Şampiyonluk kavgası!
Baros ya devre arasında başka bir takıma transfer olacak ya da burada kafasındaki sorunları çözüp, performansını arttırıp takımda kalacak.
EVREN GÖZ YAZIYOR
www.twitter.com/evrngz
Galatasaray, Bursaspor maçı ile gösterdi ki bu kavgayı Mayıs ayına kadar sürdürecek. Öyle bir sahada oynandı ki mücadele, gerçekten kavga etmek gerekiyordu galibiyet için. Sarı kırmızılılar uzun bir aradan sonra 15-20 dk üst düzey bir futbol oynadı. Oyunu güzelleştiren Bursaspor'un da kalitesiydi kuşkusuz. Terim'in öğrencilerinin karşısında ciddi bir takım vardı ve bu sezon Türk Telekom Arena'daki en tempolu maça şahitlik etti tribünler.
İstanbul'da havanın birden bozması, maça ilginin daha az olacağı söylemlerini de arttırmıştı. Fakat 35 bin kişilik koro, Türk Telekom Arena'da nefis bir atmosfer oluşturdu.
Muslera, kalesinde güven vermeye devam ediyor. Bu duygu defansın pozisyon almasında bile kendini gösteriyor. Kalede Muslera olunca Galatasaray defansının rahat nefes aldığını görebiliyoruz. Defansın ortasında Gökhan Zan – Ujfalusi ikilisi çok iyi mücadele etti. Normal şartlar altında maç başına 7-8 basit hata ile oynayan ve bu yüzden gerek Beşiktaş döneminde, gerekse Galatasaray'a geldiğinden beri tribünden tepki alan Gökhan Zan, karşılaşmayı 3 basit hata ile tamamladı.
Üstelik Gökhan Zan'ın henüz sakatlanmamış olması, kariyeri adına oldukça sevindirici bir gelişme. Galatasaray'a geldiğinden beri en iyi günlerini yaşayan Zan, Servet Çetin gibi bir ismi kulübede tutabiliyor şu an. Terim'in Servet'i yanında tutması bu şartlar altında mantıklı görünüyor. Ujfalusi ise tam bir Galatasaraylı gibi mücadele ediyor, kendisinden beklenen de buydu. Geldi ve Galatasaray savunmasını toparladı. İlerleyen günlerde daha da iyi olacağını düşünüyorum.
Hakan Balta ve Sabri ise akılcı futbolları ve tecrübeleri ile bu takıma her zaman lazım olduklarını bir kez daha gösterdiler. Çünkü takımda özellikle Hakan Balta'nın alternatifi henüz sağlanmış değil. Bu da Terim'i Balta'ya mecbur kılıyor. Ne o bölgede oynayacak Çağlar, ne de Sabri'nin alternatifi olabilecek Eboue tam olarak hazır değil.
Orta sahada Engin, Selçuk, Melo üçlüsü Fatih Terim'in sezon başından beri aradığı üçlüydü ancak Engin'in talihsiz sakatlığı önümüzdeki hafta farklı seçeneklere yol açacak. Engin Baytar, her geçen gün üzerine katarak, temposunu arttırarak oynuyor ki Galatasaray'ın bu tarz oyunculara ihtiyacı var. Takımdaki yaratıcı isimlerin az olması, ilerleyen günlerde hücumda sıkıntılara yol açabilir. Açıkçası Selçuk'tan gol bölgesine biraz daha yakın olması, hücumda biraz daha etkin olması bekleniyordu. Ancak o da zamanla sisteme ve takıma uyum sağladıkça futbolunu üst seviyeye taşıyacaktır. Selçuk'un, Melo'dan 10-15 metre daha ileride topla buluşup Trabzonspor'da Burak ve Umut'u pozisyona soktuğu gibi Elmander-Baros hatta Riera-Kazım'ı gole yaklaştırması gerekiyor.
Riera, Bursaspor mücadelesinde oyundan çıkarken ıslıklandı. Futbolcuların kötü günleri olabilir, ama İspanyol oyuncu takımın dışında duruyor. Sorumluluk almadan, top ayağına gelince var oluyor. Topsuz oyunda yalnızca yalancı koşular yaparak adamını takip etmiyor. Özellikle defansif anlamda daha çok yardımcı olması gerek. Kazım'ın her geçen hafta artan performansı da dikkat çeken başka husus. Terim ile birlikte bambaşka bir kimliğe bürünen Kazım'ın sakatlığı Eboue'ye forma şansı doğuracak. Maçın en iyilerinden biri Elmander'di. İsveçli golcü savaştı, gol attı, pozisyon hazırladı, defans yaptı…Son dakikalarda kanatta bile görev yapan Elmander, çok faydalı bir isim.
Sonradan oyuna giren Sercan Yıldırım'ın topu taç yerine kornere atmasıyla gelen Bursaspor golü de futbol tarihindeki ilginç anlardan biri oldu. Sercan'ın oyuna girdikten sonra rakip kaleye daha çok top taşıması bekleniyordu, olmadı. Fakat Sercan'ın antrenman performansı ve yaşantısı ile ilgili güzel haberler geliyor. Genç yıldız doğru işler yaparsa yeniden milli takıma seçilebilir.
Galibiyet golünü getiren Milan Baros ise bugünlerde Servet Çetin ile birlikte takımın en mutsuz ismi. Artık Baros sorunu yüksek sesle konuşuluyor, Terim'in bu soruna kökten bir çözüm bulacağına inanıyorum. Baros tarzı oyuncuları yedek kulübesinde tutmak zor iş. Baros ya devre arasında başka bir takıma transfer olacak ya da burada kafasındaki sorunları çözüp, performansını arttırıp takımda kalacak. Bu şekilde Baros ile ligin ikinci yarısına girmek hata olur. Terim'in de artık forvet istediğini bilmeyen yok. Devre arasında takıma yapılacak iyi bir golcü takviyesi şampiyonluk yolundaki kilit hamlelerden biri olacaktır.
Takımın geneline baktığımız zaman ise ilk yarı belirli periyotlarda harika oynayan, ayağa pas yapan ve sürekli hücumu düşünen bir Galatasaray izledik. Ancak ikinci yarı sahanın da ağırlaşması futbol kalitesini düşürdü. Terim'in takımı iyi futbolun dakikalarını her geçen hafta arttırdıkça ve oyun felsefesini benimsedikçe bu temposuz ligde sürekli zirveye oynacaktır.