* Uzun süre yedek kaldın, senin için nasıl bir sezondu?
- Bu sezon fazla şans bulamadım. Son iki maç hariç oynayamadığım için fazla güzel bir sezon değildi ama şampiyon olduğumuz için harika bitti.
* Neden oynayamadın?
- Nedenini ben de bilmiyorum. Hocamızın kararı. Sezon başı antremanlarda ve hazırlık maçlarında en çok çalışanlardandım. Bunu hocamız da söyledi. Nedensiz yere oynatmadı ama saygı göstermek lazım.
Kırgınlığım oldu
* Hocaya karşı kırgınlığın oldu mu, kendisi ile konuştun mu?
- Tabii oldu. Sezon başındaki övgü dolu sözler ve bu kadar çok çalışmama rağmen oynamayınca üzüldüm. Ama gidip kendisine ‘Niye beni oynatmıyorsunuz?’ diye sormadım.
* Galatasaray ile sözleşme imzaladın. Teklif var mıydı, ayrılmayı düşündün mü?
- 3 yıllık sözleşme imzaladım. Beni istemedikleri güne kadar Galatasaray’dan ayrılmam. Alt yapıdan gelip, A Takım’da 6 sezon geçirdikten sonra ismim Galatasaray ile özdeşleşti.
Cordoba’ya üzüldüm
* Beşiktaş maçında Cordoba’nın kullandığı, senin kaptığın ve sonunda gol olan degaj çok konuşuldu...
- Cordoba’ya yapılan eleştiriler nedeniyle çok üzüldüm. O pozisyonda takım olarak ilerideydik. En geride ben vardım, top beni geçse gol pozisyonu olurdu. Ben ileri doğru çıkıyordum. Cordoba’nın degajı kısa düştü. Topu Hakan ağabeye attım o da Hasan Kabze’ye çok güzel indirdi. Kabze’nin harika vuruşu gol oldu. Cordoba kötü niyetli olsa neden son saniyeyi beklesin! İkinci yarı Necati ağabeyin bir şutunu öyle bir yerden aldı ki, ben gol diye fırlıyordum. Kötü niyetli olsa o pozisyonu kurtarmazdı.
* Bu sezon sağ bek, sağ açık, ön libero ve adam olmadığı için sol açık oynadın. Sen nerede oynamak isterdin?
- Kendimi bildim bileli sağ kanatta oynadım, bazen de öndeki ikilinin arkasında... Sağ kanat ve ikilinin arkası rahat ettiğim pozisyonlar. Ama benim için fazla fark etmiyor. Beşiktaş maçından önce, “Sol kanatta nasıl olur? Zorlanır mıyım?” diye düşünmüştüm ama kolay geldi. Topu sağ ayağıma aldığım zaman karşımdaki rakibime ters geliyordum. Daha rahat çalım attım. Son iki maçta gayet iyi oynadığımı düşünüyorum...
* Kayseri maçından sonra en çok sevinen sendin. Mikrofon elinden düşmedi. Denizlispor maçının sonucunu beklemek nasıldı?
- Bizim maçın son iki dakikasında oyundan çıktım. Hemen televizyona bakmak için tribüne geçtim. Çok heyecanlı bir 16 dakika oldu ama kalbimden hiçbir zaman rakibimizin kazanacağı geçmedi. Maçın o skorla biteceğini düşünüyordum ama açıkçası o heyecan hiçbir şeye değişilmez.
Rakip statta yapmadım
* Fenerbahçeli Tuncay’ın yaptığı hindi tezahüratına cevap verdin ve tepki aldın. Pişman oldun mu?
- Normalde öyle birşey yapmazdım. Ama Fenerbahçeli arkadaşımızın kendi stadımızda yaptığı şey bizi çok kızdırdı, hırslandırdı. O maçtan sonra evde oturuyordum, televizyonda gördüm. O zaman bunun karşılığını vereceğim diye düşündüm. Hatta ligin bitmesine birkaç hafta kala Fatih ağabeye (Gökşen) “Biz şampiyon olacağız ve mikrofon elimde olacak” demiştim. Nitekim öyle oldu, sevincimi taraftarımızla paylaştım. Eleştiri normal, güzel birşey değildi. Ama hakedene gereken cevabı vermek gerekiyor. Ben orada sadece bize yapanlara karşı söyledim. Başka takımlara söylemedim, kendi stadımda kendi taraftarıma yaptım. Gidip de rakip takımın stadında rakip takımlara laf atarak, insanları tahrik ederek yapmadım.
* Sezon içinde yaşanan maddi sıkıntılar yabancı oyuncuları farklı, yerlileri farklı etkiledi. Nasıl atlattınız?
- Zor bir dönemdi. Biz Türk futbolcular Türkiye’nin şartlarını bildiğimiz için yabancılar biraz daha endişeliydi. Yabancı oyuncular kızmaya başladığında kaptanlarımız ve biz gerekli konuşmaları yaptık. “Sabredin, burada kimsenin parası kalmaz, burası Türkiye, burada her kulüpte maddi sıkıntı var, paranızı mutlaka alırsınız” dedik. Onlar da bize güvendi ve konsantrasyonu bozmadık. Zor oldu ama güzel günlerdi.
Hayatımın en kötü günü...
* Sezon içinde umudunu kaybettiğin zamanlar oldu mu? Fenerbahçe maçından sonra ne düşündün?
- Şampiyonluğa hep inandım. Puan farkıyla geriye düştüğümüz zaman birbirimize, “Biz kaybettik, onlar da kaybedecek. Yakalarız ve geçeriz” diyorduk. Kadıköy’deki Fenerbahçe maçında hiç beklemediğim şekilde, nedensiz olarak kadroda yoktum. Maçı evde izlemek zorunda kaldım. Belki de hayatımın en kötü günüydü. Hem kadroda olmamam hem de skor... En kötü günlerimden biriydi.
* Gelecek sezon aynı sorunlar devam ederse ne olur?
- Biz Türk oyuncular Galatasaray içerisinde uzun yıllardır olduğumuz için dayanırız. Ama yabancı oyuncuları bilmiyorum. İnşallah böyle şeyler yaşamayız. Ama yeni yönetim geldikten sonra herşey daha güzel oldu. Projeler gerçekleşince herşey güzel olacak.
* Yeni sezon nasıl olacak?
- Rakibimiz 100. yılı olduğu için daha fazla önem verecek. Biz de her sezon olduğu gibi şampiyon olmak için oynayacağız. Hak eden kazansın. Herhalde hocamızın istediği takviye de yapılacak. Yine başarılı olacağımıza inanıyorum.
Tromsö’den ders aldık!
* Galatasaray Tromsö gibi bir takıma nasıl elendi?
- İlk maçtaki rezaleti herkes gördü. O sahada futbol oynatmak fiyaskoydu. O sahada futbol oynanmaz, sadece savaşılır! Ali Sami Yen’de ilk maçtaki skorun etkisi ile iyi başlayamadık ve bir gol yedik. İyi başlasaydık turu geçebilirdik. Böyle şeyler futbolda oluyor.
* Galatasaray geçen sezon taraftarını Avrupa’da üzdü. Bu sezon ön eleme var. Galatasaray Avrupa’da ne yapacak?
- Tromsö maçından ders çıkarıp, çok ciddi oynayıp, hangi rakip çıkarsa çıksın turu geçmemiz gerekiyor. İnanıyorum ki, turu geçtikten sonra gruptan çıkarız. Ondan sonra herşey çok güzel olacak