Bu sene tam anlamıyla "takım" olduğumuzun en önemli göstergesi attığımız gollerde yedek kulübesinden başlayan enerji dalgasıydı.. Ufuk’undan, Riera’sına ...
"Bugün Pazar... Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet ne de karım..Toprak, güneş ve ben... Bahtiyarım...." demiş Nazım...
"Dün Cumartesi idi... Baros'un topu yıllardır Cimbom'u ölesiye desteklediğimiz tribün tarafındaki kalenin üst direğinin içine çarpıp altıpasın üzerine düştüğü anda maçın bitmesiyle ligin bitmesine 3 hafta kala 9 puan ve ikili averajla Şampiy... olmuş Cimbom...O anda ne anam, ne oğlum ne de hayat kavgam... Terim, Şaş ve ben...Bahtiyardık...."
"Bugün Pazar... Dün akşamdan beri yazmam gereken yazımı yazabilmek için oğlumu Florya'ya anneme bırakıp tesislerin yanındaki alışveriş merkezine gittim... Bir baktım dün Kadıköy'ü yerle bir eden... Necati ve ben... Dünden de bahtiyarız ve kupayı tekrar alınca daha da bahtiyar olacağız..."
Önceki Fener maçlarından çok farklı bir atmosfer vardı dün Saraçoğlu'nda... Bu maçlarının olmazsa olmazı golleri ilk çeyrekte kalemizde görmüş olmamıza rağmen 25. dakikadan sonraki tek ve mutlak hakimi biz idik... Terim'in Aslanları topa sahanın her yerinde baskı yaparak galibiyeti ne kadar istediklerini cümle aleme gösteriyorlardı...
Bakmayın siz bugün gazetelerde yazan "Aykut'un talebeleri üçü arasa sonuç farklı olurdu" yorumlarına... İki takım ve kenar yönetimi arasındaki fark şu an tabelada gördüğümüzden çok ama çok daha derin sevgili okurlar ve bu fark her türlü sahaya elbette yansıyacaktı dün...Muslera Volkan'dan, Semih Serdar'dan, Eboue Gökhan'dan, Selçuk Emre'den fersah fersah iyi oyuncular...Dünkü karşılaşmada şansları daha da yaver gidip 2 gol daha bulsalar bile sonuç yine aynı olur, oradan başı dik ayrılan taraf yine biz olurduk... Terim'in yerden göğe kadar haklı olarak dediği gibi...
Normal sezonun şampiyonu Galatasaray'dır...
Tüm camiamıza kutlu olsun...
Sırf bir türlü karar vermeyip geçiştirdikleri küme düşürme-puan silme cezasının Fener'e etkisini azaltmak için icad ettikleri play off sistemi sayesinde Kadıköy'e bir kez daha gideceğiz ve kuvvetle muhtemel bu sefer orada tekrar şampiyon olacağız sevgili okurlar... Aykut takımını 2 Temmuz 2011'e götürmek istedikçe Fenerbahçe daha da geriye gitti..Oysa geçen senenin günahını üstlenip cezalarını adam gibi sene başından beri çekmeyi kabul etseler bu sene hiç bu kadar gerimizde kalmazlardı..
Ligde tüm zorlama ve haksız rekabete rağmen elde edemedikleri başarıyı kupada tekrarlatmaya çalışacak bazı güçler ve kuvvetle muhtemel toplamda 3 maç daha yapacağız Onlarla bu sene...
Terim'in Aslanlarının bu sene talibi oldukları her kupayı alacak güç ve iradedeler ve diğer rakiplerine olduğu gibi Fenerbahçe'ye de bu üstünlüklerini tekrar tekrar kabul ettirecekler sezonun kalan sayılı maçlarında..
Fenerbahçe karşısında takımımız adına sahada en önemli katkıyı Hakan, Selçuk ve Elmander verdiler..Hakan Kadıköy'de her zamanki gibi çok sağlam ayakta durdu, pozisyon hatası hemen hemen hiç yapmadı, ikili mücadelelerden sakınmadı ve yine golünü attı..Selçuk sezon başından beri yazdığımız gibi hep attığımız gollerin asistinin asistini yaptı topu orta sahada kapar kapmaz en seri şekilde hücumda etkin bölgeye yollayarak takımımızın lideri olduğunu bir kez daha gösterirken, Elmander'de devamlılığı, çalışkanlığı ve golcülüğü ile yine takımımız adına fark yaratan oyuncuların başında geliyordu...
Bu sene tam anlamıyla "takım" olduğumuzun en önemli göstergesi attığımız gollerde yedek kulübesinden başlayan enerji dalgasıydı..Ufuk'undan, Riera'sına Sabri'sinden Emre'sine, Davala'sından Şaş'ına kadar hemen herkes öyle bir sevinç yumağı oldu ki her golde...
Böyle bir inanmışlığa, böyle bir birlikteliğe herhangi bir gücün karşı koyması imkansız gibi..
Bize bundan sonra işin kolayı kalıyor sevgili okurlar... Zoru gitti azı ve keyifli kısmı kaldı... Terim'in Aslanları'nı yürekten desteklemeye devam edip aslında 17 Mart 2012'de almaya kazandıkları şampiyonluk kupasını bır kez daha kazanacakken Cimbom'lu olmanın haklı gurur ve keyfini sürmek.. Salı akşamı tüm konsantrasyonumuzu 7 yıldır özlemini çektiğimiz kupayı almak için Arena'da birleştirmek ve yepyeni zaferlere yine beraberce yürümek ümidi ile... Koşalım zaferlere, bu büyük taraftarla..