O gecenin kahramanları; Terim, Şükür, Arif, Bülent, Ergün, Hasan, Hakan Ünsal, Mehmet ile yeni aslanlar. Dün tüm takım aynı stattaydı, anılar canlandı, tribünlere bakan gözler dolu dolu oldu. Tarih yazanlar, Parken Stadı’nda o geceyi bir kez daha yaşadı. İşte Parken ziyaretinde yaşananlar...
Fatih Terim gülücükler dağıttı, "Umarım bu kez gülücükleri yine sevinç gözyaşlarıyla veririz" temennisinde bulundu. Soyunma odasına girildiğinde ise sanki hafıza kaybı yaşadı! Terim ve kaleci antrenörü Eser Özaltındere, "Hiçbir şey hatırlamıyoruz. Odada hedefe kilitlenmişiz, ne konuştuk anımsamıyoruz" diyebildiler. Terim daha sonra, "Aynı heyecanı tekrar yaşamamız uzak değil" dedi, aklında kalanları sıraladı: "Kulübede sırasıyla Bülent (Ünder), ben, Müfit, Eser hoca oturuyorduk. Penaltılara geçildiğinde ne sıra kaldı, ne bir şey. Nerede durduğumu, ne yaptığımı hatırlamıyorum. Daha önce başkalarının finallerini seyretmeye alışmışken, yaşanmaz denilen şeyleri yaşadık, yaşattık." Saha içinde de keyifli dakikalar vardı. O kadrodan, "7 kişi mi kaldınız?" şeklindeki soruya Hasan Şaş esprili bir yanıt verdi: "Şimdilik!"
Kupayı kaldıran iki kaptan; Hakan ve Bülent de heyecanlarını gizleyemedi. Stada girdiklerinde tüylerinin diken diken olduğunu söyleyen ikili, "Ülkemize daha büyük finalleri yaşatmak isteriz" dedi. Hasan yaşadığı anıyı ise şöyle aktardı: Tekmelikler elimde sahaya girdiğimde, kupaya bir dokunayım, belki sonra dokunmak nasip olmaz diye düşündüm ve elledim. Allah’tan dokunmuşum, uğur oldu, kupayı biz aldık."