“Türkiye’ye kendimi kanıtlamaya geldim. Bu benim ilk maçımdı. Bugüne kadar televizyondan hayranlıkla izlediğim futbolcularla birlikte oynamak beni çok heyecanlandırdı. Ama hiç kimse beni yadırgamadı. Sanki uzun süreden beri aralarında oynuyormuşum gibi davrandılar. Bu da beni çok rahatlattı. Bir antrenmanla maça çıktım. Herkes beni beğendiğini söylüyor. Ama daha yeni başladım. Beni asıl bundan sonra görün. Çok daha iyi oynayacağım.”
“Benimle Fenerbahçe de ilgilendi. Ancak bir yıllığına kiralamak istediler. Kulübüm bunu kabul etmedi. Türkiye’ye gelirken, son kararı nişanlım verdi. Onunla Türkiye’de evleneceğiz. Kendisi üç dil biliyor ve bilgisayar uzmanı. Boş oturmayı sevmeyen birisi. Yönetime, ‘Nişanlıma iş bulabilirseniz gelmeyi kabul ederiz’ dedim. Yönetimden aldığımız yanıt bizi çok mutlu etti. İdareciler, ‘Böyle bir kişiye her zaman iş bulabiliriz’ yanıtı verdi. Biz de geldik.”
“Belçika’dan İstanbul’a geldim. Beni hemen Florya’ya götürdüler. Ama öyle bir dünya ile karşılaştım ki, şok oldum. O anda çok büyük bir camiaya geldiğimi anladım. Standart Liege’i çok seviyordum, iyi bir kulüp ama arada çok fark var. Galatasaray beni çok etkiledi, yepyeni ve sihirli bir dünya.
“Başlangıçta bazı tereddütlerim vardı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Austra Wien takımından iyi bir teklif vardı. Kulübün başına çok zengin biri geçmiş ve ilk olarak beni istemiş. İyi para veriyorlardı. Ama İstanbul’da beni heyecanlandırıyordu. Hemen Perez’i aradım. Bana aynen şöyle dedi: ‘Hayatımın en güzel, en mutlu, en heyecanlı yılını Galatasaray’da geçirdim. Hemen git’ Ardından M’Penza’yı aradım, “Galatasaray muhteşem’ dedi. Bu sözler çok etkili oldu.”
“İsmimin başındaki Ali takma bir ad. Ön ismim Moubutu. Monaco’dan Standart Liege’e geldim. Benimle beş yıllık sözleşme imzaladılar. Bu süre içinde çok sayıda kulüp peşimden koştu. Ama vermediler. O yüzden bu süre içinde Belçika’da kaldım. Mısır’da ise çok ilginç bir 90 dakika geçirdim. Harika futbolcularla oynadığımı gördüm. Hasan Şaş ve Ergün çok etkileyiciler.”
Lukunku’nun transferinde önemli rol oynayan bir yönetici, siyahi golcü için şu ifadeleri kullandı: “Bize gelirken hiçbir istekte bulunmadı. Sadece nişanlısının durumuna değindi. Hepsi bu. Biz de bu isteğini kabul ettik. Ne araba, ne özel villa, ne de ekstra bir şey talep etti. Ama biz onun istemediği herşeyi veriyoruz. Kendisine ve nişanlısına gerçekten çok güzel bir ev tuttuk. Altına da arabasını çektik. Ayrıca uyum süresi içinde yanında sürekli iki üç kişi olacak ve ona yardımcı olacak. Gerçekten çok sevimli ve Galatasaray ruhunu taşıyabilecek bir insan.”
Lukunku böyle diyor. Peki otoriteler onun hakkında heler düşünüyor. İşte cevabı:
"Lukunku, Mısır’a karşı oynadığı maçta benim bugüne kadar söylediklerimi sanki doğruladı gibi. Ben ne diyordum? Galatasaray’ın en büyük eksikliği, Arif’in dışındaki futbolcularının şut atmaması. Lukunku, yaptığı hareketler sonrası topu ilk yakaladığı andaki vuruşuyla ve attığı golle beni doğruladı. Demek ki Galatasaray’ın büyük eksiğini kapatacak bir futbolcu." (Halil Özer)
"Lukunku, hava toplarında tartışmasız üstünlüğe sahip bir oyuncu. Hakan Şükür’den bu yana Galatasaray forvetinde hava toplarında bu kadar hakim bir oyuncu olmamıştı. Öyle süper oyuncu değil, ama iş yapar. Fizik yönden güçlü, topa sağlam vuruyor, ama biraz ağır. Teke tekte zayıf, ancak rakip defansı vücut oyunlarıyla çok yoruyor." (Coşkun Özarı)
"Ali Lukunku, Galatasaray’daki ilk maçında şanslıydı. Golünü attı, bir topu direkten döndü. Gelecek için net yorum yapmak zor. Ama hava toplarında, giden Christian’dan daha iyi olduğunu ve agresif oynadığını, özellikle takım çok adamla hücum ederken, daha etkili olacakmış izlenimi verdi." (İlhan Söyler)
"Tehlikeli bölgelerde iyi yükseliyor, zaman ayarlamasını iyi yapıyor. Bu futbolcunun en önemli meziyeti, kafa topları. Eğer ona yakın oynayan kişiler destek bulurlarsa, indireceği toplar yararlı olur. Ancak zamana ihtiyacı olduğu da bir gerçek." (Cüneyt Tanman)