Forlan 'cilve' yapıyor

Webaslan.com yazarlarından Osman Tanburacı, transfer döneminde Galatasaray'a gelmesi konuşulan isimleri, gelme ihtimallerini masaya yatırdı. İşte Tanburacı'nın son yazısı...

Transfer dönemi en fırıldak dönemdir. Hiç sevmem!
Medya bir çok oyuncuyu her Allah'ın günü bir takıma kakalar. Gaza gelen okuyucu da büyük bir beklenti içine girerek ertesi gün de aynı gazeteyi alıp oyuncu geldi mi gelmedi mi takip eder.
Al sana tiraj!

Kulüplerde ise başka dert vardır;
Kulüpler borsanın hışmına uğramamak için transferi garantiye almadan açıklama yapmaz. Medya da sağlıklı bilgi alamayınca olası ihtimallerin alayını sıralar, kafaları karıştırır!
Bu kısır döngü transfer bitene kadar devam eder gider...

Bizde transferde racon budur.

Kulüplerimiz birbirine kazık atmak için fırsat kollar, medya da buna çanak tutar!
Son örnek Drogba olayı!
Fenerbahçe Drogba ile ilgileniyormuş!
Doğru değil.
Maksat bir bardak suda fırına kopartmak!
Ertesi gün Fenerbahçe yönetimi haberi yalanladı.!

Taraftar da bizlerden sağlıklı haber bekliyor.
Çok zor!

Yaz mevsimi naz mevsimi
İşin bir de futbolcular yönü vardır ki kurnazlık kol gezer!.. Futbolcular her daim transfer ayında küpünü doldurmak için gerdan kırar! Önce söz verir sonra yokuşa sürer.
Yaz mevsimi naz mevsimidir.
Onun için de temkinli olmak gerekir.

Bilhassa yabancılar bu işte çok mahirdir;
a)Türkiye'yi düşünmüyorum
b)Karım istemiyor
c)Çocuğumu okutacak okul yok.
d)Takımınız Avrupa kupalarında yok!
Diyerek blöf çekerler.

Bu dört mazeret çok geçerlidir. Amaç biraz daha fazla para kopartmaktır. Menecerler de işin içine girince fiyat tırmanır!
İş olmuşken bozulur.
Sen de gazeteci olarak demişsen ki transfer bitti, açık düşersin!

Başkan Ağa'dır eli tutulmaz!
Yöneticileri düşünen de hiç yoktur.
Eğer başkansan parayı basacaksın. Ağa'nın eli tutulmaz derler!
Para var mı yok mu?…
Falanca oyuncu o kadar para eder mi etmez mi, bir oyuncuya o kadar çok para verirsen takım içi dengeleri bozar mısın bozmaz mısın kimse düşünmez.
Varsa yoksa Forlan gelsin…
Drogba gelsin!...
Nerden gelir bu değirmenin suyu soran olmaz!
Onda da taraftar haklıdır. Çünkü başkanlığa soyunan kişinin taraftardan bir farkı olmalıdır. O fark da insan kalitesinden çok, parayla ölçülür.
Başkansa verecektir.
Tuhat bir beklenti.
UEFA da karşılıksız para pompalamaya karşıdır.


Forlan konusu üçlü paket! Arda'yla ilgisi yok!
Ujfalusi, Reyes ve Forlan'ı beğenmeyen aklından zoru olandır.
Var böyle tipler.
Bunlar;
Hayatında tavuk kesmemişken kurbanda deve kesmeye kalkanlardır.
Bunlar,
Toplumu, yönetim aleyhine kışkırtan futbol cahilleridir.
Bir kuyuya taş atarlar, kenara çekilip bakarlar!

Forlan, Uruguay'da tatilde…Tatilini kesip de gelmez. Meneceri gelecek. Bülent Tulun'un da bir günde bütün transferleri bitirecek hali yok… Bekleyecek.
Forlan transferi biraz zaman alacak.

İspanyol gazeteleri de durmadan Reyes ve Forlan için negatif haber yayıyor ki fiyat artsın!
Bunlar ayak oyunları.
Galatasaray Forlan'ı alacaksa alacak. Gerisi teferruat!...
Forlan'ın Galatasaray'a gelme olasılığı kimine göre % 80 kimine göre % 50'nin altı!

Bülent Tulun'dan 4 futbolcuya 2 milyon euro bonservis!
Bülent Tulun'un aldığı futbolculara bir bakın bir de kasadan çıkan paraya!
Komik!
Selçuk İnan, Ceyhun Gülselam, Elmander bedava. (Bonservisleri ellerinde)Ujfalusi 2 milyon euro.
El insaf ama…
Hem kaliteli adamlar hem bedava…
İşin doğrusu bu.

Üçlü transferin aslı da şudur;
Galatasaray, Atletico Madrid'le üçlü paket olarak anlaştı.
Bunlar; Ujfalusi, Reyes, Forlan.
Ujfalusi 2 milyon euro bonservis bedeliyle imzayı attı. Kendisi de bir o kadar alacak.
Ujfalusi ve diğer iki oyuncu Reyes ve Forlan için de toplam 13.5 milyon euro üzerinden anlaşma yapıldı.
Bu anlaşmanın içinde Arda Turan kesinlikle yok.
Arda Galatasaray'ın sözleşmeli futbolcusu ve takas yoluyla yollanmayacak!

Reyes bugün yarın gelecek. Onda sorun yok.
İşte size ip ucu;
Reyes'in Forlan'la beraber gelmesi için çaba sarf ediliyor. Onun için Reyes beklemede.
Belki ikisi beraber gelecek ama süre uzayacak.
Ünal Aysal'ın özel uçağı ile İspanya'ya gitmesi boşuna mı?
Koskoca Aysal beceremeyeceği işe girişir mi?
Sağlıklı iletişim olmasa hiç İspanya'ya uçak kaldırır mı?
Yöneticilere de hak vermek gerek. Bunlar zaman alan pazarlıklar.
Büyük kulüpsen ağırlığını koyacaksın ki karşı taraf seni kek zannetmesin.
Öyle 24 saat içinde istediğimi alırım palavraları Galatasaray'a uzak kahramanlıklardır.
Pazarlık aceleyle olmaz!
Kazık yersin.

Ünal Aysal parayı bi hakkın kendi kazanmış bir iş adamı. Euroları sayarken öyle baba parasıyla, dayı parasıyla parmak oynatmaz!
Kuruşun hesabını yapması doğaldır. Üstelik Galatasaray adına…

Forlan'ın meneceri geliyor
Forlan'ın meneceri Türkiye'ye geldi gelecek ve Galatasaray'la pazarlığa oturacak.
Forlan'ın ‘Madrid'de kaldım gelmiyorum' demesi paralığı kızıştırmak için.
Sevgilisi yüzünden gelmeyecek denmesi de koca bir yalan.
Ünal Aysal ve yönetimin olaya bakış açısını biliyorum.
Bu sene Galatasaray taraftarı mutlu edilecek. Arena doldurulacak.
Onun için de Forlan'da kesenin ağzı açılacak ama nereye kadar?

Drogba için de aynı durum var.
Takım içi dengelerin bozulmaması gerek.

Muslera ve Lorik Cana için son teklif paketi bugün gelecek
Lazio'nun kalecisi Muslera için olumsuz şeyler duydum. Fiyatta çok katılarmış. Yine de bitmiş değil bugün son paket sunulacak ve karar verilecek. Yöneticiler çok ümitli değiller. Bir kısmı olmaz, o iş yattı diyor diğerleri zayıf ihtimal ama bitmedi diyorlar.
Muslera, Lorik Cana ile takas olacak ve üste bir miktar para verilecek.
Lorik kesin gidici.
Lazio'da Arnavut bir yönetici var, Lorik'in babasının arkadaşı. Cana'yı oraya iyi pazarlıyor. Bu da Galatasaray'ın işine geliyor. Lorik Can ile takas iyi olur deniyor.

Durum şu;

Galatasaray Lazio ile anlaştı. El sıkıştı.
Muslera ile de anlaştılar.
Ancak;
Muslera'nın bonservisi üzerinde fonların da hakkı var. Lazio'nun  dışında fonlar da Galatasaray'dan bayağı bir para talep ediyor. Uzlaşılırsa Muslera gelir.
Bence çok da iyi olur Muslera iyi kaleci.


Sonuç;
Muslera'nın mukavelesi bu yıl sonu bitiyor. Çeker gider. Lazio da kuruş alamaz.
Bunun için de Lazio, Galatasaray'la anlaştı. Lakin iki malik daha var! Oyunu bozan onlar.
Muslera olmazsa Taffarel'in tavsiye ettiği kaleci ve birkaç isim daha var.
İsimleri vermiyorum. Özel ricadır.

Galatasaray kuvvetli bir takım kuracak ama;
Aysal yönetimi önünü görmek istiyor.

Teknik iflas var!
Galatasaray'da olmazsa olmaz;
Haziran sonuna kadar 15 milyon dolara ihtiyaç var.
Temmuz sonuna kadar 20 milyon dolar daha gerek.
Ağustos sonuna kadar da 15 milyon dolar şart.
Toplam 50 milyon dolar!
Bunlara bu yılki transferler dahil değil! Onları da koyarsanız 70 milyon dolar.
Teknik iflas var deniyor.
Ernst & Young'ın denetim raporu bekleniyor.
Onun için de genel kurul toplanıyor.

Krediler için verilmiş teminatlar da kulübün elini kolunu bağlıyor, deniyor.
Bire iki verilmesi gerekirken bu oran çok saptırılmış ve Galatasaray'a;
150 milyon dolarlık kredi karşılığı 750 milyon dolarlık ipotek konmuş!
Bunların yeniden düzenlenmesi gerek.

Arena'nın koltuk satışları ve protokole ayrılan koltuk sayısında fevkalade artış var, reklam gelirleri için de terslikler var deniyor.
Bunlar düzeltilecek.

Riva satılacak! Yenisi alınacak
Çünkü;
1-Bugün için ilave kredi ihtiyacı (+ işletme kredisi) 70 milyon dolar gerek.
2-Riva için inşaat ruhsatı alınmış. Şubat 2012'ye kadar su basmanları çıkması lazım yoksa ruhsat yanacak!
Riva değerlendirilecek. Yani;
Riva satılacak elde edilen paranın bir kısmı güncel zorluklara ayrılacak diğer kısmıyla da Trakya'da ya da başka bir yerde arsa alınıp ileriye yatırım yapılacak. Aynen Riva gibi…
Formülü Ünal Aysal'da var deniyor. Genel Kurul'da açıklanacak.
3-Yönetim kuruluna pazarlıklarda esneklik sağlamak için Sportif A.Ş. hisleri için de yetki istenecek.

Tarihi bir karşılaştırma;
Galatasaray'ın bugüne gelişteki evreleri de şöyle;
Faruk Süren devri (2001) borç; 11 milyon dolar
Özhan Canaydın devri (2006) borç;  55 milyon dolar
Adnan Polat devri (2011) borç ;    150 milyon dolar.

9 Temmuz'daki Olağanüstü genel kurul çok önemli. Bütün bunlar orada üyelere anlatılacak.
Ünal Aysal yönetimi güçlü bir Galatasaray yaratmak için genel kuruldan anlayış bekliyor.
Ortada kötü niyet yok ama Galatasaray kulübünü zorlayan maddi durumlar var. Yanlış atılmış adımlar var, onları ortadan kaldırılmak gerek deniyor.
Önceki yönetim de kalsaydı o da genel kurul yapmaya mecbur kalacaktı deniyor.


Benim de küçük bir uyarım var; artık susunuz!
Uzun yıllardır örselenen camia için de benim bir uyarım var;
Lütfen artık susunuz.
Önceki yönetim, şimdiki yönetim artık birbiriniz hakkında konuşmayınız.
Galatasaray'ın uzlaşmaya ihtiyacı var.

Terim neden suskun, sözleşme yok mu? deniyor
Aysal'ın önünde iki seçenek var;
a)Süren dönemi Fatih Terim
b)Canaydın dönemi Fatih Terim.

Ünal Aysal, Süren dönemini örnek alıyor.
Hatırlayın Faruk Süren, transferleri yönetim kurulu olarak yapmıştı. O yönetimde Ali Dürüst ve Celal Gürcan da vardı. Bugün çok deneyimliler.
O tarihte; Hagi, Popescu, Taffarel'i yönetim almış Terim'in eline güçlü bir kadro vermişti.
Terim de yurt içinden bulduğu genç isimlerle kadroyu uzun ömürlü yapmış ve o süreçte UEFA Kupası'na uzanılmıştı.
Bugün de aynısı yapılıyor.
Terim onun için ortada yok. Ancak fikrini de söylemiyor değil. Görev bölümü var.
Terim de buna uyuyor.

Bir de Canaydın dönemini düşünün;
Bütün yetki Terim'in elinde. Tek sorumlu Terim. Alınan futbolcular 20'den fazla ve kayıp milyon milyon dolarlar…
Sonunda Terim de hak etmediği bir sonla görev süresi bitmeden gitmişti Galatasaray'dan.
Bir gerçek ortaya çıktı ki Terim'i yalnız bırakmayacaksın.

Aysal Yönetimi bu hataya düşmedi.
Terim'in de başarılarını yok saymak mümkün değil. Kim unutur 1996-2001 yılları arasındaki Galatasaray başarılarını…
Demek bir yerlerde yanlışlar yapıldı ki Terim de bu yanlış işleyişin arasında yok oldu!
Hırsa kapıldı, hatalar yaptı. Sevgiden uzaklaştı.
Bugün doğrular yapılıyor ve Terim yalnız değil.
Galatasaray'ı güzel günler bekliyor. Biraz daha sabır.

Unutmayın ki hayatta iki şey çok önemlidir;
Sevgi ve sabır.

Galatasaray camiasının bugün bu iki şeye çok ihtiyacı var.
Herkes de gereken imtihanı verdi sanıyorum.
Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları