Karakter

Galatasaray'ın kurduğu yeni kadro bireysel anlamda oldukça iyi ancak toplu halde hareket etmek için toplu halde yaşamak gerekiyor. Florya'da şu an bir takım inşaa ediliyor.

EVREN GÖZ YAZIYOR
www.twitter.com/evrngz


Futbolda başarıyı sağlayan bir çok faktör var.

Bazen yetenek, bazen güç, bazen şans; bazen de karakter sizi başarıya götürebilir.

Kısa vadede yetenekle, gücünüzle ya da şansınızla bir yerlere gelebilirsiniz ancak sizi kalıcı yapacak şey karakterinizdir.

Galatasaray'ın yetenekli oyunculardan kurulu bir kadrosu oldu bu sezon. En azından son yıllara göre kalite biraz daha yükseldi. Fakat bu oyuncuların "takım olabilmesi" yalnızca sahada yapılabilecek bir olay değil. Futbolcuların 90 dakika dışında beraber yaşadıklarını çoğu insan unutuyor. Sahaya çıkınca onlardan harika hareketler yapmalarını, pas hatası yapmamalarını, hep daha iyi oynayıp coşturmaları bekleniyor.

Hatta hafızalardan silinmeyen bir kare, 2001 yılında 5.şampiyonluğu Ali Sami Yen'deki Ankaragücü maçında kaçıran Galatasaraylı futbolcular, karşılaşma sonunda soyunma odasına giderken yabancı madde yağmuruna tutulmuştu. Oysa aynı takım, 4 gün sonra UEFA Kupası zaferinin 1.yıldönümünü kutlayacaktı. Ama onlar kafalarına pet şişe yedi, ödül niyetine... 4 kez üst üste şampiyon olup, 5.kez olamadılar diye...

Sabırsız bir toplumuz ve başarısızlığa en ufak bir tahammülümüz yok. Galatasaray'ın kurduğu yeni kadro bireysel anlamda oldukça iyi ancak toplu halde hareket etmek için toplu halde yaşamak gerekiyor. Florya'da şu an bir takım inşaa ediliyor. Özgüven aşılanıyor,çünkü oyuncuların kendilerine olan özgüven duygusu yitirilmişti.

Fatih Terim, küçük toplantılarla oyuncularına nerede olduklarını; bu camianın çatısını, kapısını, penceresinden sızan ışığını öğretiyor. Yeni gelen oyuncular da eskilerle anılarını paylaşıyor. Taffarel, Muslera'ya yaşadığı tecrübeleri anlatırken, Melo ile milli takıma yeniden yükselmesi için nereye basması gerektiğini gösteriyor.

Hasan Şaş, Sercan ve Engin ile şakalar yapıp, onlara Galatasaray'ı öğretmeye çalışıyor. Çünkü o tesislerde aynı adamlar bundan yıllar önce tarih yazdı beraber. Kamplarda odalara kapanıp internet dünyasına dalmamaları konusunda uyarılar yapılıyor. Üstelik Fatih Terim, Florya'nın havasını öyle bir değiştirdi ki, ne Skibbe'nin ılıman tavrı, Ne Rijkaard'ın hümanist gülüşü, ne Hagi'nin askeri disiplini bunu başaramadı.

Fatih Terim, yeri geldiğinde onlarla arkadaş, yeri geldiğinde baba, yeri geldiğinde dost oluyor. Şu anda Galatasaray taktikten, fiziksel güçten ziyade kafa ayarı yapıyor. Çünkü zaten saha içinde Süper Lig'i kaldırabilecek oyun oynanır. Ancak amaç kalıcı başarı ve bunun için önce takım olmak gerekiyor.

90'lı yıllarda Terim'in gece hayatı olan futbolculara karşı takındığı tavır, tüm Galatasaray sohbetlerinde şu cümleyi kurduruyor, "Onu Fatih Terim adam eder" İşte sorun burada başlıyor. Galatasaray'da var olan ya da transfer edilen isimler adam değil mi? Profesyonel değiller mi? Giydikleri formanın değerini, bulundukları konumun sözlük karşılığını bilmiyorlar mı? Bunun cevabını almak için biraz zaman lazım.

Terim'in elinde düzensiz yaşantıları nedeniyle önceki kulüplerinde sabıkalı olan isimler var. Üstelik kısa vadede başarı beklenirken, uzun vadede de yapılanma isteniyor. Bu süreçte doğru isimlerle yola devam etmek, Galatasaray kimliğine yakışan tercih olacaktır. Galatasaray'ı farklı kılan şey yalnızca tarihindeki başarılar değil; o başarıları yakalayan oyuncuların "karakterinde" saklıdır.
Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları