerini ön plana çıkaracak adımlar atacaklardır.
Halil Özer
Maç muhtemelen golcülerin parlayacağı bir mücadele olabilir. Fenerbahçe geride olduğu için gergin olacak. Ancak Galatasaray da rahat çıkamayacak.
Rıdvan Dilmen
Bence Fenerbahçe karşılaşmadan üç puanla ayrılırsa avantaj sağlar. Diğer iki sonuç ezeli rakibi Galatasaray'ı sezonunun şampiyonu yapar.
Attila Gökçe
Ancak şu unutulmamalı. Kazanmak ya da kaybetmek dünyanın sonu değil. Tertemiz başlasın, tertemiz bitsin. Nefret değil, sevgi kazansın!
Bilgin Gökberk
Cim-Bom'un yokluk içinde "şampiyon mu oluyorum" demesi avantaj. Rakibinin varlık içinde "kaybediyor muyum" şeklinde düşünmesi dezavantaj