Karabükspor yenilgisi bardağı taşıran damladır. Yenilginin esas sebepleri başkadır.
İstifa da dertlerden kurtulmanın şerefli bir yoludur. Hatta ilk şartıdır. Yeter artık! Galatasaray’ın dertleri boyu aştı…
Siz de İnan Kıraç; Artık fırtınaya hanım şemsiyesiyle karşı koymaktan vaz geçin! O şemsiye bu felaket yağmurunda ters yüz olur! Galatasaray’ı da sel alır götürür. Bilesiniz.
İlan ediyorum! Galatasaray’ın kurtuluşu; -Adnan Polat’ı liselilerin kovmasıyla değil, -Yemek öncesi GEV Başkanı’nın ‘aman Aysal’ı destekleyin’ demesiyle değil, -Karabük mağlubiyeti sonrası bunca spor yazarı varken okulsuz üçlü; Terim, Ali Kırca, Hasan Cemal’i GStv’ye çıkarmakla değil, Ancak ve ancak Sarı-kırmızı sahneyi okullu-okulsuz herkesle paylaşmakla mümkündür. Bilesiniz.
Yaptığınız ayrım yetti artık! Bu millet, önüne ot konmasından bıktı artık! Her kötü gün sonrası kandırılmaktan bıktı artık!
Eğer Galatasaray’ın sevgi ve saygısını bölerek, akıllı insanları yok sayarak, çapsız adımlarla yürüyerek yola devam ederseniz; Galatasaray büyümez, küçülür!
Karabükspor yenilgisi bardağı taşıran damladır. Yenilginin esas sebepleri başkadır. Önce şunun altını çizeyim; -Galatasaray Genel Kurul’u da, -Galatasaray taraftarı da, -Sanal alemde gezip ayakları yere basmayanlar da, -Gerçekleri hasıraltı ederek, izleyiciyi aptal yerine koyup Galatasaray’ı üç beş toyun dilinde övdürüp Şansal’ın kankası Terim’i göklere çıkartan yayıncı kuruluş da, -Gstv’de Karabük rezaleti sonrasında onca sporcu yazar-yorumcu dururken siyasi kanat erbabı sevgili dostlar Ali Kırca ve Hasan Cemal’le futbol körlüğü yaşayarak Terim’i kör makasa alıp, ekose kumaştan verevine kesim yapanlar da, -Başarısız Terim’i ve Ünal Aysal’ı allayıp pullayanlar da, -İnan Kıraç’ı hazır kuvvet ilan ederek çelik kuvvet gibi kullananlar da, Artık; Galatasaray’ın içine düştüğü bu güçsüz ve çaresiz durumu görecek.
Sorun budur; Galatasaray bu değildir! Duyuyor musun, İnan Ağabey!... Senin üfürmen de yetmedi.
Doğruyu konuşan tek kişi Adnan Öztürk O beğenmediğiniz, istifaya zorladığınız Adnan Öztürk söyledi; Kafama silah da dayasanız, Yönetim’den istifa etmem!
Bu şu demektir; Yönetimden ve de görevden gitmesi gereken o kadar çok kişi var ki… Galatasaray ilkelerini koruyor olmam benim istifamı gerektirmez! Adnan Öztürk çok haklı… Durum buysa; Ünal Aysal gereğini yapmalı.
Başarısızlık, çekememezlik, okullu-okulsuz kavgası camianın gırtlağına yumruk gibi oturmuşken; ‘Aman ağabey batıyoruz, gel çatal-kaşık-bıçak sesleri arasında biraz konuş da bizi kurtar! demekle bu iş olmaz!
İnan Kıraç artık karışma! İnan Kıraç da artık bu görevden elini eteğini çekmeli. Aklı, irfanı, vicdanı hür Galatasaraylıları da saygı ölçülerini aşmaya mecbur bırakmamalı. Gidişat hiç de iyi değil. Galatasaray birkaç kişinin hegemonyasında yönetilemez. Yönetilirse bunun adı batıya açılan pencere olamaz!
Lafın özü; Galatasaray Lisesi’ne yaptığı maddi-manevi desteklerle liselilerin gönlünde taht kuran İnan Ağabey artık kulüpte ahkam kesmekten vazgeçmeli. Kulüp, okullu-okulsuz herkesin kulübü. Sadece liselilerin değil!
Galatasaray İnan Kıraç’ın payanda oluşuyla yıkılmayacaksa varsın bugün yıkılsın! Yıkılsın, çünkü; İnan Kıraç, Galatasaray’ın bugünlere gelişinde bütün başarısız yönetimlere destek verendir! Ya da yönetimleri tahtından indirendir. Galatasaray’ın bugün içine düştüğü çaresizlikte İnan Kıraç’ın sorumluluğu büyüktür.
Şimdilik bu kadar. Karabükspor maçını gün içinde yazmaya devam edeceğim. Galatasaray’ın Karabük’e yenilmesinin sebebi sahadan çok saha dışındadır. Galatasaray kötü yönetildiği için Karabükspor’a yenilmiştir.
Bunları elli kere yazdım teşkilatın adamları görmezden geldi. İşte 51. kez yazıyorum; Aysal ve Terim istifa etmeli, İnan Kıraç Galatasaray’ın üzerinden elini, çekmeli, Galatasaray Lisesi ile sokak birbirine sarılmalı.
Bu Galatasaray artık iktidar peşinde koşan yandaşlarla değil, Muhtaç olduğu kuvvetin, damarlarında akan kanında olduğunu bilen akil insanların ortaya çıkmasıyla kurtulur.